23.BÖLÜM

286 24 1
                                    

Yazardan

Kral dün gece camdan dışarı bakarken Seleni ellerinde çantalarla binanın önünde gördü, gözleriyle etrafı arıyordu, kral kaşlarını çatmış kimi aradığını çözmeye çalışıyordu ,Selen kralın evine bakmış ve kralla göz göze gelmişti. Selen bundan utanmış olacak ki, önüne dönüp kafasını eğmişti, kral selenin tepkisine gülümsemiş ve ne kadar masum olduğunu düşünüyordu. tehlikeli ama masum, güçlü ama yaralı, mutlu ama hüzünlü, Selen tüm zıtlıkları taşıyordu. ve bu kralın daha çok hoşuna gidiyordu, sabahın ışıklarıyla uyanmasına rağmen, seleni düşünüp yatakta öylece yatıyordu. Ne etkileyici bir kızdı.

Selen ise yataktan kalkmış banyoya girdi, sırtındaki sargıyı çıkarmış ve aynadaki yansımasını inceliyordu, pençe izleri kabuk tutmuştu, rahat bir nefes almış ve yıkanmaya başladı, işi bitince de dışarı çıkmış ve giyinmişti. yeni aldığı kot pantolonu giymiş üstüne de pudra pembesi crop giymişti saçlarını tarayıp kuruladı, saçını yukardan yarım toplayarak geri kalanını serbest bıraktı. işte hazırdı, odasından çıkıp salona ilerledi minu yine erkenciydi sofrayı kurmuş, başka eksik var mı diye bakınıyordu. Selen arkadaşına gülümsemiş ve ellerine sağlık demişti. minuda gülümsemesine eşlik edip, diğerleri uyanmış mıdır acaba diye sorduğumda , Selen omuz silkmiş ve gelirler şimdi demişti . Nisanla Mert'in seslerini duyan Selen gülmüş ve demiştim demişti. Minu da gülmüş ve sofraya oturmuştu, Selen aniden ürperdi nisan ona bakıp bir şey mi var dediğinde, Selen ayağa kalkmış ve bilmiyorum ama bir yerde sorun var demişti. ardından hissettiği büyük güç dalgasıyla hemen aşağı indi arkasından, diğerleri de hızla aşağı iniyordu

