47.BÖLÜM

165 15 1
                                    

Selenden

Arenin giyinme odası yani gardrobundan çıkıp yatağa uzandım. Bu odada büyümüştü eni ve boyu daha büyük olmuştu, yorulduğumu hissediyordum. Bu yüzden biraz kestirmek istiyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken, uykunun kollarına kendimi serbest bıraktım. Yanımda hissettiğim ağırlıkla gözlerim aralanırken kral yanımda uzanmış uyuyordu aşık olduğum adamı incelemeye başladım. yüz hattı daha sert olmuş gibiydi, sakalları ise yeni yeni çıkmaya başlamıştı, siyah gür saçları dağılmış özgürlüklerine kavuşmuştu. elimi kaldırıp kralın yüzünde gezdirmeye başladım. o kadar özlemiştim ki , sevdiğime hep kavuşmak için can atmış onu aramıştım. şimdi ise karşısımda bile olsa yine de ondan ayrı gibi hissediyordum. Ellerimi saçlarına daldırırken saçlarını daha çok dağıttım. Aren ise hiç tepki vermiyordu, bu yüzden Arene daha çok yaklaşmış ve göğsüne kafamı koymuştum. Odunsu kokusu burnuma gelirken gülümsedim. Onu gerçekten çok seviyordum. Acaba kral şuan ne görüyor yada ne düşünüyordu, Selen haince sırıtıp kralın zihnine girdi. arenin kafası karışık gibiydi bana karşı bir şeyler hissediyordu ama ne olduğunu çözemiyor ve çözmeye de çalışmıyordu. gülümsemem düşerken dinlemeye devam ettim, acaba duygularını nasıl belirginleştirirdim. Ama bir sonuca ulaşamamıştım. gözlerimi açıp kendimi kraldan uzaklaştırmaya çalışırken, ayağım yorgana takılmıştı. gözlerim irileşirken yavşaça ayağa kalkıp yorgandan kurtulup ayağa kalktım. Tamam başarmıştım. Banyoya girip kapıyı kapattım, gözlerim dolarken, yere çöktüm. Kralın bana karşı hissettikleri kalbimi incitiyordu, en azından hoşlandığını görseydim ama onu bile görememiştim. Sessizce ağlarken yüzümü kapattım. bu benim için zor bir yol olacaktı.

Yazardan

Kral ise selenin yukarı çıkmasından sonra cate tekrar sarılmaya çalışmıştı, bu yüzden yukarı çıkıp odasına girmişti, uyuya kalmış seleni görünce onu ilk başta izliyip neyi çağrıştırdığını çözmeye çalışıyordu ama başaramamıştı yavaşça selenin yanına yatmış ve gözlerini kapatıp uyumaya çalışacaktı. yatağında hissettiği sarsıntıyla durakladı, yüzünde hissetti ele karşı çıkmak aklına gelse de bundan vazgeçmişti, ardından saçlarının arasında da el gezmişti. kralın kalbinde bir elektriklenme olurken, bu kızın neyi tetiklediğini öğrenmeye çalışıyordu. o duygusuz biriydi ne gibi bir şeyi çağrıştırabilirdi ki, göğsünde hissettiği yüzle gülümsedi. Selen krala sarılıyordu. Ne kadar Selene duygusuzca davransa da Selen yine de krala aşkla bakıp gülümsüyordu. Selenin zihnine girmeye çalıştığını fark ettiğinde, düşüncelerini silmiş ve boş şeyler düşünmeye başlamıştı. Selen duyup gördüklerinden hoşlanmamış ve kraldan uzaklaşıp ayağa kalkmaya çalışmıştı, kral kendisinden uzaklaşmasını istemese de, Selene daha ne hissettiğini bilmeden yakınlaşmak istemiyordu. Selen banyoya girdiğinde gözlerini açıp dikleşti, bir şeyler olduğu kessindi ama ne? Selene eskiden ne hissediyordu, ilk önce onu bulmalıydı. banyodan duyduğu ağlama sesiyle gözleri banyonun kapısına kaydı, Selen içerde ağlıyormuydu, peki ya neden ağlıyordu, gördüğü şeydenmiydi selenin krala aşık olduğu aşikârdı, kral dikleşip ayağa kalkarken, banyoya girme konusunu düşündü. Selene zaafı vardı bunu hissediyordu ama aşk bu onlardan birimiydi onu bilmiyordu, eli kapıya gitsede hemen vazgeçip dışarı çıktı. dövüş sahasına gitmiş yere oturmuştu ne hissediyordu, zihninin en derinlerine inmeye çalışırken. bir şeyler hatırlamaya başladı, arenin etrafını siyah bulutlar sararken, sadece zihnindekleri netleştirme ye çalışıyordu..

