Üzemedi Hiçbir Şey Beni Senin Sırtın Gibi

154 18 9
                                    

Sarhoş olmak

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sarhoş olmak.Aşktan,hüzünden,sevgiliden,içkiden.

Sarhoş olmak,ayıkken bile.

Sarhoş olmak belki bir şişeden belki bir çift kırmızı dudaktan.

Ve sarhoş olmak geceden.

Kavrulmuş arpa tadı damağımda dans edip damarlarıma karışırken az biraz tanıdığım bedenlerin arasında dolaşıyor,iğrendiğim çeşitli vücut sıvısı kokularının basık aurasında kayboluyordum.Baekhyun ve Sehun kapının eşiğinden girdiğimizden beri elime bir sürü bardak tutuşturuyor ve hepsini tek nefeste yutmam için sırtımı sıvazlıyordu.Su içse yarayan bir bünyeye sahip biri olarak alkol komasına girecek kadar içmek duyularımı kapatan,yanaklarım ağrıyana kadar gülmeme neden olan,beş yüz elli iki metre engelli koşu yapmama ve hatta baş aşağı bir bira fıçısının üstünde nefes nefese bira yarışması yapmama neden olacak kadar etkiliydi benim için.

İçtiğim litrelerce sıvı sonunda vücudumdan ayrılmak için can atarken yanımda oturan cicim günlerine yeni girmiş arkadaşlarıma baktım.Baekhyun sarhoşluğun etkisiyle dakikada yüz kelime kullanma rekorunu elliye indirmiş o bir tane patlatmak istediğim dudaklarını büzerek Sehun'a bir şeyler anlatıyordu.Benim içi de dışı da beni yakan portakal kafalı arkadaşım ise gözleri neredeyse yarı kapalı karşısındaki felaketini dinliyordu.

İlk kez aşık olduğumu böyle anlamıştım ben de.Kyungsoo konuştuğu zaman tüm dünya susardı benim için.Rüzgar esmez,denizler dalgalanmaz,ağaçlar nefes dahi sağlamazdı bana.

O güldüğü zaman günüm geceme karışır,felaketim olurdu.Güneş doğudan batar kanım tersi yöne akar bildiğim bütün notalar gülüşünde toplanırdı.

Do,re,mi,fa,sol..

O bana dokunduğu zaman şu melez ten rengimi severdim,fazlalıklarımı,eksiklerimi,kendimi severdim.

Şimdi şu aptal ev partisinin bok rengi kanepesinde zihnim bulanık boşluğu izlerken karşımda olup bana felaketimi yaşatmadığu için ona o kadar öfkeliydim ki alnımın tam ortasındaki 'y' harfine benzeyen (Her gece uyumadan parmakları o damarın üstünde dolanırdı oradan ezberimde.)damarın şiştiğini hisssediyordum.

Ona ve kendime olan sinirimden hışımla yerimden kalkıyorum.Kendime sinirim unutkanlığımdan.En büyük yaramı unutup kendimi akışa kaptırmak,bardaklar dolusu içmek ve içeri girdiğim andan beri onun için tek bir nefes dahi alamamak beni deliye döndürüyor.

Çoğu zaman onun için yaşama tutunan ben nasıl olur da onu unutup birkaç saat yaşarım?

Sinirle saçlarımı çekiştiriyorum,yanaklarıma vuruyorum,parkelerde tepiniyorum.Kendimi cezalandıracağıma dair yeminler ediyor kendime küfürler ediyorum.Kimse duymuyor,kimse görmüyor.

O duyardı,o görürdü.

Anksiyetenin bana sunduğu her sinir krizinde saçlarımı okşar ne kadar güzel olduğumla ilgili şarkılar söylerdi.

Take Yourself Home|KaiSooWhere stories live. Discover now