G|19

3.4K 234 188
                                    


"Bak söz verdin, unutma."

"Bakarıız dedim."

"Ama Batuu!"

Kafeden içeriye girdiğimizde hemen gözlerimle etrafı taramaya başlamıştım. Sahneye en yakın masanın koltuklarına yayılan Mert ve Erdem'i görünce Batu'ya da işaret ettim ve onlara doğru ilerlemeye başladık.

Bizi ilk fark eden Erdem olmuştu. Yüzündeki güzel gülümsemesi ile ayağa kalkıp bizi karşılarken istemsizce incelemeye başlamıştım onu. Bana attığı fotoğrafta olduğu gibi mavi kazağı ve siyah bir pantolon vardı üzerinde. Kafasına ise sarı saçları ile uyum içinde olan siyah bir bandana takmıştı. Yakışmıştı.

Batu'ya erkeksi bir tokalaşma ile selam verdi. Mert de bizi görüp ayağa kalkmıştı. Erdem onları tanıştırırken ben gözlerimi kafenin içerisinde dolaştırıyordum. Müzik daha başlamamıştı ama sahnede bir çocuk düzenlemeler yapıyordu. Can ise..

Tozu bile yoktu. Olmasındı da. Zaten yarın anlatacaklarımdan dolayı gergindim. Şimdi görmemek en hayırlısıydı belki de.

Ayakta çok fazla dikildiğimizi fark edince koltuklara oturup sohbet etmeye başladık.

Laf lafı açarken gülüşlerimiz yüzümüzden eksik olmuyordu. Bir anda masanın başında bir gölge belirince hepimiz kafalarımızı gelenin kim olduğunu görmek için kaldırdık. Can, başımızda dikilmiş dikkatle bana ve Batu'ya bakıyordu. Batu da sesli bir nefes alıp gözlerini ona dikti. Oturan bizdik ama sanki Can'a yukardan bakan da bizdik. Can'ın bakışları Erdem'e ve Mert'e kayarken yavaşça "Selam gençler," dedi. Ben ne yapacağını merakla beklerken o benim önümden Batu'ya dpğru elini uzattı. Eline dikkatle bakarken hemen arkasında tıpkı benim gibi dikkatle bakan Erdem ile göz göze geldim. Kaşları çatıktı. Hemen yanında oturan Mert'e baktığımda ise bizi hiç takmadan kolasını içip etrafı izliyordu.

"Ben Karan ve sende?"

Can yapmacık bir gülümseme ile Batu'ya bakarken Batu'nun bir anda sinirle atılacağını hissetmiştim ve o tam sol elini kaldırıp Can'a atılacakken hızla sağ elimle kolunu tutmuştum. O sakin kalmaya çalışırken Erdem'e baktığımda dikkatle Batu'nun kolunu sıkı sıkıya tuttuğum elime bakıyordu.

Batu derin bir nefes alıp sağ elini uzatarak Can'ın elini sıktı.

"Batuhan. Gece'nin çocukluktan arkadaşı."

Can da elini çekip otururken Emre sahneye çıkmıştı. Hafif alkışlar duyuluyordu. Zaten nezih ve sakin bir ortamdı. Öyle sırf müzik var diye kulüp havasına giren kafeler gibi değildi.

Emre, Tuğkan-El Gibi'yi söylemeye başladığında konuşma sesleri azalmıştı. Sesi gerçekten çok güzeldi. Şarkının hakkını veriyordu. Kendisini şarkıya öylesine kaptırmıştı ki gözleri kapanmış bir eli mikrofonun üzerindeyken yerinde hafifçe sallanıyordu.

(Emre'nin sesini Tuğkan'ın sesi gibi hayal edebilirsiniz. Hatta edin.)

İçimden şarkının sözlerine eşlik ederken bir an Emre'ye çok fazla daldığımı düşünüp gözlerimi karşıma çevirdim. Hemen karşımda Erdem'in yanında oturan Mert, iyice arkasına yaslanıp gözlerini kapatmıştı. Bir adamın huzur içinde oturmuş olduğu güzel bir görüntü olabilirdi. Tabi kapalı olan gözlerinin kenarından süzülen bir yaş olmasaydı.

GEÇMEMİŞ | TextingWhere stories live. Discover now