Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
✿
Jungkook Pov.
Şirketten çıkmak için hazırlanıyordum. Yeni bir albüm çıkarmış olmama rağmen, yeni bir tanesinin üzerinde daha çalışmaya başlamıştım. Kafamı dağıtabileceğim tek yer burasıydı, düşünmediğim tek yer burasıydı.
Hâlâ düşündüğümü biliyordum, artık bir şeylerin bana iyi gelmesini istiyordum. Tek sığınağım bu kayıt odası olmuştu. Günlerimi burada geçiriyordum. Zordu ama onsuz olmak daha zordu.
Şarkılarım hâlâ onaydı, duygularım hâlâ onaydı. Kalemimden çıkan her bir sözcük onun içindi. Ona yazıyordum, biten aşkımıza fakat bitmeyen sevgime yazıyordum.
O şarkılar kadar güzeldi, söyleyebilene güzeldi. Sürekli zihnimin içinde nakaratı tekrar eden bir şarkı gibi çalınıyordu sesi kulaklarıma. Aylardır yüzü silinmiyordu, bir ömür de silinmezdi.
Atkımı alarak aynanın karşısına geçtiğim vakit, göz altlarımdaki mor halkalar her zamanki gibi orada duruyordu. Uyuyamıyordum, uyku problemlerim vardı, belki ilaçlarla uyuyabiliyorsam uyuyordum. Üzerime montumu geçirerek, kenarda duran sırt çantamı almış ve tek omzuma asarak, sonunda kayıt odasından çıkabilmiştim.
Savsak adımlarım ile aşağı kata indiğim sırada Bay Kim ile yüz yüze gelmiştik. Lalisa'nın babası.
Sert bakışları yüzümün gözüken yerlerinde dolaşıyordu. Başımdaki şapkadan bu biraz zordu. Yanında duran sekreterini göndererek istikrarlı adımlarının hedefi durumuna gelmiştim. Gözlükleri üzerinden ne yaptığımı izliyordu fakat ben hareketsiz bir biçimde onun yanıma varmasını bekliyordum.
"Nasılsın Jungkook?" otoriter sesine alışmış olmalıyım ki artık garip gelmiyordu kulağa.
"İyiyim Bay Kim. Siz nasılsınız?" onunla daha önce de karşılaşmıştım ama hâlâ beni geriyordu. Lisa'ya davranışlarım karşısında sürekli beni uyarmasına rağmen niye dinlememiştim, tamamen benim aptallığımdı. Ben bu aşkı bitiren ana karakterdim, başka kimsenin hatası yoktu.
"İdare eder. Hâlâ yoğun mu çalışıyorsun?" kaşlarını çatıp sorduğu soru ile şaşırmıştım. Kızını üzen bu adama niye halini hatrını soruyordu anlamıyordum.
"Bir albüm üzerinde çalışmaya başladım." başını usulca sallayarak beni onayladığında, bir elini omzuma koymuş ve patpatlayarak, yanımdan gitmek için hazırlandı.
"Kendine dikkat et Jeon." uzaklaşmaya başladığında, arkama dönerek onun gidişini izlemiştim. Keşke daha öncesinde her şeyin farkında olabilseydin Jeon..elindekilerin kıymetini bilip, onları kırmamaya özen gösterseydin daha iyi olabilirdin, daha iyi olabilirdiniz.
