𝑺𝒉𝒆 𝑰𝒔 𝑵𝒐𝒕 𝑨𝒇𝒓𝒂𝒊𝒅- 𝑭𝒓𝒆𝒅 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚

2

Medyadaki şarkıyı dinledikten sonra bu kitabı yazmaya karar verdim. Cidden çok hoş bir şarkı. Ayrıca anlamına bakarsanız diğer bölümlerle ilgili spoiler alabilirsiniz hqhdnslk anlaşılması biraz zor ama yine de bir bakın derim ;)

Tüm birinci sınıfların önünde durduğu dev kapılar açılınca hepsi içeriye hayranlıkla bakmaya başladılar. Profesör McGonagall önlerinden ilerleyince onlar da beklemeden heyecanla içeri doluştular ve profesörü takip etmeye başladılar.

Profesör bir sandalyenin önüne gelince durdu. Sandalyenin üzerindeki büyük kahverengi şapkayı aldı ve diğer elindeki parşömeni açtı.

"İsminiz okununca buraya geleceksiniz ve seçmen şapka sizi binalara ayıracak"

Daha sonra minik gözlüklerinden bakarak parşömenin üzerindeki ilk ismi okudu.

"Angelina Jonshon"

Siyahi bir kız tüm birinci sınıfların arasından geçerek sandalyeye oturdu. Profesör McGonagall onun başına şapkayı koyunca şapka birden konuşmaya başladı. Jade buna oldukça şaşırmıştı.

"Eveet...Sana en uygun bina...Gryffindor!"

Kız gülümseyerek salondaki büyük masalardan Gryffindor binasına ait olana oturdu. Daha sonra diğer isimler de okundu. Uzun bir süre sonra sıra Fred'e gelmişti. Koşa koşa gidip sandalyeye oturdu ve seçmen şapka başına geçirildi.

"Hmm~ bir Weasley. Senin için en uygun yer Gryffindor!"

Ondan hemen sonra da George çıktı

"Ah işte ikizi! Gryffindor!"

O da geçip ikizinin yanına oturdu.

"Han Lue"

Han yavaş adımlarla sandalyeye doğru ilerledi ve oturdu.

"Hmm~ safkan. Oldukça hırslı, asil ve yetenekli. Slytherin!"

Jade derin bir şekilde nefes aldı. Han'da seçilmişti ve şimdi tek kalan oydu. Profesör adını okuyunca Jade tedirgince sandalyeye oturdu. Seçmen şapka başına yerleştirildiğinde ise neredeyse ağlamak üzereydi. Burayı yaşamadan ertesi güne geçseler olmaz mıydı?

"Talihsiz bir babanın kızı....acaba seni hangi binaya koysam? Bu çok zor"

Fred içinden "Slytherin olmasın" diye dua ediyordu.

"Çok cesursun, hiçbir şeyden korkmayan bir kız...Arkadaş canlısı ve aynı zamanda oldukça zeki. Ama genlerin Slytherin"

Jade yanağında hissettiği ıslaklıkla biraz başını eğdi ve gözyaşını hızlıca sildi

"Gryffindor!"

Jade duyduğu şeyle olduğu yerde donakaldı. Bu çok tuhaftı ama bir o kadar da güzeldi. Olduğu yerde kahkaha atmaya başladı. O kadar mutluydu ki sandalyeden kalkmayı bile unutmuştu.

"Bayan Wilson masaya geçebilirsiniz"

Profesör McGonagall'ın onu uyarmasıyla hızla oturduğu yerden kalktı ve Gryffindor masasında ona el sallayan Fred ve George'un yanına geçti. 

"Senin adına o kadar mutlu oldum ki Jade"

"Sağol Fred"

Fred ona şaşkınlıkla baktı.

"Ne? Fred mi?"

"Evet"

"Ya Fred değilsem?"

"Fred'sin. İkizine göre yüz şeklin farklı. Ayrıca gülümseyince de çok farklı görünüyorsunuz"

Fred ikizine baktı

"Vay canına! Harika bir gözlem yeteneğin var Jade"

Jade kendini yatakhanenin yumuşacık yatağına bırakırken aklında tek bir soru vardı; Gryffindor'a nasıl seçilmişti?

Başını yastığa koyup diğer tarafına dönünce yan tarafındaki yatakta yatan Angelina ile göz göze gelmişti. Angelina ona şirince gülümserken Jade aklındaki düşüncelerden dolayı hiçbir tepki verememişti.

"Sorun ne Jade?"

"Angelina...sence seçmen şapkanın hata yapmış olma ihtimali var mı?"