𝐁𝐎𝐑𝐍 𝐓𝐎 𝐃𝐈𝐄. the marauders [ᴅᴜ̈ᴢᴇɴʟᴇɴiʏᴏʀ]

𝒙. 𝒅𝒖𝒆𝒍

【10- DÜELLO】

𝐤𝐞𝐥𝐢𝐦𝐞 | 2130

Sirius ile yemekten döndükten sonra ondan ayrılıp karanlık sanatlara karşı savunma kitabımı almak için
direkt yatakhaneme gittim. Ortak salonda Regulus ile Narcissa yoktu, gecikmiştim ve onlar da gitmiş olmalılardı.

Hızlıca karanlık sanatlara karşı savunma dersliğine gittikten sonra tüm herkesin orada olduğunu gördüm, Regulus Rabastan ile oturmuştu ve önlerindeki Narcissa'nın yanı boştu.

"Neredeydin sen, sen gelmeyince Regulus ile ortak salondan erken çıktık" dedi yanına oturduğumda.

"Üzgünüm, çapulcular ile birlikteydim. Sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım."

Narcissa cevap veremeden kapıdan Profesör Miller girdi. Uzun boylu, dik duruşlu biriydi, kırklarının sonunda ya da ellilerinin başında olduğunu tahmin ediyordum, sağ yanağından başlayıp sağ kulağına kadar giden yüzünde derin bir kesik vardı.

"Kaldırabilirsiniz onları" dedi doğruca tahtaya doğru ilerlerken. "Kitaplardan bahsediyorum, bu ders ihtiyacınız olmayacak."

Hepimiz kitaplarımızı çantalarımıza koyduk, hoşnutsuzca dudağımı büzdüm. Boşuna kitabımı almak için zindanlara inip geri gelmiştim.

"Albert Miller" diye başladı konuşmasına. "Eski seherbaz, yeni karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeniniz."

Bu söylediklerinin tahtaya geçmesi için tahtaya bir büyü yapmıştı, Profesör Miller'ın dediklerini tebeşir tahtaya yazdı.

Miller cebinden yoklama kağıdını çıkardı, ardından isimleri okumaya başladı. İsmi okuduktan sonra cevap veren öğrenciye bakıyor daha sonra tekrar listeye döndüyordu.

Son öğrenci de orada olduğunu belli ettikten sonra "Pekala" dedi Profesör Miller. "Geçen yıllardaki öğretmenlerinizin yaptırdıklarını inceledim, karanlık sanatları baş etme konusunda iyi bir eğitim almışsınız."