2.5

803 97 52
                                    

O günü yatağımda dönüp durarak geçirmiştim. Hava kararmaya başladığında kapı yavaşça açılmış ve içeri Bay Jung ile Jimin girmişti.

"Taehyung, iyisin."

Bay Jung yanıma gelip kollarını boynuma sardığında gülümsedim.

"Geciktiniz. Burada canım çok sıkıldı."

Bay Jung gülümseyip geri çekildi.

"Jimin'in evden birşey alması gerekiyormuş. Ondan geciktik."

Kafamı salladım ve gözlerimi Jimin'e çevirdim. Yutkunarak bana bakıyordu.

"Nasılsın Taehyung?"

Omuz silktim.

"Gördüğün gibiyim."

Jimin yanıma gelip yatağımın kenarına oturdu. Bay Jung'da sandalyede oturuyordu.

"Seninle konuşamayınca içim rahat etmiyor. Bu yüzden sana eski telefonumu getirdim."

Jimin cebinden bir telefonu çıkarıp bana uzattı. Telefonu elinden alıp inceledim.

"Hastanede telefona izin vermiyorlar."

Jimin gözlerini yere çevirince gülümseyip devam ettim.

"Ama sorun değil. Saklarsam kimse fark etmez."

Jimin gülümseyip bana baktı ardından gözlerini Bay Jung'a çevirdi.

"Şey, Taehyung. Seninle konuşmak istediğimiz bir konu var."

Ortam ciddileştiğinde gözlerimi yere çevirdim.

"Ne konuşacağız?"

Bay Jung boğazını temizleyip söze başladı.

"Jimin'le birlikte sana yardım etmek istiyoruz Taehyung."

Gözlerimi yerden çekmeden ağzımı araladım.

"Bana yardı-"

Jimin sözümü böldü.

"Hiç yardım edemezsiniz falan deme Taehyung. Sen bu seslerden kurtulmak istemiyor muydun?"

Yutkunup kafamı salladım. Tabiki seslerden kurtulmak istiyordum.

"O zaman izin ver de sana yardım edelim."

Derin nefes alıp kafamı tereddütle salladım.

"Yalnız..."

Jimin duraksayıp Bay Jung'a baktığında bende gözlerimi Bay Jung'a çevirdim.

"Öncelikle seslerden kurtulmak istiyorsan bu seslerin köküne inmemiz gerekli. Bu seslere neyin neden olduğunu öğrenmeliyiz. Bunu kaldırabilir misin Taehyung?"

Seslerin köküne inmek demek daha fazla acı çekmek demekti. Acı çekmekten yorulmuştum artık ama bu acıları yok etmenin tek yolu daha fazla acı çekmemse dayanabilirdim, dayanmak zorundaydım.

"D-dayanabilirim sanırım."

Bay Jung zorla gülümsedi ve ayağa kalktı.

"Hadi dışarı çıkalım, biraz hava almış oluruz."

Gözlerimi tereddütle yere çevirdim.

"Ben dışarı-"

"Dışarıdan kastım bahçe. Burada dura dura sıkılmış olmalısın."

Kafamı salladığımda Bay Jung gülümsedi.

"O zaman hadi gidelim."

Bay Jung önden kapıya ilerlediğinde Jimin'de kalkıp gidecekken onu bileğinden tutup durdurdum.

Dead To Loser ➳ Vmin TextingWhere stories live. Discover now