Yazık Olmuş O Gözlerden Sana Akan Yaşlara

108 14 16
                                    

Hayatımızın bir bölümüne dahil olup sonradan hiç görmediğimiz insanlar vardır

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hayatımızın bir bölümüne dahil olup sonradan hiç görmediğimiz insanlar vardır.Bu Starbucks sırasında önünüzde duran ve en sevdiğiniz tarçınlı kurabiyelerin sonuncusunu alan  ya da arabasına sürtüp geçtiğiniz için size söverek peşinizden koşan tam gaz kaçtığınız biri olabilir.Bu insanlar sizi en fazla iki arkadaşına anlatır,siz de laf olsun diye bugün böyle bir insanla karşılaştığınızı iki arkadaşınıza anlatırsınız.Sonra da belki de sonsuza kadar birbirinizi ne görür ne de düşünürsünüz.Dünyada milyarlarca insan var sonuçta değil mi?

Jongdae de bundan bir ay önce motoruyla karavanının dikiz aynasını kıran kırmızı paltolu siyah bereli çocuğu ömrü boyunca bir daha hiç görmeyeceğini düşünüyordu.Hayır,buna emindi.Bugüne kadar hangi işi yolunda gitmişti ki bu yolunda gitsindi?Bu ay mecbur mutfak parasından kesip antika karavanına bir dikiz aynası almalıydı ya da Chanyeol'un bir saniye bile yanından ayırmadığı cüzdanını James Bond 007 Seoul tarzı ile çalıp içinden para aşırmalıydı.Yani bu ay biraz aç kalıyordu,kesindi.Ta ki Jongin'in alacaklı gibi çalan kapısını açıp elinde bir araba anahtarı tutan kırmızı paltolu siyah bereli bir çocukla karşılaşana kadar.

Önce karşısında duran çocuğu tepeden tırnağa süzdü.Orta boylu,keskin yüz hatlarına ve aklına nedensiz bir şekilde ay yüzlü sıfatını getiren bembeyaz bir tene sahipti karşısındaki çocuk ya da adam.Yaşını tahmin edemiyordu çünkü gece gibi simsiyah saçları siyah beresinin altından tam bir centilmen tarzı ayrılmış şekilde alnına dökülüyordu.Yakışıklıydı.Kahretsin bu herif o kadar yakışıklıydı ki Jongdae bir an için ne diyeceğini unutmuş şaşkınlıkla kendini silkelenirken bulmuştu.

'Merhaba? Kim Jongin burada mı yaşıyor acaba?'

Jongdae genel olarak ön yargısız ve sokaktan geçen birini bile kucaklayabilecek kadar sıcakkanlı bir insandı.Asla işin aslını bilmeden kimseye çıkışmaz, bağırmak ne bilmezdi bile (Chanyeol onun için bir istisnaydı tabi ki.).Bu yüzden emin olmadan karşısında dikilen bu kişiye şimdilik bir şey dememeye karar verdi ve arkasını dönüp hiçbir şey söylemeden içeriye geçti.Kapıda neye uğradığını şaşıran bir kişi bırakarak.

'Pişt! Byun kapıda biri var Jongin'i soruyor.'

'Partiye çağırdığım herkesin burada olduğuna eminim.Acaba kim geldi?' Baekhyun kendi kendine söylenerek kapıya doğru yürüyor.Çok kısa bir an Jongin ile Chanyeol'u görüyor ancak kapıdaki kişi içeriye doğru seslenince dikkatini kapı tarafına veriyor.

'Merhaba?'

'Merhaba,acaba Kim Jongin siz misiniz? Ona vermem gereken bir hediye var.'

'Hayır ben değilim ancak ne verecekseniz bana verebilirsiniz.Ben en yakın arkadaşıyım.'

'Bana tam olarak kendisine vermem tembih edildi lütfen kendisini çağırır mısınız?Çok fazla zamanım yok karavanının anahtarını teslim edip işime geri dönmem gerekiyor.'

Take Yourself Home|KaiSooWhere stories live. Discover now