7. Bölüm

24 0 0
                                    

"Sana inanmak istiyorum" dedi..
İstersen terk et beni..
Ya da dönüşü olmayan karanlık sokaklarda yalnız bırak..
Ben, güneşli günlere de inanmak istemiyorum.
Daima gölgende kalsam da olur, ama sana inanmak istiyorum.
____________________________________
Bahçemi sularken aklımdaki tek şey Özgür'dü.
Sabahın köründe kalkmıştım, uyku tutmamıştı ve ben de önce biraz yürüyüş yapıp, daha sonra kahvaltı yapmıştım ve şimdi de bahçe suluyordum.
Karpuz ekmiştim, birkaç tanesi çok büyümüştü ve onları görmek beni mutlu ediyordu. Emeklerimin karşılığı çok güzeldi. Biber, salata, domates, patlıcan, kabak, marul, maydonoz, semiz otu, roka ve daha birçok şey ekmiştim. Bahçem olduğundan beri marketten hiçbir şey almıyordum, mahsülüm bahçemdi çünkü.
Özgür..
Özgür o gün, onu sevdiğimden emin olmadan bana dokunmayacağını söylemişti ve sonra ben de üzerimi değiştirdikten sonra yanına inmiştim. Haklı olduğunu, zaten tüm bu yaşadıklarımızın benim için fazla olduğunu dile getirmiştim ve Özgür de beni anlayışla karşılamıştı.
Şu anda şehir dışındaydı.
Benim yanımdayken telefon gelmişti ve acilen iş için şehir dışına gitmesi gerektiğini öğrenmişti, okuldan izin aldığı gibi şehir dışına gitmişti.
Hafta sonu evde yoktu, ona gitmemiştim bu sebeple. Bugün günlerden salıydı ve yarın özgürün dersi vardı. Gelecek mi bilmiyordum, şehir dışında olduğu günlerde sadece bir iki kez telefonla konuşmuştuk, iş sebebiyle konuşmaya fırsatımız olmamıştı hiç.
Onu özlediğimi hissetmiştim.
Garip bir şekilde yanımda olmasına ihtiyacım vardı, onu görmek istiyordum ve sesini duymak istiyordum.
Bahçedeki sulama işim bittiğinde içeriye geçtim.
Saat sekize geliyordu, odama çıktım ve okul kıyafetlerimi giydim.
Aslında okula gidesim yoktu, Özgür olmadığı için gidesim gelmiyordu ama dersler başlamıştı ve benim gitmem gerekiyordu.
Saçlarımı gelişigüzel topladım ve makyaj bile yapmadan güneş kremi sürüp evden çıktım.
Yürüyüş yaptığım için hiç yürümek istemiyordum bu sebeple yoldan geçen bir taksiye bindim.
Yaklaşık on dakika kadar sonra okulun önünde duran taksiden borcumu ödeyip indim.
"Yeşilim!"
Merve'nin boynuma atlamasıyla korkmuştum, bir anda karşıma çıkmıştı çünkü.
"Korkuttun ama." Dedim, dudak bükerek.
Merve de dudak büktü.
"Özür dilerim."
Hemen gülümsedim.
"Nasılsın, Mervoşum?"
Koluma girdi.
"Dünden beri iyiyim Yeşilim, ya sen?"
Sınıfa ilerlerken konuştum.
"İyiyim işte." Dedim, başımı yere eğip.
Sınıfa girip, sıraya geçtik.
"Afra üzülmemelisin."
Başımla onayladım.
"Haklısın canım, ama ilişkimiz yeni başladı ve biz ilk defa ayrı kaldık bu kadar."
Omuz silkti.
"Yine de üzülme, seni seviyor sonuçta."
Gülümsedim.
Beni seviyor oluşu beni mutlu ediyordu, bunu bilmek ve bunu duymak çok güzeldi.
Dersimiz Matematik olduğu için defterimi çıkarttım, bu sene Matematik beni biraz zorlayacağa benziyordu.
Üniversite sınavı vardı önümde ve benim tek düşündüğüm şey dersler, sınavlar ve geleceğim olmalıydı.
Tarih öğretmeni olmak istiyordum değil mi?
Bunun için büyük uğraşlar vermeliydim, çabalamalıydım.
***
"Melisa'yla güzel giden ilişkimiz var Afra, umarım hep devam eder. Onu seviyorum."
Gözlerindeki ışıltı beni mutlu etmişti, ona hâlâ öğretmenimle olan ilişkimden bahsetmemiştim.
"Gözlerinden belli zaten canım benim."
Telefonum çaldığında ekrandaki ismi görmemle Ercan'ın yanından uzaklaştım.
"Özgür!"
"Çimen gözlüm!" Ah, sesini ne çok özlemiştim...
"Çok özledim seni, Özgür." Dedim, sesim ağlamaklı çıkmıştı.
"Ben de çok özledim, hem de fazlasıyla." Dudaklarımı ıslattım.
"Ne zaman döneceksin?"
"Yarınki derse ucu ucuna yetişebilirim."
Beklemediğim bir şey olduğu için şaşırmıştım.
"Bence yarın okula gelme, eve gidip dinlen."
Şu an kaşlarını çattığına emindim.
"Yeterince ihmal ettim zaten, olmaz."
Sanki görebilecekmiş gibi başımla onay verdim.
"Pekâlâ, sen bilirsin." Dedim.
"Sesini duymak istemiştim, kapatmam gerekiyor güzelim."
Sesini duymak istemiştim cümlesinin ne kadar güzel olduğunu bilmiyordum, şimdiye kadar.
Yüzümde bir tebessüm oluştu.
"Kendine dikkat et."
Sonrasında kapatmıştık.
Ercan'ın yanına döndüğümde bana îmalı bakışlar atıyordu.
Nasıl olsa bir gün öğrenecek sonuçta.
"Sana anlatmam gerekenler var, ama okulda anlatmam uygun olmaz Ercan."
Dudaklarını ıslattı, aynı anda başıyla onayladı.
"Bana anlatman gereken şeyler olduğunu fark ediyordum zaten Afra, nerede konuşacağız?"
Düşündüm kısa bir süre.
"Okul çıkışı bize gelsen?"
Başıyla onayladı.
"Olur, evini özledim zaten." Dedi sırıtarak.
Gülümsedim.
"Tamam o hâlde."
Ercan benim en yakın arkadaşımdı, tepki göstereceğini biliyordum ve buna rağmen ona anlatmam gerektiği için anlatmalıydım.

GÜNEŞTEN DAHA PARLAKWhere stories live. Discover now