22| Var Mısın?

100K 3.2K 684
                                    

"Tuzu uzatır mısın kızım?"

Feride çatalına doladığı salatayla oyalanırken amcasının seslenmesi üzerine başını kaldırdı.

"Tabii."

Sofrada gergin bir sessizlik vardı. Dün gece döndüğünden beri böyleydi hatta evdeki hava. Emindi ki babaannesi hala nişanı atmasını kendine yediremeyip ona da bir şey söyleyemediğinden böyle tripliydi.

Kaçmak için bahane ararken sonunda Sezen Hanım suskunluk yeminini bozdu.

"İngiltere'de hiç sorun çıkmamış. İşi halletmişsiniz."

"Öyle oldu babaanne."

Amcası devam etti. "Kızım biz doğrusunu söylemek gerekirse oldukça endişeliydik. Ama şans işte, elimize yüzümüze bulaşmadı."

Sinirle ve sert bir şekilde çatalını tabağın içine bırakırken herkesin bakışları üzerindeydi. "Şans mı?" diye sordu inanamayarak.

"Dişimle tırnağımla aldım ben o işi. Günlerce çalıştım kârımızı hangi firma maksimize eder diye. Şans mı diyorsunuz buna?"

"Amcan öyle demek istemedi kızım." diyerek yengesi araya girdi. "Hani orada bir sorun çıkmadı manasında şans işte dedi, değil mi Ferhat?"

Amcası altta bir şeyler olup yerinden sıçrarken onayladı onu. "Tabii canım benim, senin emeklerine bir şey demiyorum ben."

"Verdiğin kararın doğruluğu şaşırtmadı beni." diyerek babaannesi ona gözlüklerinin üzerinden baktı. "Arslan kaliteli bir yönetici, sana bu sorumluluğu verirken bir yandan da ipleri kendi elinde tutmuştur, bu yüzden bir nevi bu onun seçimi olduğu için-"

"Çocuk kandırdınız yani öyle mi?"

Başını iki yana salladı hızla. "Sana kötü bir haberim var babaanne. Arslan Bey bana ne yazık ki kendi ailemden çok güvendiği ve saygı duyduğu için hiç bir şekilde karışmadı bu olaya. Tamamen benim kararımdı yani attığımız adım."

Sonra yerinden kalkarak "Size afiyet olsun." dedi ve odasına gitti koşar adımlarla.

Telefonunu eline aldığında Arslan'ın defalarca kez aramış olduğunu gördü ama geri dönmedi. Balkona çıkıp temiz hava alacakken kapısı tıklatıldı ve Rüya geldi yanına.

"Feride, biraz konuşmak ister misin?"

Tam da buna ihtiyaç duyduğunu anladığında başını sallayarak karşılıklı oturma takımına oturdular kuzeniyle. Boğazın manzarasında bir süre kaybolup giderken Rüya konuya girdi.

"Neyin var dünden beri? Barıştık dedin Arslan'la, bugün işte köşe bucak kaçtın adamdan?"

"Barıştık. Ama,"

"Ama?"

Feride omuzlarını düşürüp elleriyle hafif ağrıyan başına masaj yapmaya başladı.

"Bilmiyorum Rüya. İçimde bir kırgınlık var, olmuyor, bana ne zaman yaklaşmaya çalışsa hakkımda düşündüğü şeyi yediremiyorum kendime."

"Ya,"

Kafasını kaldırıp devam etti. "Yani, biraz karışık aslında. Biliyorum onun yerinde olsam ben de aynı şeyi yaptım sanırdım, ama konduramazdım da."

"Affettiğine pişman mısın?"

"Affetmek mi? O çok başka bir şey. Mesela, o değil tek hatalı olan. Benim de yaptığım fena bir şeydi."

TENİ TENİME |Yeni Özel Bölüm|Where stories live. Discover now