⭐ 7 ~ Saf Duygular ⭐

15.8K 1.3K 172
                                    

Biz geldiiik!

Bölüme geçmeden önce küçük bir ricada bulunacağım. Bu bölüm de dâhil olmak üzere şöyle kısa bir geri dönüş yapıp önceki bölümlere de oy verirseniz beni çok mutlu edersiniz. Mutlu bir yazar demek, musmutlu bölümler demek. Unutmayalım lütfen :')

Oylarınızın yanında yorumlarınızı da eksik etmeyin. ❤️

Keyifli okumalar! 🌟

Keyifli okumalar! 🌟

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


[Koray'dan]

Çocuklarla yaptığımız kahvaltının ardından Kamer ve Feza'yla birlikte evden çıktık, arabaların yanına geldiğimizde vedalaşarak ayrıldık. Gökay, onu evde tek bıraktığımız için arkamızdan baya bir söylenmişti ama umurumuzda olduğu söylenemezdi. Hele benim hiç değildi.

Yarışmaya üç gün kalmıştı ve neredeyse bir haftadır Asel'le ikimiz yorgunluktan geberene kadar prova yapıyorduk. Normalde olsa ağır gelebilir veyahut bu kadar tekrardan sıkılabilirdim ama Asel'in yanındayken bu hiç mümkün olmuyordu. Asel'le birlikteyken kendimi uzun zamandır hissetmediğim kadar mutlu ve dinç hissediyordum. Asel bana çok iyi gelmişti ve ben dâhil etrafımdaki herkes bunun fazlasıyla farkındaydı.

Radyoyu açarak yola koyulduğumda bir yandan keyifle ıslık çalıyor bir yandan da son provaları aklımda tekrarlıyordum. Ayağım beni bile şaşırtacak derecede iyiydi ve bu özgüvenimi arttırmakla kalmıyor, dansa daha çok kendimi verebilmemi de sağlıyordu.

Karşıma çıkan kırmızı ışık yüzünden köprüde arabamı durdurduğumda yol kenarındaki çiçekçi kadın çekti dikkatimi, daha doğrusu önündeki farklı renkleri sayesinde parıldayan çiçeklerdi dikkatimi çeken ve o an fark ettim Asel'e daha önce hiç çiçek almadığımı. Bu beni bir miktar üzdüğünde hiç düşünmeden kendimi dışarı attım ve çiçekçi kadının başında dikilerek çiçeklere bakmaya başladım ancak işin kötü yanı Asel'in hangi çiçeği sevdiğini bilmiyordum.

Çiçekçi kadın hevesle bana bakarken "Hangisinden vereyim abime?" diye sordu. Bakışlarımı onun yüzüne çevirip hepsinden birer tane paket yapmasını isteyecektim ki trafik lambasındaki geri sayım çekti dikkatimi. Yeşile dönmesine on saniyeden az vardı. Vaktimin olmadığını fark ederek hızla önüme döndüm ve hemen ayakucumda duran güllerden bir tanesini alarak elimi cebime attım.

"Ne kadar bu?"

"Sana on lira olur."

Cebimden çıkardığım on lirayı kadına uzattıktan sonra hızla geri döndüm ve arabama atlayarak gaza bastım. Arkamdaki sürücüleri yalnızca birkaç saniye bile olsa bekletmem onların deli gibi korna çalmalarına neden olsa da bunu umursamadım ve elimdeki gülü yandaki koltuğa bırakarak yola odaklandım.

En sevdikleri çiçek olmasa da kadınların büyük bir kısmının gülü sevdiğini düşünüyordum ve Asel'in de o büyük kısma girdiğini umuyordum. Gerçi girmese de çok sorun değildi, prova sonrası Asel'i koluma takar ve büyük bir çiçekçiye giderek istediği her şeyden alabilirdim ona. Bu düşünceyle iyice keyiflenerek tekrar ıslık çalmaya başladım.

KIZIL YILDIZ IIWhere stories live. Discover now