8

3.3K 261 212
                                    

Dolaptan çıkan Fred, daha doğrusu böcürt gülümseyerek Jade'e iyice yaklaştı. Şimdi aralarında sadece 1 adım vardı ve böcürt Fred Jade'e gülümseyerek bakıyordu.

"Bu...George Weasley mi?"

"O ben değilim, Fred"

"İyi ama bu korkunç birşey mi?"

Herkes Jade'den daha korkunç birşey bekliyordu lakin Jade'in suratı karşısında onunla dip dibe olan Fred'i görmesiyle bembeyaz kesilmişti. Fred ise kendisini Jade'e bu kadar yakın gördüğü için kendi kendine gülümsedi.

"Evet bayan Wilson asanızı çıkarın"

Jade transa geçmiş gibi hiçbir tepki vermiyordu. Profesör Lupin bir terslik olduğunu anlayınca yavaş adımlarla Jade'in yanına geldi lakin çok geç kaldı. Jade birden herkesin gözünün önünde yere kapaklandı.

Jade güçlükle gözlerini açarken etrafına bakındı. Revirde miydi? Yatağının yanında birşeylerle uğraşan Madam Pomfrey'i görünce yattığı yerde biraz doğruldu.

"Uyandın mı tatlım? Kendini nasıl hissediyorsun?"

"B-bilmiyorum. Ben...ne oldu bana?"

"Profesör Lupin seni baygın getirdi. Öncesinde ne oldu bilemiyorum. Cidden...Neden bayıldın tatlım?

Jade birden beynini yoklayınca karanlık sanatlara karşı savunma dersinde olanları hatırladı. Böcürtünü gördüğü anda çok tuhaf şeyler hissetti. Ve daha sonra da gözleri kararmıştı.

Ağlamaklı bir ses çıkarırken üzerindeki yorganı başına kadar çekti.

"Herkese rezil oldum! Buna inanamıyorum!"

Birden revirin kapısının önünden gelen bağırma sesiyle Jade yüzünü yorgandan çıkardı ve sesin sahibine baktı. Angelina koşa koşa yanına geliyordu.

"BULDUM! Bu sefer inkar edemezsin Jade! Herşeyi çözdüm!"

Madam Pomfrey kızın bu haline gülerken Jade ise yine ne saçmalayacak acaba? diye düşünüyordu.

"Neden böcürtünde Fred'i gördüğünü biliyorum!"

Angelina hızla Jade'in ayak ucuna oturdu.

"Angelina, tatlım...Jade henüz tam iyi değil çok da yormayalım hm?"

"Ama hesaplaşmamız gereken bir konu var"

Madam Pomfrey sabır dilercesine iç çekti ve daha sonra kızların yanından uzaklaştı.

"Neden böcürtün Fred biliyorum. Çünkü.."

Angelina otuz iki diş gülümserken Jade ona tedirgin gözlerle bakıyordu.

"Çünkü aslında korktuğun şey aşk ve Fred'den hoşlandığın için böcürtünü o biçimde gördün"

"N-ne?! Angelina yine saçmalamaya başladın sen!"

"Hayır! Bu sefer haklıyım. Ama merak etme Fred'e veya George'a söylemedim. Senden duymaları daha iyi olur diye dü-"

"ANGELİNA! Fred'den hoşlanmıyorum!"

"Evet hoşlanıyorsun"

"Hayır dedim!"

Angelina oturduğu yerden kalkıp mutluluk dansı yaparken aynı şeyi melodili bir şekilde tekrar edip duruyordu.

"Fred'den hoşlanıyorsun, Fred'den hoşlanıyorsun, Fred'den hoşlanıyorsun..."

"Angelina sus biri duyacak!"

" Fred'den hoşlanıyorsun, Fred'den hoşlanıyorsun, Fre-"

"Angelina sus artık!"

"O zaman itiraf et. Ondan hoşlanıyorsun"

"HA-YIR!"

O sırada kapıdan gelen ayak sesleriyle ikisi de aynı anda oraya döndü. Jade kapıdan giren Fred, George ve Han'ı görmesiyle gözlerini kocaman açtı. Acaba uyuyor numarası yapsa inanırlar ve onunla konuşmadan giderler miydi?

Sonunda üçü de yanına geldiğinde Jade tedirgince gülümsedi.

"İyi misin Jade?"

"İyiyim Han. Teşekkürler"

İkisi de hafifçe gülümserken ikizler fazlasıyla sessizdi. Kimse böcürtünün neden o biçimde olduğunu Jade'e sormaya cesaret edemiyordu.

Üçü de kısa bir süre Jade'in yanında durduktan sonra yine aynı sessizlikte revirden çıktılar. Onlardan hemen Sonra gelen Madam Pomfrey Jade'in de çıkabileceğini söylediğinde Jade bir an bile beklemeden revirden çıktı.

Jade öğleden sonraki biçim değiştirme dersinde fazlasıyla dalgındı. Dersi hiç dinleyememişti, daha doğrusu dinlemeye uğraşmamıştı.

Derste birden ön sıradan sırasına gelen kağıtla başını kitabından kaldırdı ve kağıdı açtı.

"Weasley'den bu kadar korktuğunu bilmiyordum"

Tüy kalemini aldı ve kağıdın altında bırakılan boşluğa cevap yazdı.

"Ondan korkmuyorum Han!"

Han kağıdı alınca ona dalga geçercesine baktı. Kesinlikle inanmamıştı. Dersten sonra Jade eşyalarını toplarken de Han onu rahat bırakmamış, art arda sorular sormuştu.

Jade yatakhaneye geldiğinde hızla kendin yatağına attı. Han mükemmel sorularıyla tüm gün başını şişirmişti ve biraz olsun dinlenmek istiyordu. Her zaman at kuyruğu yaptığı saçlarını tokadan kurtardı ve yorganını içine girdi.

"Jade"

Kapıdan gelen Angelina'nın sesini duyduğunda neredeyse çıldıracakmış gibi hissetti. Angelina Jade'in yatağının yanındaki kendi yatağında oturdu ve ona baktı.

"Yine ne oldu Angelina?"

"Hiç. Sadece...Fred ortak salonda. Belki konuşmak istersin diye düşünmüştüm"

"Onunla konuşmayacağım!"

Jade yorganını kafasına kadar çekti ve gözlerini kapattı. En az bir hafta kadar kimsenin kendisiyle konuşmasını istemiyordu.

Saat neredeyse 1'e gelirken yatağından kalktı. Yavaş adımlarla ortak salona gitti. Kimse yoktu. Hızla Himalayan Kedisi halini aldı ve binadan çıktı. Boş koridorlarda bir süre dolaştıktan sonra aklına okulda ilk bu haldeyken Fred'i gördüğü yer geldi. Hızla oraya doğru ilerleyince yalnız başına bir köşede oturan Fred'i gördü,  içten içe sevindi. Sabahtan beri hiç konuşmamışlardı.

Yavaşça yanına ilerledi ve yanına oturdu. Fred onu görünce kendi kendine gülümsedi ve onu kucağına alıp tüylerini hafifçe okşamaya başladı.

"Yine sen hm?"

Fred onun tüylerini okşamaya devam ederken Jade onun kucağında uyuyakaldı.

𝑺𝒉𝒆 𝑰𝒔 𝑵𝒐𝒕 𝑨𝒇𝒓𝒂𝒊𝒅- 𝑭𝒓𝒆𝒅 𝑾𝒆𝒂𝒔𝒍𝒆𝒚Where stories live. Discover now