🎪12: "FUCK"🎪

3.5K 349 125
                                    

_

"Minik Tae'm bana daha ne kadar sarılacak acaba?"

"Ihm.. sabaha kadar."

"Bebeğim, sabah geçti, akşam oldu hatta."

"Ne yani, bütün günümü sana sarılarak mı geçirdim?"

"Öyle oldu biraz.."

"Aman ne kadar romantik.." Taehyung huysuzca mırıldandığında sabahı geçtiğini hatta akşam olduğunu takmadan kollarını sıkılaştırıp bir gününü daha Jeongguk'a sarılarak geçirmeyi düşünmüştü. Gözleri kapalı düşünceleri uyumaya yönelik olsa da, aklına dün geçirdiği kötü zamanlar gelmiş sonra ise hızla kafasını kaldırmıştı.

"Diğerlerini beslemedik Jeongguk! Of, aç kaldılar!" Hızla kalkmaya çalıştığında Jeongguk gülerek onu durdu ve geri yatmasını sağladı. "Sakin ol minik. Jimin hepsini halletti." Taehyung rahatlıkla omuzlarını düşürürken yanağını tekrardan Jeongguk'un göğsüne yaslamış ve gözlerini uzun uzun kapatıp açmıştı.

"Jeongguk.." Göğsünde yatan kişiden sessiz bir fısıltı duyduğunda ilk başta derin bir nefes almıştı. "Efendim bebeğim?" Aynı şekilde ona karşılık verirken Taehyung kafasını kaldırdıktan sonra dudaklarını aralamıştı.

"Ben, Jeon amcanın mezarına gitmek istiyorum."

Jeongguk minik Tae'sinin tereddütlü konuşmasından pek hoşlanmamış gibi elini kaldırıp mavi saçlarına atmış ve kulağının arkasına vermişti. Bu dokunuşlar çok ama çok tanıdık geliyordu kendisine, ama hissettikleri ise bir o kadar farklı ve kendisine yabancıydı.

"Eğer gerçekten gitmek istiyorsan, Jimin bizi götürebilir." Taehyung kendisini reddetmediği için sevinirken uzanmış ve Jeongguk'un yanağına sesli bir öpücük kondurup üzerinden kalkmıştı. Jeongguk biraz doğrulup, yataklarının yanındaki dolaptan bir şişe süt çıkarmış ve ocak başına kendisi için ısıtmaya başlamıştı.

Jeongguk artık kendisi sütünü bile hazırlayabilen minik Tae'sine baktığında gülümsemiş ve onu süzmüştü. Minik Tae'si artık kendi boyuna yaklaşmış, ve çoktan on sekiz yaşını doldurmuştu. Büyüdükçe değişiyordu. Onu ilk bulduğundaki su yeşili saçları şimdi koyu, maviydi. Onu ilk gördüğü günün aksine açık ten rengi, şimdi daha göz alıcı bir esmer tene sahipti. 

Minik Tae'sinin kuyruğu kendisine doğru gelirken gülerek tutmuş ve onu durdurmuştu. Arkası hala dönüktü ama yine de kuyruğu ile birileriyle uğraşmasını çok iyi biliyordu. Öyle ki bundan da en çok nasibini alan Park Jimin'di. Kendisi çokça sinir krizi geçirmiş ve Taehyung'u kuyruğunu kesmekle tehdit etmişti. O da hemen Jeongguk'un arkasına saklanmıştı.

Jeongguk boynuna dolanmaya çalışan kuyruğu durdurmaya çalışırken yerinde kıpranmış, ve kaçmaya çalışmıştı. Ama bileğine dolanan kuyruk buna asla izin vermiyor Taehyung gülerken Jeongguk neredeyse kuyruğunu ısıracağı noktaya kadar geldiğini hissediyordu.

"Taehyung!" Taehyung güçlü kuyruğunu kullanarak Jeongguk'u sırt üstü yatırmış ve yorganın için boğuşmaya devam etmişlerdi. Taehyung onu gülerek izledikten sonra kuyruğunu çekmiş tişörtünün altına saklamıştı. Jeongguk nefes nefese doğrulduğunda işaret parmağını ona doğrulttu. 

"Sen ve kuyruğun, çok yaramazsınız."

"Oysa beni o sokaktan yanına alırken bunu göze alırsın sanıyordum."

