jungkook:
konuşmamızın üzerinden tam tamına iki hafa geçtisevgili yasağınız bugün itibariyle kalktı :D
artık resmen benimsin
rosé:
gün saymışsın resmenve evet sevgili yasağımız kalktığına göre bir ilişkiye başlayabiliriz
yani sanırım
jungkook:
artık ihtimal değil kesin cümleler kuruyoruz redséikinci buluşmamız için hazır mısın
rosé:
bugünü bekledin dimiyasağımız kalktığı gibi buluşma falan
jungkook:
tabiki bugünü bekledimşimdi artık kapıyı açsan iyi olur
rosé:
buraya mı geldinjungkook bizim yurda mı geldin??
jungkook:
zile basmamı istemiyorsan artık kapıyı aç lütfen(22:34 ✓✓)
×
Gördüğüm mesajın gerçekliğini bünyem hala kavrayamamışken saniyeler içinde bedenimi odadan dışarıya atmıştım. Bir hafta önce eskisinden daha büyük bir yurda geçtiğimiz için herkesin kendine ait odası vardı.
Salondaki koltukta oturan Lalisa'yı gördüm. Jennie'de kucağında yatmış uyukluyordu. Jisoo unnie ortalıkta görünmüyordu. Birkaç adım atmışken elimde ki telefonu sıkıyordum. Lalisa beni görünce, "Chaeng gelsene, tek canım sıkılıyor." dediğinde gözlerimi büyüterek hızla yanına adımladım.
"Lili bana yardım etmen gerekiyor." Jennie'nin uyanmaması için fısıldayarak konuşmuştum. Lalisa kaşlarını kaldırarak dediğimi anlamaya çalıştığında yutkundum ve kapıyı gösterdim.
"Jungkook geldi."
Gözlerini büyülterek bana bakan Lalisa beni çok şaşırtmamıştı. Parmağını kaldırarak dizilerinin üzerinde yatan Jennie'yi gösterdiğinde tehlikenin farkında olduğumu belirterek başımı salladım.
Jennie, Jungkook'un geldiğini öğrenirse onu keserdi ama sadece onu değil onunla birlikte beni de keserdi. Bu saatte bu tehlikeyi kim göze alabilirdi ki? Menajerimiz hemen alt katımızdaydı.
"Biliyorum Lali zaten bu yüzden endişeliyim." Yutkundum ve temiz bir nefes alarak devam ettim. "Şimdi ben Jungkook'u içeri alacağım ve yarım saat içinde göndermeye çalışacağım. Hemen gitmeyeceğine eminim çünkü. Lütfen sende bu sırada Jennie'nin başında dur."
Lalisa tereddüt etmeden başını salladığında eğilerek yanağına dudaklarımı bastırdım. O sırada elimde tuttuğum telefonun gelen bildirim sesiyle hızla diklenmiştim.
Hızlı ve sessiz birkaç adımda kapının önüne geldiğimde son kez Lalisa'ya bakarak gülümsedim. Kapıyı açtığım gibi gördüğüm yüzle heyecanım katlanmıştı.
Yüzünde ki maskeyi aşağıya indirmiş kırmızı saçları gözümün önünde parlıyordu. Üzerinde her zamanki gibi siyahtan başka renk taşımıyordu. Ağzını araladığında konuşacağını anladığım gibi elimi kaldırıp hızla dudaklarının üzerine tuttum.
"Sakın ses çıkarma ve beni takip et." diye fısıltıyla uyardığımda başını salladı. Kafamdan da büyük botlarını çıkartıp eline aldığında geçmesi için yol verip sessizce kapıyı kapattım.
ESTÁS LEYENDO
still with you
Fanfic"There might be millions of roses in the whole world, but you're my only one, unique rose." Bütün dünyada milyonlarca gül olabilir, ama sen benim tek, eşsiz gülümsün. Gülümsemesi bana da bulaştı. Kalbime kadar ulaştı ve nefes alamayacak kadar heyec...