kim jongin,do kyungsoo'nun depremlerinin sadece onu sarstığını düşünürken kırılan tek şeyin kendi fay hatları olmadığını fark eder.
Take Yourself Home-Troye Sivan
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Günün belirli saatlerinde belirli ruh hallerinde bulurum kendimi çoğu zaman.Saat dört ile beş arası yalan saatimdir mesela,tek bir doğru kelime çıkmaz ağzımdan,uydurur da uydururum.Saat gece bir ve dört arası ilham saatimdir bütün tezlerimi,şiirlerimi,düzyazılarımı o saattler arasında yazar kalan zamanımı da telefona bakarak geçiririm.Gün ışığı en büyük düşmanımdır da ayrıca.Dersim olmadığı müddetçe çöplüğün ta kendisi evimde (artık evim demeyi tercih ediyorum.) perdeler sonuna kadar çekili yatağımda yatıp geceyi beklerim.Bu yüzden vampir olduğumu düşünen bir kesim var.
Aptallar.
Her neyse,ne diyordum? Tam bir gece insanıyım ben.Karanlık,ay,yıldızlar falan yani.
Şimdi ise sağ elimde ekmeğinin kepekleri her ısırdığımda dökülen bir tost sol elimde ise nefret ettiğim tanecikli portakal suyu ile günün en sıcak zamanında bir kaldırım kenarına oturmuş Park Chanyeol ile gevezelik ediyorum.
Gece insanıyım,gündüzleri huysuzum,Park Chanyeol kolumdan sürükleyip beni dışarıya çıkarıyor,gün ışığından nefret ederim,huysuzum,ekmeğimin kepeklerini bilerek üstüne silkeliyorum Chanyeol ses çıkarmıyor,meyve suyumun posasını bilerek onun bardağına döküyorum yine ses çıkarmıyor,sabırlı çocuk ama ben gündüzlerden nefret ederim daha çok sabretmesi gerekecek.
"Bu siktiğimin sıcağında dışarı çıkmak zorunda mıydık sahiden? Bir de kaldırımda oturuyoruz cır cır olacağız sağda solda tuvalet arayacağız.Hiç hoş değil."
"Jongin! Evden çıktığımızdan beri söylenmeyi tek bir saniye bile bırakmadığının farkında mısın?"
"Senden ve gün ışığından nefret ediyorum.En çok da senden."
"Tutan mı var? Kalk siktir git o zaman yanımdan.Delinin zoruna bak."
"Deliyim,hem de hepinizden daha çok."
"Kendini biliyorsun en azından."
"Portakal suyundan da nefret ediyorum tanecikleri boğazıma yapışıyor kusasım geliyor."
"İÇME O ZAMAN İÇME!"
"İçmiyorum zaten son on beş dakikadır posasını senin bardağına döküyorum."