Kral ise yataktan zorla kalmış ve ekibinin sofrayı hazırladıklarını gördü, cenk krala bakıp uyanmışsınız dediğinde kral uyandım demiş ve sofraya oturmuştu. cenkte yanına oturmuş ve kahvaltıya başlamışlardı ,kahvaltı bitince ayağa kalkmış dışarı çıkmıştı. sahaya doğru ilerleyecekken, vadinin kapısından güç dalgası hissetti, anlaşılan o ki biri saldırıya geçmişti. hızla kapıya ilerlemiş ve dışarı çıkmıştı. kapının önünde otuza yakın creaturları gördü, ah aptal varlıklar diye düşünmüş ve onlara bir şans vererek gitmelerine izin vermişti. ama creaturlar yeni elf kraliçesini istemişti. Kral duyduğuna oldukça sinirlenirken o zaman şansınızı kaybettiniz demişti. kralın göz rengi değişirken, etrafından siyah buhar çıkmaya başlamıştı. kralın kollarındaki damarlar siyaha dönerken,creaturlar bir, iki adım gerileyip bakışmaya başlamışlardı. kral ise sadece tek elini kaldırıp seo mi depior demiş ve aşağı indirmişti. bütün creaturlar yanarken, kral sadece izliyordu, oysaki sadece tek elini kullanmış ve en kolay büyüsünü söylemişti. arkasından duyduğu selenin sesiyle oraya döndü, Selen karşısına gelmiş beyaz gözleriyle krala bakıyordu, kral ne kadar zıt olduklarını düşündü, o siyahların kralıyken, Selen ise beyazların kraliçesiydi. kral Selene gülümsemiş ve creaturlara dönmüştü, Selen creaturlara bakıp hayrete düştü , otuzu geçik olan creaturlar alev alev yanmış ve kemikleri gözünküyordu. kralın nasıl bu kadar güçlü olduğunu , aklı almıyordu. ensesinde hissettiği nefesle tüyleri havalanırken, gözlerini yumdu, kral selenin kulağına eğilip, üzgünüm sana bir şey bırakmadım demiş ve geri çekilmişti. Selen ise derin nefesler alıp verirken, heyecanlanan kalbini dizginlemeye çalışıyordu. sahi ne demişti kral, ona bırakmamış mıydı, aniden arkasını dönmüş ve kralla burun buruna gelmişti. kral bu kadar yakınındamıydı, zümrüt yeşili gözlerini yakından gören Selen. zorla yutkunurken, ne diyeceğini hatırlamaya çalışıyordu, sahi ne diyecekti ki krala, kral ise Selene gülümsemesini bahşetmiş ve ilk kez gamzesini sergilemişti, Selen kralın gamzesine bakarken, sakin kalmaya çalışıyordu, krala çok yakındı. kralın gözlerine tekrardan bakıp , özüre gerek yok lordum. Siz gücünüzü sergilemişsiniz asıl ben özür dilerim, hadsizlik yapıp buraya geldim diyerek, gözlerini kraldan çekmiş ve etrafa bakıyordu daha fazla kralın gözlerine baksa, kalbinin dayanamayacağını düşünüyordu, kral ise selenin dediklerine daha çok keyiflenirken Selene baktı, ona bakmak için eğilmesi gerkiyordu ve kral bundan zevk alıyordu. Selen neden konuşurken dudaklarını yalıyorduki, gözlerini selenin dudaklarından çekip özre gerek yok demiş ve dikleşmişti, ah bu kız gerçekten onun olmalıydı.
Selen dikleşen krala baktı, ondan uzaklaşması bir boşluk hissi yaratırken. rahatsız olmuştu, yerinden kıpırdanıp yanaklarını şişirirken , Nisanla minuyu arıyordu, sahi neden burada değillerdi. beraber gelmişlerdi oysaki, minuyla nisan kralı görünce geri çekilmiş, vadinin içinde onları bekliyorlardı. kral selenin yanaklarını şişirdiğini görünce gülmüş ve kafasını sallamıştı, bu kız gerçekten çocuk gibiydi, Selen kralın neye güldüğünü çözmeye çalışıyordu. neye gülüyordu ki, etrafa bakmış ama bir şey görememişti, tekrar krala dönerken. kralın ona gülümsediğini gördü, Selen iç geçirip kralın gamzesine bakarken, inadına yaptığını düşünmeye başlamıştı. Aniden çıkan şimşek sesiyle irkilen Selen, gökyüzüne baktı yağmur yağmaya başlamıştı. creaturlardan çıkan alevler vızıldayıp sönerken. Selen yağmuru izlemeye başladı, kafasını kaldırıp gözlerini yumdu, yağmur damlaları yüzünden kayıp giderken, gülümsüyordu, kalbi sakinleşmeye başlamıştı .
Kral şimşeğin sesiyle irkilen selene baktı, o kadar masumdu ki, yağan yağmuru görmüş ve gülümseyerek gözlerini yummuştu . yağmurun tadını çıkarıyordu, kral ise sadece seleni izliyordu, ilk defa birisi kalbine dokunmuştu. kral elini kalbine götürürken fal taşı eline geldi, kolyeye asılı olan fal taşlarını çıkartırken. Selen ona dönmüştü, kolyeden çıkardığı siyah olan fal taşını selene uzatmış ve almasını beklemişti. Selen ise oldukça şaşkın bir şekilde krala bakıyordu, bu ne diye sorduğunda kral gülümsemiş ve bu taşlar yüz yıllar sonra ortaya çıkacak olan kral ve kraliçeyi belirlemek amacıyla ortaya çıkan fal taşları demiş ve selenin eline taşı bırakmıştı. Selen kafasını sallayarak, bu taş bana mı çıktı demişti. kral diğer beyaz taşı eline alıp evet baş büyücünün evinde buldum dediğinde, Selen ama bu nisana da çıkmış olabilir demişti. kral kaşlarını çatmış ve olamaz çünkü sen oraya geldikten sonra taş ortaya çıktı demiş ve beyaz taşı t-shirtin içine sokarken ona baktı. başka sorun var mı demişti. yağmur hafiflerken ikiside sırılsıklam olmuştu. Selen önüne dönerek peki senin taşın ne zaman çıktı diye sorduğunda, kral selenin yanına gitmiş ve gücümü ilk keşfettiğimde demişti. Selen düşünmeye başladı, oda ilk kez gücünü kullanmaya başladığı zaman ortaya çıkmıştı. Selen elindeki siyah taşı kalbine götürdüğünde bir ışık hüzmesi yayılmış ve bileğinde yin Yang dövmesi belirmişti, ne olduğunu incelemek için yakınlaşıp bakmış ve o olduğunu görmüştü. beyaz bir yarım dairenin içinde siyah bir yuvarlak vardı, kral gülmüş ve bileğine bakıyordu, Selen krala dönerken onunda yin Yang dövemesinin diğer yarısını görmüştü, siyah yarım dairenin içinde beyaz bir yuvarlak. kralla aynı anda iyiliğin içindeki kötülük, kötülüğün içindeki iyilik demişti. Selen bileğine bakıp bu neden çıktı dediğinde kral bileğini indirmiş ve kaderlerimiz bir demişti kral selene dönüp yani artık seninle sadece kaderlerimiz bir değil ruhlarımız da bir oldu demişti Selen şaşkınca krala bakarken nasıl demişti kral gülümsemiş ve fal taşları sayesinde kral ve kraliçeyi birleştiriyorlar dediğinde Selen utanmış ve birleştiriyorlar derken demişti kral muzurca gülmüş ve artık kırmızı şehirin bir kraliçesi var demişti Selen kaşları kalkarken ne diyebilmişti sadece kral selenin önünde reverans yapıp KRALİÇEM demişti Selen utançla müsade istemiş ve vadiye girip dairesine doğru hızla ilerlemeye başladı bu olanlar çok fazlaydı, tamam krala karşı bir şeyler hissediyordu ama bu fazlaydı. Arkasından gelen minu ve nisan Selene yetişebilmek için koşuyorlardı..

SAKLI KALANLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin