31

1.9K 142 42
                                    

Jade kompartımanları sırayla gezerken Fred, George, Angelina, Han veya Isadora'yı görmeyi umut ediyordu. Tren hareket etmeden önce mutlaka onları görmeliydi. Son kompartımanda da arkadaşlarını göremeyince trenden indi. 

"Hey Jade!"

Jade tanıdık sesle hemen arkasını döndü. Az önce görmeyi umduğu herkes oradaydı.

"Fred..."

Jade koşarak onların yanına gitti ve ilk önce çok özlediği sevgilisine sarıldı. Daha sonra da diğerlerine...

"Bavullarını çoktan yerleştirmişsin"

"Şey ben..."

Jade kısa süreliğine Angelina'ya baktı. Göz göze geldiklerinde Angelina ona güven verircesine gülümsedi. Jade daha sonra tekrar Fred'e döndü.

"Fred ben...Bu yıl Hogwarts'a dönmeyeceğim"

Fred duyduğu şey karşısında bir anlığına donup kaldı. Diğerleri de en az onun kadar şaşkındı.

"Jade s-sen dalga geçiyor olmalısın, değil mi?"

"Hayır Fred"

"İyi ama neden?"

Jade bu sefer de Isadora'ya döndü.

"Babam eve geri dönecek. Ve...O artık bir ölüm yiyen Isadora. Annem güvende değil. Babamın ne yapacağı belli olmaz"

Birden sinir bozucu bir sessizlik oldu. Herkes Jade'in bu ani kararına fazlasıyla üzülmüştü. Özellikle de Fred. 

Sessizliği herşeyi önceden bilen Angelina bozdu. Valizini tekrar eline aldı ve kısık sesle konuştu.

"Geç kalacağız çocuklar"

Angelina dolu gözlerini eliyle ovuşturduktan sonra Jade'in yanına ilerledi ve sıkıca ona sarıldı. Jade de karşılık vererek kollarını Angelina'nın bedenine doladı ve burukça gülümsedi.

"Kendine iyi bak Jade"

"Sen de..."

"Bize mektup yaz, tamam mı?"

"Tabii. Her hafta"

İki arkadaş ayrıldıktan sonra Jade sırayla diğerlerine de sarıldı. Fred hala olayın şokunu atlatamamış, Han'ın Jade'e sarıldığını bile fark etmemişti.

Jade sonunda Fred'in yanına geldiğinde Angelina onları yanlız bırakmak için diğerlerini trene sürükledi.

"Fred..."

Fred ağlamaklı gözlerle sevgilisine baktı.

"Ağlama lütfen. Ben iyi olacağım"

Fred olumlu anlamda başını salladı. İkisi de fazlasıyla sessizdi. Sonunda Fred Jade'e sarılınca Jade'de kocaman gülümseyerek kollarını Fred'in boynuna doladı.

"Seni çok özleyeceğim Fred"

"Ben de"

Jade boynunda hissettiği ıslaklıkla kollarını Fred'in boynundan ayırdı ve sevgilisine baktı.

"Ağlama ama Fred"

Fakat kendisi de çoktan ağlamaya başlamıştı.

"S-sana her hafta mektup yazacağım, tamam mı? Hem...Noel tatilinde belki buluşuruz hm? İster misin?"

Fred hafifçe gülümseyerek olumlu anlamda başını salladı.

"Ama ağlamak yok, tamam mı?"

"Peki"

Jade yüzünde buruk bir gülümsemeyle ellerini sevgilisinin yanaklarına koydu ve gözyaşlarını sildi.

"Bu arada...Saçların harika görünüyor"

Ellerini Fred'in yeni kestirdiği saçlarına daldırdı.

"Sahi mi? Beğenmezsin diye korkmuştum"

Jade hafifçe güldü. O sırada trenin sesiyle Fred tekrar yere bıraktığı valizini aldı.

"Gitme vakti..."

"E-evet"

"Kendine dikkat et, tamam mı Jade? Her ne kadar baban olsan bile bir ölüm yiyenle aynı evde olacak olman beni endişelendiriyor"

Jade gülümsedi.

"İyi olacağım, beni merak etme"

Fred son kez sevgilisine sarıldıktan sonra trene doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Tam gireceği sırada Jade'in adını söyleyen sesini duymasıyla arkasını döndü. Jade koşarak yanına geldikten sonra sevgilisinin dudaklarına uzun ama hafif bir öpücük kondurdu.


Dırırıııım

Final gibi bir bölümdü ama final değil merak etmeyin jhwjfh

Bu arada...Sanırım diğer kitabımı karışık fic kitabımın içine koyacağım. Fazla tutmadı çünkü.

𝑺𝒉𝒆 𝑰𝒔 𝑵𝒐𝒕 𝑨𝒇𝒓𝒂𝒊𝒅- 𝑭𝒓𝒆𝒅 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚Where stories live. Discover now