HS Bölüm 10

50 8 85
                                    

(Multimedia: Eftalya'nın kombini)
**** **** **** **** **** **
(4 Gün Sonra)

Eftalya

Okuduklarımın şokunu hâlâ atlatabilmiș değildim. Aileme bakış açım kökten değişmişti. Öğrendiklerimin ne anlama geldiğini düşünüp duruyordum.

Bildiğim her şey yalan mıydı şimdi? Hıșımla kafamda dönen soruları susturdum ve belgeleri sakladığım yerden çıkarıp, henüz açmadığım zarflara baktım. Büyük bir zarfı açıp, içinden çıkanlara baktım. Bir sürü mal varlığının bilgileri mevcuttu. Köșkler, para, takı... Ve bütün bunlara hakkım olmasına rağmen erişimim yoktu. Hakkım olanı elimden almıștı.

Belgelere bakmayı bıraktım ve kutudaki diğer eşyalara göz gezdirdim. Bir albüm gözüme ilişti. Elime alıp, ilk sayfayı açtım. İlk karede üç kardeş gülümseyerek poz vermiști. Oldukça samimilerdi. Birini zaten tanıyordum. Beni bunca zaman bir yalanla büyüten adam. İki de kadın vardı, birbirlerine çok benzediklerine göre ikiz olmalıydılar. Yalnız biri dikkatimi çekti. Diğer kadından farklı olarak göz renklerimiz benziyordu. Esma hanım bu olmalı. Güzel ve asil bir kadınmış doğrusu.

Diğer bir fotoğrafa baktığımda, bu sefer de öz annemin en mutlu gününü, onun düğününü gördüm. Gülümsemesinde bile asalet vardı. Gelinliği de pek hoștu. Buruk bir gülümseme ile bu fotoğrafa baktım bir süre. Ne acı... En yakınından, kardeşinden ağır bir darbe almış... Acaba ölürken ne hissetmiștir? Ölürken diyorum çünkü hayatta olmadığına eminim... Yoksa ben şu an onun güvenli kollarında olurdum, yaşadığım her şeyi onunla paylaşırdım... Bir diğer fotoğrafa çevirdim bakışlarımı. Annem bize hamileyken çekilmişti. Nasıl da mutlu ve heyecanlıydı... Gözlerim doldu, ağlamamak için kendimi zor tuttum. Başaramadım tabii, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Küçük bir çocuk gibi hiç durmadan ağladım.

Çalınan hayatıma ağladım, kaçırdığım günlere, yalanlarla heba olan yıllarıma... Ama yemin etmiştim bir kere, bunların hesabını soracaktım. Sadece doğru anı beklemem gerekiyordu.

O yüzden belgeleri okumaya ara verdim ve hiç bir şey olmamış gibi yine salona indim. Madem benimle oynuyorlardı, ben de onlara ayak uyduracaktım. Gülümsedim ve onlarla yemek masasına oturdum.

Hiç bir şey belli etmemeye özen gösterdim. Gündelik konulardan konuştuk. Yemekten sonra biraz hava alıp, kafamı toplamak için alışverişe çıkma kararı aldım.

Odama çıkıp, siyah İspanyol paça pantolonum ve beyaz bluzumu gardıroptan çıkardım. Beyaz ayakkabılarımı, aynı renk çantamı ve siyah paltomu aldım. Giyindikten sonra, saçımı ve makyajımı yaptım. Takılara bakarken, odamda sakladığım kutuda küçük bir takı kutusu buldum. İçindeki takılara bakarken, kalp şeklinde bir kolye dikkatimi çekti. Biraz kurcaladığımda, açılan ve dört yapraklı yonca gibi duran bir kolye olduğunu anladım. Dört çerçeveye dört fotoğraf konmuștu. Annem ve babamın düğün fotoğrafı, doğduğumuzda çekindikleri aile fotoğrafımız ve ikimizin ayrı ayrı fotoğrafı. Buruk bir tebessüm ile fotoğraflara baktım. Daha sonra kolyeyi kapatıp boynuma taktım. Ayrıca kutunun içindeki kalp şeklinde küpeleri ve çiçekli broșu da taktıktan sonra salona indim.

Elbette ki onların takıları görunce verdiği tepki paha biçilemezdi. Gözlerinde şaşkınlık ve tedirginlik vardı. Öz annemin takılarını taktığımı anlamış olmalarının verdiği keyifle tebessüm ettim ve tek kelime etmeden evden ayrıldım. Mağazaları dolașırken, Hilal'i gördüm ve gülümseyerek yanına gittim. Beni gördüğüne oldukça sevinmişti.

"Eftalya, seni görmek ne güzel! Her zamanki gibi çok şık görünüyorsun."

"Teşekkür ederim, Hilal'ciğim. Sen de çok güzelsin her zamanki gibi."

Hatırla Sevgili(Yıllanmış Aşklar Serisi-1)||Bazı Bölümleri Düzenlemeye Alındı Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang