15

2.9K 223 275
                                    


George, Jade ve Angelina yemek için büyük salona geçtiler. Fred geçen günlerde olduğu gibi yine yoktu. Yılbaşı tatili bittiğinden beri sürekli Blair'la vakit geçirmesi hepsinin sinirini bozuyordu.

"Yemekten sonra kütüphaneye gidecek miyiz?"

"Evet. Biliyorsun ödevlerin yarına yetişmesi lazım"

"Hmhm"

"Fred'in haberi var mı? O da gelecek mi?"

"Bilmiyorum. Ben yatakhanedeyken söylemiştim ama..."

Jade Blair'la beraber girişteki masada oturan Fred'e kısa bir bakış attı.

"Tekrar mı söylesek?"

"Ama ben zaten söyle-"

Jade George'u dinlemeyerek masadan kalktı ve Fred'in yanına doğru ilerledi. Yanına kadar geldiğinde Fred hala onu fark etmemiş, Blair'la sohbet etmeye devam ediyordu.

"Fred"

Fred sonunda ona döndü.

"Evet?"

"Yemekten sonra kütüphaneye gideceğiz. George söylemiş sana zaten ama yine de hatırlatmak istedim. Geleceksin değil mi?"

"Tabi, şey...Sizinle orada buluşuruz olur mu?"

"Peki"

Jade burukça gülümseyerek tekrar arkadaşlarının yanına döndü. Angelina merakla Jade'e baktı.

"Ne dedi?"

"Bizimle orada buluşacağını söyledi"


Yemekten sonra üçü beraber ortak salondan çıkıp kütüphaneye girdiler. Boş bir yer bulup oturduktan sonra yine son güne bıraktıkları ödevlerini yapmaya başladılar ancak Jade ne yaparsa yapsın odaklanamıyordu. Gözü sürekli kapıdaydı ve Fred'in oradan içeriye girip gülümseyerek yanlarına gelmesini bekliyordu. Eskisi gibi...

Jade yarına yetişmesi gereken ödevlerinin hepsini bitirmiş, hatta sonraki günlerin ödevlerini de yapmıştı lakin Fred hala görünürde yoktu. Sonunda Angelina ve George'da bitirince kitaplarını toplayıp kütüphanenin çıkışına doğru ilerlediler. Tam kapıdan çıkacakları sırada koridorun sonunda gördükleri manzara karşısında üçü de oldukları yerde donakaldılar.

Blair Fred'in süveterinin yakalarından asılıp kendine doğru çekiyor, aynı zamanda gözleri kapalı bir şekilde dudaklarından öpüyordu. Fred ise kollarını Blair'ın kollarına dolamış, aynı şekilde karşılık veriyordu. Jade gördükleri karşısında ne yapacağını bilemedi. 1-2 saniye öylece donakaldı. Daha sonra istemsizce gözlerinin dolduğunu fark etti ve birkaç adım geriledi.

"Gidelim çocuklar. Genç aşıkları rahatsız etmek istemeyiz, değil mi?"

Ve hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Angelina ve George'da onun peşinden geliyordu. Angelina hala olayın şokunu atlatamamıştı. George ise ikizinin nasıl bu kadar ileriye gidebildiğini anlamaya çalışıyordu.

Jade odasına geldiğinde hemen kendini yatağına attı. Yorganını başına kadar çekti. Ağlamak istemiyordu ama gözyaşlarını daha fazla tutamayacağını da biliyordu. Sonunda ağzından minik bir hıçkırık çıkınca gözyaşları da sel gibi akmaya başladı.

Angelina diyecek hiçbirşey bulamıyordu. Jade'i hiç böyle görmemişti. Nasıl teselli edeceğini de bilmiyordu çünkü bu olayı hiçbir şekilde iyiye yorumlayamazdı. Sadece yatağına oturdu ve dolu gözlerle yere bakmaya başladı. Jade'in bu hali onu fazla etkilemişti.

"Ne zaman tam çok iyiyiz desem...Hemen a-aramız bozuluyor. Ve ş-şimdi de bu-"

Hıçkırıklarının arasından zar zor konuşan Jade'i Angelina susturdu.

"Şhh tamam sakin ol Jade"

"Benim gördüklerimi sen de gördün Angelina! Sence bu o kadar kolay mı?!"

Yine şiddetle ağlamaya başladı.

"Şimdi aşktan korkmamın sebebini anlıyor musun?"


Fred yatağına yerleşip başını yastığa koyacakken ikizinin iğneleyici bakışlarına maruz kalınca yattığı yerde oturur pozisyona geldi.

"Sorun ne Georgie?"

"Asıl bunu sana sormalıyım Freddie"

"Ne?"

"Jade'den hoşlandığını sanıyordum"

"Öyleydi. Ama sonsuza kadar onu bekleyemem, değil mi?"

"Fred bu sen olamazsın. Tatilde bile herkese Jade'den bahsedip durdun. Hogwarts'a başladığından beri onu Han'da kıskanan sen değil miydin? Şimdi ne değişti ha?!"

"Blair'la tanıştım"

"Merlin! Fred cidden sen iyi değilsin!"

Fred ikizini umursamayıp yorganının altına girdi ve gülümseyerek gözlerini kapattı.

"İyi geceler Georgie"

George bir süre ne diyeceğini bilemedi. Yatağına uzanıp yorganının içine girmeden önce son bir kez Fred'e baktı.

"Vicdan azabı çekmiyor musun hiç? Jade bu gün seni orada gören tek ben değildim. Jade'de vardı. Belli etmemeye çalışıyordu ancak çok üzüldü Fred..."

Fred onu duymazdan gelip rahatlıkla uykuya dalsı. George ise bir türlü uyuyamıyordu. Tıpkı Jade gibi.


Bana sövmeyin :D

𝑺𝒉𝒆 𝑰𝒔 𝑵𝒐𝒕 𝑨𝒇𝒓𝒂𝒊𝒅- 𝑭𝒓𝒆𝒅 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚Where stories live. Discover now