🎪09: "Vuy vuy, Kiss and Red Eyes "🎪

4.1K 415 114
                                    

↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑↑

【Barfiks Jimnastiğini bilmeyenler için yukarıdaki videoyu izlemesi tavsiye edilir 】


_

Jeongguk her sabah normal bir şekilde normal bir güne gözünü açtığını hissetmek isterken elinin tersiyle gözlerini ovuşturmuş sonrada ters dönerek yatağı incelemişti. Taehyung yoktu yanında ve yastığında bir takım ıslaklıklar vardı ki bunların sabaha karşı akıttığı göz yaşları olduğuna emindi. Babasının yokluğu ve içindeki sıkıntı bir anda yorgun bedenini sararken yüzünü yastığa bastırdı.

Ardından yataktan kalktığında sadece yukarı sıyrılmış olan tişörtünü aşağı çekiştirirken karavanın kapısını açmış ve terliklerini giyerken etrafa bakmıştı. Kimseyi göremezken adımlarını kırmızı çalışma çadırına çevirmişti. Birilerini orada görmeyi umutlarken perdeyi kenara ittirmiş ve içeri girmişti. Gözleri ileri de topla oynayan Daisy ve Pete'ye giderken kafasını başka bir tarafa çevirip Candy'in duvar kenarında pineklediğini görmüştü. Candy ona göre keyfine düşkün bir hayvandı ve çoğunlukla hep yatardı.

Birkaç adım daha attığında Taehyung'un yan tarafta barfiks demirinde jimnastik çalıştığını gördü. Yanına adımlarken saçlarını geriye attı ve yanına yaklaştı. Onu fark eden Taehyung durup yanına gelmek istediğinde, tek amacı iyi olup olmadığını sormaktı fakat Jeongguk eliyle onu durdurmuştu.

"Devam et, seni izleyeceğim."

Taehyung şu durumda sadece söyleyeceğini yaparken barfiks demirine geri dönmüştü. Bileklerini dinlendirdikten sonra asılmış ve öğrendiği hareketleri yapmaya başlamıştı. Sabahtan beri çalıştığı için kolları arada titriyor ve bükülüyordu. Dönüşleri zor yaparken Jeongguk'un kendisini izlediğini biliyor olmak onu geriyordu. Bir süre daha hareketlerine devam ettiğinde atlayışı yapmış, fakat ayakta duramamıştı. Bileği hafiften bükülürken kalçasının üzerine düşmüş ve biraz sızlandıktan sonra sinirli bakışlarını Jeongguk'a atmıştı.

"Fena değil." Jeongguk ona yaklaşmaya başladığında Taehyug kuyruğunu arkadan çıkartıp ucuyla Jeongguk'un omzuna vurmuş, geriye doğru sendelerken bu, Jeongguk'un gülümsemesine neden olmuştu. "Kalk bakayım ayağına." Taehyung bu sefer itiraz edemezken kuyruğundan destek alarak ayağa kalkmış ve Jeongguk'un yanına ilerlemişti.

Anında kendisini Jeongguk'un kucağında bulduğunda şaşkınca bakmış, daha neden şaşırdığını bile bilmezken yüzünün fazlaca yakınında olan gülümsemek amacıyla gerilen dudaklara bakmıştı. Oysa çoğu kez kendisi Jeongguk'un kucağında bulunmuş ve bu anları çok iyi hatırlamıştı. Öyle ki şuan neden böyle hissettiğini çözemeyecek durumdaydı.

"Bugün dinlen. Diğerlerini besle. Hem Pete'yi seviyorsun değil mi, benim aksime. Onunla oyna biraz."

"Çocuk muyum ben?"

"Uhm.. sanırım öylesin. Sonuçta henüz bir yetişkin değilsin, daha on sekiz yaşındasın."

"Aman ne on sekiz."

"Taehyung, yaşını bu kadar dert etme. Çabuk büyüyorsun ne de olsa."

"Bu aynı zamanda çabuk ölebilirim anlamına mı geliyor?" Jeongguk'un adımları aniden durduğunda yere bakışlarını dikmiş ve yutkunmuştu. Babasının ölümü hiç olmamış gibi davranmaya çalışıyordu. Bunu unutmaya, ya da kendisini her insanın bir gün öleceğine inandırmaya çalışıyordu. Ama kucağındaki kendisinden neredeyse on yaş küçük olan kişinin erkenden ölmesini istemiyordu. Hatta babasının ölümünde böyle davranırken kucağındaki bedenin ölme düşüncesi onun bırakın böyle davranmasına, yıllardır konuşamayacağı düşüncesine bile itiyordu. Öyle olsa bile hayallerini gerçekleştirmeden ne kendisinin ne de minik Tae'sinin ölmesini istiyordu.

Jeon's Circus × TaeKook✔Where stories live. Discover now