1.3

2.1K 189 147
                                    

Multide Kerem var arkdşlr

"Kerem'i deli dolu bulup beni kafasının uyuştuğu biri olarak tanımladı. Sevinmem mi lazım yani?" diye sordum bizimkilere karşı.

Koray'ın beni dinlemediğini fark ettiğimde Yiğit'e onu dürtmesini işaret ettim. Yiğit dediğimi yapıp Koray'ın yanağına hafif bir gokat atarken Koray şaşırıp bize bakmıştı.

"Nerelere daldın sen?" diye sordu Nil, Koray'a bakarken.

"Ne? ha. Yok bir şey ya."

"Bir şey var ve sen şu an bunu bize anlatacaksın." dedim. Şu sıralar hep ben bir şeyler anlatıyordum, bundan rahatsız olmama rağmen Nil merak ettiği için sürekli bir şeyler anlattırıyordu.

"Önemli değil ya." dedi umursamaz bir ses tonuyla.

"Ne demek yok bir şey, anlat işte. Biz senin arkadaşın değil miyiz Koray?" diye konuştu Nil. Ona hak verircesine başımı sallayıp Koray'a baktığımda anlatmak ile anlatmamak arasında kalmıştı.

"Yok bir sorun ya, boş bir moral bozukluğu var ondan dalmışım. Sen ne anlatıyordun Kerem? Şey dedin sanki, sevineyim mi yoksa üzüleyim mi gibi bir şey dedin."

"Boş ver sen benim dediğimi, önemsiz bir şeydi." dedim. Koray çok durgun duruyordu ve nedenini de anlatmıyordu. Anlatamayacağı bir şey olmalıydı, yoksa neden anlatmasındı ki?

"Tamam anlatman için seni zorlamayacağız ama anlatmak istersen yanındayız Koray." diyerek Nil elini Koray'ın masanın üstünde tuttuğu elinin üstüne koydu. Güven vermeye çalışıyor gibiydi.

Koray elini çekip burukça gülümserken Nil de elini geri çekmişti. Birimiz mutsuz olunca diğerlerimiz de mutsuz oluyordu, sanırım olması gereken de buydu. Birimiz üzgünken diğerimiz nasıl mutlu olabilirdik ki?

Bakışlarımı etrafta gezdirirken gözüme Asya takılmıştı. Kantinde boş masalardan birinde öylece tek başına oturuyordu. Bir yandan kahvesini yudumlarken bakışları da telefonun üstündeydi. Birden kahvesini masaya bıraktı ve telefonuna bir şeyler yazdı.

Acaba bana mı yazdı diye düşünürken masanın üstündeki telefonumun ekranını açtım. Telefonumu her zaman sessizde kullandığım için bildirim gelme gibi bir risk yoktu.

Bildirim panelinde Asya'nın adını gördüğüm gibi mesaja girmeden onu bildirim panelinden okudum.

Asya: Şu an beni görebiliyor musun mesela?

Asya: Içimden bir ses etrafımda bir yerlerde olduğunu söylüyor

Asya: Içimdeki sese inanmalı mıyım?

Telefonu masadan kaldırmadan ona mesaj yazdım. Biriyle mesajlaşıyor gibi görünürsem benden şüphelenebilirdi

Bn: Bilmem inanmalı mısın?

Bn: Aynı okulda olduğumuza göre tabii ki karşılaşacağız

Bn: Ama belki de şu an seni görüyorumdur

Bn: Belki de görmüyorumdur

Asya: Benimle oyun mu oynuyorsun sen?

Bakışlarımı fark ettirmemeye çalışarak Asya'ya çevirdim. Yanlış görmüyorsam, ki umarım görmüyorumdur, yüzünde ufak bir gülümseme vardı.

Bn: Bilemezsin

Bn: Belki de sadece dalga geçiyorumdur

Bn: Ama nereden bileceksin işte

Asya arıyor...

Ekrana bön bön baktıktan sonra aramayı reddettim. Muhtemelen amacı çalan telefondan beni bulmaktı ama hesaba katmadığı şey telefonumun sessizde olmasıydı

Bn: Eheheheh

Bn: Telefonum sessizde

Bn: Bulamadın ki beni

Asya: Demek ki buralardasın

Asya: Yoksa telefonun seslide olsa bile bulamadın ki beni yazmazdın

Asya: :)

Bn: Benden her şeyi bekle bence

Bn: Bir anda karşına da çıkabilirim yani belli olmaz

Bn: Şaka, yapmam öyle bir şey

Bn: Ama belki de yaparım

Asya: Bilemem

Asya: Tamam anladım

Asya: Seni bulmak gibi bir amacım yok ki zaten

Bn: E niye aradın o zaman

Asya: Bilmem

Asya: Bilemezsin

Bn: Sen de bilmiyorsun ki

Asya: Belki de biliyorumdur

Bn: E sen ben olmuşsun

Bn: Aferin aferin

Bn: Bu yoldan devam et

Bn: Ama benim şimdi gitmem lazım

Asya: Neden?

Asya: Neyse sormadım say

Asya: Görüşürüz sonra

Bn: Görüşürüz güzelim

Telefonun ekranını kapatıp bakışlarımı ilk önce Asya'ya çevirdim. Telefonuna şaşkınca bakıyordu. Sonra telefonun ekranını kapatıp etrafa bakınmıştı ama ona baktığımı fark etmemişti bile.

Bakışlarımı Asya'dan çekip Koray'a çevirdim. Onun morali bozukken onu umursamayıp Asya ile konuşmuş gibi göründüğümü biliyordum ama Koray diğerleri ile daha yakındı. Benim dinlemediğimi düşünürse diğerlerine derdini anlatabilirdi belki. Ben bilmesem de olurdu, yeter ki birilerine anlatıp rahatlasın. Bir sorunu kendi kafanda çözmeye çalıştıkça sorunun daha fazla büyüdüğünü çok iyi bilirdim. Birilerine anlatınca en azından ağırlığı azalıyordu.

Belki de ağırlığın yarısını karşı tarafa aktardığındandı o hafiflik hissi.

~~~~~
Arkadaşlar... sınavlar bir girmiş anlatamam size... şimdi notlar açıklanırken daha da giriyor...

2. SINAVLARDA BEN ÖLÜCEM

az önce 12. Bölümün taslaklarda olduğunu fark ettim ama çok saçmaydı, ben o bölümü yayınladığıma yemin edebilirdim ama basbaya taslakta duruyordu

Şaka gibi

Neyse bb şimdilik gidiyom ben

Ay tutuldu | TextingWhere stories live. Discover now