3.0

692 86 49
                                    

Gözlerim yorgunlukla etrafta gezindi. Neden kendimi bu kadar bitkin hissediyorum. Dünden beri böyleydim. Neden? Dün ne olmuştu ki?

Bedenimi yatağın başlığına yaslayıp gözlerimi kapattım. Düşün Taehyung. Jimin'in dediği gibi hafızanı zorlaman gerekiyor. Düşün. Sadece düşün. Dün ne olmuştu?

Dün Jimin'le Bay Jung gelmişti. Bana psikologdan bahsetmişlerdi. Yarın psikoloğa gideceğim. Peki sonra?

Bay Jung'un sevgilisi aramıştı. Bay Jung yanımızdan ayrıldığında ne olmuştu? Jimin...bana birşey söylemişti.

Ne söyledin? Bana ne söyledin Jimin?

Ellerimi kafama koyup gözlerimi sıkı sıkı yumdum. Hatırlamalıyım. Onu hatırlamam gerekiyor. Neden bilmiyorum sadece kendimi hatırlamam gerekiyormuş gibi hissediyorum.

"Taehyung, seni seviyorum."

Ne? Jimin ne demişti? Beni mi seviyor? Bu...garip.

"Seni arkadaştan öte seviyorum. Lütfen bunu hafızandan silme. Bunu unutma."

Jimin beni seviyor. Peki ben? Ben ona karşı birşeyler hissediyor muyum? Bilmiyorum. Onu arkadaş olarak seviyorum. Ama arkadaştan ötesi... Bilmiyorum.

Kapı tıklatıldığında gözlerimi açıp ellerimi iki yanıma indirdim.

Kapı açıldığında içeri suratı asık hemşire anne girdi.

"Günaydın Taehyung."

Gülümseyerek ona karşılık verdim.

"Seni ziyaret etmeye gelen iki kişi var. İçeri alayım mı?"

Kaşlarımı çattım. Jimin'le Bay Jung gelmiş olmalıydı.

Kafamı hızla salladığımda hemşire anne odadan çıktı. Birkaç dakika sonra içeri 30'lu yaşların sonunda iki erkek girmişti. Kaşlarım çatıldığında onları baştan aşağı süzdüm.

"Merhaba Taehyung, bizi hatırlıyor musun?"

Kafamı hızla iki yana salladığımda içlerinden biri gülümseyerek yanıma geldi ve yatağıma oturdu.

"Yaklaşık 9 yıl önceki davaya bakan polisleriz biz. Seni 2 yıl önce de ziyaret etmiştik."

Gözlerimi arkada ayakta duran ve sinirli olduğu her halinden belli olan polise diktim.

"Eskiye dair hala hiçbir şey hatırlamıyor musun?"

Kafamı iki yana salladım ve gözlerimi yanımdaki polise çevirdim.

"Yalan söylüyor."

Arkadaki polis sinirle konuştuğunda başımı yine ona çevirdim.

"Yalan söylemiyorum. Eskiye dair hiçbir şey hatırlamıyorum."

Yanımdaki polis gözlerini yatağıma çevirip bir süre düşündü.

"En son ne zaman bir psikologla görüştün?"

Hiç beklemeden cevapladım.

"2 yıl önce. Bana hafızamdaki kötü hatıraları sildiğimi ve hatırlamaya çalışmadığım sürece onların geri gelmeyeceğini söyledi."

Polis kafasını sallayıp gözlerini arkadaki polise çevirdi.

"Yeni bir psikolog bulalım."

Kafamı iki yana sallayıp hızla araya girdim.

"Hayır, Bay Jung bana buldu."

Polis kaşlarını çatıp bana baktı.

"Bay Jung kim?"

"Sınıf öğretmenim."

Polis yine gözlerini yere çevirip düşündü.

"Ne zaman o psikologla görüşeceksin?"

Hiç beklemeden yanıtladım.

"Yarın."

Polis kafasını sallayıp gülümsedi.

"Yarın bizim de gelmemiz sorun olur mu?"

Kafamı iki yana salladım. Sonuçta benim davama bakıyorlar. Gerçi dava neyle ilgili bilmiyorum ama.

"O zaman yarın sabah yine uğrarız."

Kafamı salladığımda polis ayağa kalkıp saçlarımı karıştırdı ve gülümsedi.

"Görüşürüz Taehyung."

Kapıya ilerlediklerinde arkalarından bakmakla yetindim.

Polisler acaba ne davasıyla ilgileniyorlardı?

Dead To Loser ➳ Vmin TextingWhere stories live. Discover now