2.2

773 124 102
                                    

Tüm hazırlığımız tamamlandıktan sonra son kez aynaya bakarak kendimi kontrol ettim. Daha sonra görevlinin komutu ile birlikte sahneye doğru ilerlemiştik. Comeback yapmış şimdi ise ikinci sahnemizi alacaktık. Sahneye çıkmayalı çok uzun zaman olmuştu ve ben çok özlemiştim. Sahnede ki o atmosferi, hayranların karşısında şarkı söylemeyi, dans etmeyi. Kısacası sahne ile ilgili her şeyi.

Jungkook'un herkesten habersiz şekilde kapının önüne gelmesinin üzerinden bir hafta geçmişti. Ondan birkaç gün sonra zaten, şarkımız çıkmıştı. Beklediğimizden daha fazla olumlu tepkiler almıştık ki bu hepimizi daha çok mutlu ve heyecanlı etmişti.

İki hafta sonra Jungkook ve grubu comeback yapacaktı. O da en az benim kadar heyecanlıydı, her gece konuşurken bunu belli ediyordu. Birbirimize destek oluyorduk ve belki de bu işin en güzel yanıydı. Grup arkadaşlarımdan sonra başka birinin arkamda böyle güçlü şekilde durması ve beni desteklemesi her şeye değerdi.

On dakikanın sonunda performansımızı sergilemiş ve sahne arkasına gerisi. dönmüştük. Müzik şovu birinciliğinin açıklanması için tüm aday olan gruplar sahnede ki yerini alırken, dördümüzde ellerimizi birbirine kenetlemiş şekilde açıklanmasını bekliyorduk. Sunucu, "Blackpink Ddu Du Ddu Du!" dediği an alkışlar eşliğinde şarkımızın melodisi tüm sahneyi doldurmuştu. Hepimiz minnetle etrafımıza bakarak diğer idollerin tebriklerini kabul ederken Jennie sunucudan ödülü almıştı.

Ufak bir teşekkür konuşmasının ardından dans etmeden çıplak seslerimiz ile şarkıyı söylemeye başlamıştık. Uzun sürenin ardından tekrar sahnedeydik ve tüm sevenlerimiz bu ödülü bize layık görerek mutluluğumuzu katlıyordu.

Şarkı bittiğinde hepimiz saygıyla eğilmiş ve sahne arkasına geçmiştik. Kısa sürede hazırlanıp aracımız hazır olduğunda şirkete geri dönmüştük. Kayıt odasına gidip diğer şarkılar için birkaç prova yaptıktan sonra bugünlük serbest kalacağımız söylenmişti. Hızla hazırlanarak bu sefer yurda gitmiştik.

Duş alıp karnımızı doyurduğumuzda saat akşama doğru geliyordu. Bunca yoğunluğun arasında Jungkook ile bir kere bile konuşamamıştık ve bu belki de canımı en çok sıkan durumdu. Yaslandığım koltukta gerinerek telefonumu elime aldım ve KakaoTalk uygulamasına girdim.

rosé:
ne yapıyorsun?

muhtemelen meşgulsün ama yine de yazmak istiyorum

dediğin oldu, bugün müzik şovundan birincilik kazandık!

ne kadar mutlu olduğumu anlatamam

ağlamamak için gerçekten kendimi zor tuttum

sıkı çalıştığını biliyorum, ama çok fazla kendine yüklenip bedenini yorma

seni seviyorum.

(18:45 ✓)

Telefonu bıraktığımda Lalisa anında yanıma sokulmaya başladı. Kafamı kaldırmadan göz ucuyla ne yaptığını kontrol ederken kollarını karnıma sarmış kafasını da kollarının üzerine yaslamış olduğunu gördüm.

Bir şey olduğunu yüz ifadesinden bile direk anlarken kafamı geriye yasladım ve, "Dökül." dediğimde başını kaldırdı hızla. "Bir şey olduğunu nereden anladın Chaeng? Çok mu belli ediyorum?"

Gülerek başımı iki yana salladım. "Hayır," Elimi kaldırıp yanağını sıktım. "Ama ben seni çok iyi tanıdığım için anlayabiliyorum. Jisoo ve Jennie de anlar."

Sıkıntıyla nefesini vererek yanaklarını şişirmişti. Bu şirin görüntüsüne dayanamayarak eğilip yanağını üst üste birkaç kere öptüm. "Hadi Lili anlat bakalım, derdin neymiş."

still with you Where stories live. Discover now