Selenden

Kendimi toparlamış ve banyodan çıkmıştım. Yatakta görmediğim arenle kaşlarımı çattım. ne ara gitmişti, kendime çeki düzen verip aşağı indim. ekibim salonda oturuken, iblisler ortada yoktu, dışarı çıkıp etrafa baktım. iblisler canavarların etrafında geziyor ve canavarları izliyorlardı, dışarda gezerken areni arıyordum. ilerdeki dövüş sahasında gördüğü siyah bulutlarla oraya ilerledim. dövüş sahasının oraya geldiğimde etrafı siyah bulutlar sarmış, fırtına gibi duruyordu. bulutlara yaklaştığımda yıldırım çakıyordu, içindekinin Aren olduğunu biliyordum çünkü Aren siyahtı ve bu onun gücüydü. bulutlara girmeye çalışsamda çok zorlanıyordum. nasıl bir güçtü bu Arene seslenip benim olduğunu duyurmaya çalışıyordum, gözlerim dolmuştu ne oluyordu, Aren neden ses çıkartmıyordu. kendimi kötü hissediyordum. onun yanında değildim, neden kendisini kapana kıstırmıştı ki. Arene ağlamaklı sesimle bağırdığımda artık yanına girmek istiyordum. bana bir şey hissetmeye bilirdi ama ben hissediyordum. bu yüzden onun için çok endişeliydim. benim tarafımdaki bulutlar kenara çekilirken, areni gördüm. gözleri simsiyahtı damarları şişmiş ve onlarda siyahtı gözlerinden kan damlıyordu, Arene doğru koşmuş ve ona kollarımı dolayıp sarıldım. ardından tekrar bulutlar kapanmıştı, ona sıkıca sarılırken, endişenin verdiği ağlamam devam ediyordu. neden gözleri kanıyordu, belimde hissettiğim ellerle kendimi serbest bıraktım. Arene gerçekten değer veriyor, seviyordum. kollarımı gevşetip Arene baktım. elimle akan kanı yüzünden silerken, neden kanın aktığını düşünüyordum. arenin gözlerine bakıp bana karşı bir hissetmesende benden uzak durma veya benden kaçma, sen bana karşı şuan bir şeyler hissetmesende ben hissediyorum. Aren gözlerime bakarken, hiç tepki vermiyordu, kendimi çok aciz hissediyordum. sevdiğim adam bana aşkla bakmıyordu, kendimi yalnız hissediyordum. kafamı onun göğsüne yaslayarak hıçkıra hıçkıra ağladım. belimdeki eller daha da sıkılaşırken, bulutlar daha çok kararmıştı. boynumda hissettiğim nefesle irkildim, Aren kafasını boynuma mı gömmüştü. burukça gülümsedim. göğsüne daha çok sarılırken, içim huzurla doluyordu. sevdiğim adamda en azından bana sarılıyordu, bu benim için büyük bir adımdı, siyah bulutlara beyaz bulutlarda eklenmiş ahenkle etrafımızda geziyorlardı. aynı dövmemdeki gibiydi, siyah ve beyaz uyum içerisinde süzülüyordu..

Yazardan

Minu selenin aniden dışarı çıkmasıyla ayağa kalktı, neden hiç yanlarına uğramadan kapıdan çıkmıştı ki. minu herkese bunu anlatıp kapıya ilerledi, nisan da endişeyle minuyu takip ediyordu, dışarı çıktıklarında dövüş sahasında ki siyah bulutlar direk göze çarpıyordu. minu koşarak oraya ilerlerken, nisanda koşuyordu sahaya girdiklerinde selenin bulutların içine girdiğini görmüşlerdi, minu korkuyla ona seslensensede hiç bir tepki anlamamıştı, oraya her yaklaşmaya çalıştığıklarında, yıldırım çakıyordu. mert küfür ederken, içeri girmeye çalışıyordu, biz hala uğraşırken bulutların rengi değişmeye başlamıştı. yarısı siyahken yarısı beyaz olmuş öylece bulutlar süzülüyorlardı, wil minunun yanına gelip ona sarıldı, buluştular dediğinde minu wilede sarılıp bulutları izledi. yanlarına o üç iblis gelmiş bulutu izliyorlardı, hepsi şoktaydı çünkü sahada ki güç dalgası, o kadar yüksekti ki endişeyle buraya gelmişlerdi ama karşılarında ise sadece siyah ve beyaz bulut vardı. kral kendisine onu sevdiğini söyleyen kıza daha fazla dayanamayıp sarıldı, kokusu burnuna dolarken, bir müddet nefes almadı. Selenin kokusu hemen gitmesin diye evet kral artık biliyordu, bu kızı gerçekten seviyordu. ona karşı hissettiği duygular eşsizdi çünkü. onu ağlarken gördüğünde yüreği parçalanıyormuş gibi oluyordu, güldüğünde ise mutlu oluyordu. onu güçlü ve dik gördüğünde ise gurulanıyor ve benim diye düşünüyordu. evet kesinlikle kızı seviyordu. bu duyguyu ilk defa hissetsede kaybetmeyeckti. gözlerinde ki kan giderken, Selen de ağlamıyor sadece anın tadını çıkartıyordu. bulutlar yavaşça ayrılırken, kralla Selen hala sarılıyordu. nisan dolu gözleriyle karşısında sarılan ikiliye baktı, biliyordu arkadaşı kralı deli gibi seviyordu, şimdi de birbirlerine sarılıyorlardı. mutluydu en azından arkadaşı da mutlu olacaktı. artık yanında onu seven bir adam vardı, kral selenden yavaşça ayrılırken, Selen dudaklarını büzdü, ayrılmak istemiyordu. kral Selene bakıp yüzünü avuçlayıp zaafımı her zaman korurum demişti. selenin gözleri tekrar dolarken, hatılıyormusun diye sordu. kral Selene gülümsemiş ve neyi dedi, Selen ağlarken gülümsemiş ve krala tekrar sarılmıştı. kral ise ona sarılan kızın belinden tutup sarılırken, dik durup onları izliyen insanlara ifadesiz şekilde baktı. neden izliyorlardı onları film yoktu karşılarında,Selen kafasını kaldırırken onu izliyen arkadaşlarını ve cate gördü. Cate inat gülümserken, sevdiği adama daha çok sarıldı, cate ise ifadesizce krala bakıyordu. kral selenin elinden tutup ilerlemeye başladı, ilerlerken elini beline koymuş ve yön veriyordu. aniden portal açıp seleni oraya soktu...

SAKLI KALANLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin