"this is love" | final

3.2K 348 139
                                    

hikaye boyunca bir kere bile yazar notu bırakmamıştım fakat final bölümü olduğu için herkese teşekkür etmek istedim. çok uzun süren bir hikaye olmasa bile bu kısacık süreçte benimle olduğunuz için her birinize teşekkür ederim. çoğu zaman düşünmeden öylesine yazılan bir kurguydu fakat bitirebildiğim için mutluyum. eğer hâlâ buralarda olacak olanlar varsa başka kurgularda görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın.

______

"ama o kadar aptalsın ki, bunu fark edemedin bile."

kenma'nın sözleri, kuroo'nun kulaklarıma iliştiğinde artık her şey açığa kavuşmuş gibiydi. öyle olmalı ki, kuroo şok etkisiyle kocaman açtığı gözlerini bir kere dahi olsun kırpmıyordu.

bunu anlayamamış mıydım? diye geçirdi içinden. ama gerçekten de, kenma'nın onun yüzünden acı çektiğini ve onun için diğerini geride bıraktığını anlayamamıştı.

kenma kafasını kuroo'nun göğsünden çektiğinde ve kuroo gözlerini bal rengi olan gözlere bir kere daha sabitlediğinde sadece doğru kelimeleri bulmak için uğraşıyordu.

"bu... sen ciddi misin?" tek yapabileceği şey bunu tekrar ve tekrar onaylatmaktı. çünkü aklı hâlâ almıyordu bu söylediklerini.

"şaka yapıyor gibi mi duruyorum?" kenma huzursuzca, kuroo'nun yatan vücuduna oturduğu yerden gözlerini ondan kaçırdı. "anlamanı beklemiştim ama... ama sen aptalın tekisin."

"b-bu nasıl oldu?" kuroo hayatında belki de bir elin parmağını geçemeyecek kadar kekelemişti bu hayatta, ama bu sefer tüm o karışık hislerin iş birliği ile ne diyeceğini kestiremeden konuştuğu için yaşanmıştı.

"sen..." kenma konuşmaya başlarken kendi parmaklarıyla oynamaya başladı. "sen beni öptükten sonra, tüm gece uyuyamadım. anlam yüklememeye çalıştım, unutmaya çalıştım ama tek istediğim yanına gelmek ve seni tekrar öpmekti. sonraki gün hâlâ aklımdaydın. sonraki ve hatta sonrakinde bile..." parmaklarını huzursuzca çekiştirirken, kuroo yavaşça gerginlikten titreyen parmaklara uzandı ve kendi parmaklarını onlara doladı.

"...sonra yapamadım. shoyo'ya haksızlık yapmak istemedim, ondan ayrılmak istediğimi söyledim. ama ben ondan ayrıldıktan sonra sana koşamadım çünkü günlerce beni aramamıştım veya her hangi bir mesaj da atmamıştın. aptal... eğer ayrılırsam sana koşarak geleceğimi düşünüyordum oysa ki..." kendi kendine gülerken bu kadar konuşması ikisi için de garipti fakat, dudaklarından bir daha bu kadar fazla kelime dökülmeyeceği için şu an yapması gerekiyordu.

"sen nasıl olduğumu bile sormayınca, her şey için kötü hissettim. belki de ben büyütüyorumdur diye düşündüm. ama sonra..." kuroo, lafını keserek uzandığı yerden doğruldu ve oturue pozisyona geçerken kenma'nın hâlâ kucağında kalmasını sağladı.

"ama sonra geldim."

"evet, geldin." kenma, kuroo'yu onaylarken burukça gülümsemişti.

mutlu olması gerekiyordu belki de ama tüm bunları anlatırken nedensizce hüzünlenmişti. sadece o da değil, kuroo'yu da anlam veremediği bir hüzüntü kaplamıştı.

sonro büyük bedenin aklına, haftalar önce kenma'dan duyduğu bir cümle geldi: "sanırım başkasından hoşlanıyormuş... ve sanırım o kişi oyundan değilmiş. anlarsın ya... gerçek hayattan."

lacuna | kurokenWhere stories live. Discover now