1.3

873 110 25
                                    

Elimi kapının koluna koydum. Park Jimin'in karşısına çıkmaktan hala korkuyordum çünkü o boynuzları olan bir melekti.

Derin bir nefes aldım. Neden buraya gelmiştim ki? Onu nasıl kurtaracaktım? Onu kurtarabilir miydim?

"Bunu yapamam."

Elimi kapının kolundan çekip başımı ellerimin arasına aldım.

Bunu yapmam gerek. Jimin'in kanatları kırık ve tedavi edilmeye ihtiyacı var. Ama ben bunu yapamam. Bunu yapabilecek kişi ben değilim.

Neden etrafta kimse yok? Neden kimse ona yardım etmiyor? Neden? Neden onu tek fark eden benim?

Başımdaki ellerimle saçımı karıştırdım. Bunu yapmam gerek. Onu kurtarmalısın Taehyung. Sana yapılanı ona yapmamalısın. Onu kurtarmalısın.

Elimi sırtıma doğru götürdüm ve hırkamın kapşonunu kafama geçirdim. Seni kurtaracağım meleğim.

Elimi tekrar kapının koluna koydum ve kapıyı yavaşça açtım. Gözlerime vuran güneş ışığıyla kolumu gözlerimin önüne siper ettim.

Gözüm ışığa alıştığında kolumu gözümün önünden çektim. Yüzümün gözükmemesi için başımı yere eğdim ve etrafa bakındım. Kırık kanatlı meleğim neredeydi? Ona yardım etmem gerekiyor.

"Zeta?"

Çatlak çıkan sesi duyunca gözlerim ileride oturup bana bakan bedeni buldu.

Hiç ses çıkarmadan ona doğru ilerledim. Tek yapmam gereken sarılmaktı değil mi?

Karşısına gelince duraksadım. Bunu yapamayacaktım. Ben bu meleğimsi şeytanı sadece uzaktan izliyordum. Yanına gitmem yanlıştı.

"Bana sarılmayacak mısın?"

Jimin titrek ve çatallı çıkan sesiyle tekrar konuşunca içime titrek bir nefes aldım.

Bunu yapman gerek Taehyung. Yapabilirsin.

Jimin'in yanına çöktüğümde Jimin yüzümü görmeye çalışıyordu. Bunu engellemek için bedenini hızla kendime çektim ve kollarımı sırtına sardım.

Jimin derin bir nefes alıp kollarını belime sardı ve kafasını omzuma koydu.

Yakınlığından dolayı kalbim hızını arttırmıştı. Park Jimin çok güzel kokuyordu. Tıpkı bir melek gibi. Jimin benim için hayallerden bile daha güzeldi. Jimin, herşeyden çok daha güzeldi. Bu yüzden mi boynuzları vardı?

"Teşekkür ederim Zeta."

Birşey demeden kollarımı ona daha sıkı sardım.

"Bana bir şarkı söyler misin? Sesin beni rahatlatabilir."

Kafamı hızla iki yan salladım.

"Yapamam."

Yutkundum. Bunu yapamazdım. Ona sarılmak bile benim için çok zorken ona şarkı söyleyemezdim.

"Lütfen."

Jimin'in titrek sesiyle iç çektim. Jimin'in bana ihtiyacı vardı. Şarkı söylemem gerekiyordu. Yapabilir miyim? Yapamam. Ama yapmak zorundayım.

İçime derin bir nefes çekip boğazımı temizledim. Sesimin çatlak çıkmasını istemezdim.

"Yastığımda

Kendimi yoramıyorum

Kırılgan gerçeğimi paylaşıyorum

Kapı hala açıktır umuduyla

Çünkü pencere bir kez açıldı sen ve ben ile

Düşüyor şimdi benim ebediyetim

Merak ediyorum beni şimdi ister miydin?

Nerden bilebilirdim?

Bir gün daha fazla hissederek uyanacağımı

Ama çoktan kıyıya ulaştım

Sanırım biz gecedeki gemilerdik

Gece, gece

Biz gecedeki gemilerdik

Gece, gece

Merak ediyorum en iyi arkadaşım mısın benim?

Aklıma bir nehir akıyormuş gibi hissediyorum

Sana sormak istiyorum, eğer hepsi sadece benim kafamdaysa

Kalbim küt küt atıyor bu gece

Merak ediyorum

Eğer sen

Gerçek olmak için fazla mı iyisin?

Ve sorun olur muydu eğer

Seni yakınıma çekseydim

Nerden bilebilirdim?

Bir gün daha fazla hissederek uyanacağımı

Ama çoktan kıyıya ulaştım

Sanırım biz gecedeki gemilerdik

Gece, gece

Biz gecedeki gemilerdik

Gece, gece"


Şarkım bittiğinde omzumda hissettiğim ıslaklıkla gerildim. Melekler ağmamalıydı. Neden ağlıyordu?

"J-"

"Özür dilerim."

Kafasını daha çok omzuma gömdüğünde elimi yavaşça saçlarına çıkardım. Tam elimle saçlarını okşayacakken söylediği şeyler bunu engelledi.

"Seni kendi çıkarım için kullanmamalıyım Zeta. Ben melek değilim. Seni kurtaramamda. İnsanları kullanan bir şeytanım ben."

Dediği şeylerle derin bir nefes alıp elimi saçlarına koydum ve saçlarını okşadım.

"Evet şeytansın ama meleksinde Jimin. Sen benim boynuzlu meleğimsin. Ayrıca ben de iyileşmek için seni kullanıyorum o yüzden sorun değil Jimin, beni istediğin gibi kullanabilirsin."

Jimin birşey demediğinde o an çığlıkları duymadığımı fark ettim. Jimin varlığıyla bile çığlıkların kesilmesini sağlıyordu.

Jimin'in kulağına yaklaştım ve fısıldadım.

"Teşekkür ederim meleğim. Varlığın bile bana iyi geliyor."

Jimin kafasını omzumdan çekip dolu gözleriyle bana bakmaya çalışınca elimi omuzlarından çektim ve ayağa kalktım. Ona arkamı dönüp durdum.

"Umarım kanadını sarabilmişimdir meleğim."

Kapıya doğru ilerlerken yüzümde ilk defa bir gülümseme oluştu.

Dead To Loser ➳ Vmin TextingWhere stories live. Discover now