Relicta -GAY (Askıda)

| 1 |

"Başımıza taş yağacak amına koyayım!"

"Şuna bak! Yemin ediyorum bakınca midem bulanıyor!"

Cılız kollarımla yüzümü kapatıp gelecek darbeleri önlemeye çalıştım. Vücudum hem korkudan hemde soğuktan titriyordu. Karnıma gelen sert tekmeyle acıyla inleyip uzandığım soğuk betonda iki büklüm oldum.

"D-durun.. lütfen.." Sesim o kadar acınası ve güçsüz çıkmıştı ki ben bile kendime acırken karşımdaki canavarların acımaması daha da yaraladı ruhumu.

Beni umursamadan bir darbe daha indirdi kollarıma doğru. Tekrar inleyip ağlayarak yanağımı betona yasladım. Nefesim kesiliyordu sanki, bedenim bana ait değilmiş gibiydi.

"Yoruldum!" Dedi karşımda iğrenç yaratık, ikisi de güldü. Ellerindeki içki şişelerini pis dudaklarına götürüp içtiler. içten içe rahatlamıştım, kendimi toparlayabilirdim belki.

Belki..

Kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı. Sanki ben yerde acı içinde yatmıyormuşum gibi, sanki içim çıkana kadar ağlamıyormuşum gibi..

Elimi acıyan karnıma bastırdım ve öksürdüm. Vücudum karıncalanıyormuş gibiydi, ama acı hala tazeydi.

Kirpiklerimi titreterek araladım ve tepemde konuşan adamlara baktım. Beni unutmuş gibilerdi. Bunu fırsat bilip avucumu betona bastırıp onlardan biraz uzaklaşıp doğrulmaya çalıştım ama sırtıma ve karnıma saplanan ağrıyla inlememek için dudaklarımı ısırıp birkaç saniye acının hafiflemesini bekledim.

Avucumu betona yasladım ve gücümü verip doğrulmaya çalıştım, ama elimi hızla bastırılan ayak tabanıyla acıyla bağırıp yan bir şekilde uzandım tekrar.

"Hayırdır, bi yere mi gidiyon?" Alayla karışık sinirli bir sesle konuştu.

Gözyaşlarımdan görüşüm bulanıklaşınca artık pes ettim. "B-ben size bir şey yapmadım, nolur bı-bırakın beni.." dedim ağlayarak.

Yüzüme gelen tekmeyle gözlerim karardı ve kulaklarım uğuldamaya başlayınca kendimi bıraktım. Gözlerim bir açılıp bir kapamaya başlayınca bazı sesler duydum ama boğuk ve uzaktan geliyormuş gibiydi.

Betona çarpan sert kundura sesleri beynimin içinde yankılanıyordu sanki. Gözlerimi hafifçe araladım ama gözyaşlarımdan dolayı bulanık görüyordum. Görüş açıma uzun bacaklar girince son kalan gücümle elimle yüzümü korudum.

Yakınımdan sesler geliyordu ama kavrayamıyordum, beynimin içinde dönüp duruyor bir araya gelmiyordu. İnce kollarımda bir el hissedince korkuyla bir nefes alıp geriye çekilmeye çalıştım.

"Sakin ol ufaklık.. Beni duyuyor musun?" sesler yavaş yavaş anlaşılır olmaya başlayınca hafifçe başımı salladım.

"Tamam, gel bakalım.." ne olduğunu anlamadan bir andan havalanınca korkuyla irkildim. dizlerimin iç kısmında ve belimde kolları hissedince gözlerimi aralayıp kirpiklerimin arasından görüş açımdaki yüze baktım.

Sokak lambasının aydınlattığı yüzünü bulanık bakışlarımla inceledim, görebildiğim kadar. Ama görebildiği şeyler sadece sakallı bir yüz ve sağ kaşının üzerindeki çizik şeklindeki yaraydı.

Biraz soft ve feminen bir kitap olucak. Heyecanlıyım..

(ageplay yazılıydı ama sonra kaldırıldı!)