Jeongguk mırıldanarak ayağa kalktığında minik Tae'sini kollarının arasına alıp mavi saçlarına öpücükler kondurmuştu. Ardından her öpücüğünün arasında konuşmaya başladı. "Ben, bir kere, çok seviyorum Tae'mi. Çok, çok, çok seviyorum."

Taehyung içinde süt olan kupasını tezgaha bıraktığında kararlı gözlerle arkasına dönmüş, dikmişti saçından biraz açık renkte olan mavi gözlerini Jeongguk'a. 

"Ne olarak görüyorsun beni Jeongguk? Neyin olarak seviyorsun beni? Gözünde neyim ben senin?" Jeongguk minik Tae'sinin kararlı gözlerini ve ciddi ses tonunu es geçip elini saçlarına geçirdi. "Nereden çıktı o bebeğim?" 

Taehyung vücudunu dikleştirdi ve kararlılıkla gözlerine bakmaya devam etti. O sırada yaklaşan yüzleri ile Jeongguk biraz gerilemiş, aralık dudaklarını kapatmıştı. Taehyung ise asla bakışlarından ödün vermezken aynı kararlılıkla bakıyordu gözlerine.

"Beni öptükten sonra çıktı Jeongguk. Dudakların dudaklarıma değdikten hemen sonra" 

"Taehyung."Jeongguk bu duyacaklarını az çok tahmin ediyormuş gibi en ufak bir şaşkınlık belirtisi göstermeden gözlerini sakinleşmek için birkaç saniye kapattıktan sonra eli alnını buldu. Taehyung az sonra gelecek olan ciddi konuşmanın düşüncesi ile yutkunmuş, bir tarafı konuyu hemen kapatıp kaçmak isterken diğer tarafı durup yüzleşmesini istiyordu.

"Senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum, bu kadar çok anlam yükleyeceğini tahmin edemedim. Bak Taehyung, ben senin küçüklüğünü biliyorum. Resmen aklın erene kadar ben yıkadım seni. Tuvaletini yapmanda ben yardımcı oldum sana. Arada birlikte banyo da yaptık ya bebeğim, ben seni giydirdim. Ben..- ben sadece bir öpücük için böyle düşüneceğini tahmin edemedim." Taehyung dudaklarını aralamış ve çatık kaşlarıyla karşısındaki adamın ne saçmaladığını anlamaya çalışmıştı.

"O zamanlar küçüktüm? Bunların olması normaldi. Ama Jeongguk yerimi sekiz yaşındasın, on sekiz buçuk yaşındayım. Yakında on dokuzuma gireceğim. Ama sen.. B-ben anlamıyorum tamam mı? İzlediğimiz filmlerde birbirine aşık olan kişiler birbirlerinin dudaklarından öperler. Sevgililer bunu yapar ve evli olanlar. Bana böyle öğrettin sen, o gün beni revirde öptüğünde ne düşünme mi bekliyordun ki? Aaa, Jeongguk beni küçükken yıkadı, kakamı yapmama yardım etti, üzerimi değiştirdi, beni dudağımdan öpmesini asla sorun edemem değil mi? Çünkü bunları yaptın sen! Asla, asla bir sorun yok!"

"Taehyung bebeğim, bana kızgınsın biliyorum. Özür dilerim, düşünmeden yapmamam gerekirdi."

"Seni sorgulamam mı istiyorsun? O halde bu yaptığımdan sonra sende bana kızgın olma ve beni sorgulama."

Taehyung elini Jeongguk'un ensesine attığında hızla dudaklarını dudaklarına bastırmış, anın şiddetiyle burunları birbirine çarparken Jeongguk sıkıca gözlerini kapatmıştı. Dudaklarının üzerindeki dudaklarının baskısını çok net hissediyorken birkaç kez kırpıştırdı.Nefesi kesilmiş gibiydi.

Öyle ki minik Tae'sinin her zaman içten içe hayranlık duyduğu dolgun dudakları kendi dudağında, öylece duruyorken nefesini tutmuş gerçekliğini sorgulamıştı. Hissedebiliyordu, hemde çok net bir şekilde hissediyordu, göğsündeki çarpışmayı, dudaklarının üzerindeki baskıyı.

"Hass.. SİKTİR!"


_

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Jeon's Circus × TaeKook✔Où les histoires vivent. Découvrez maintenant