Special Part.

1.6K 171 48
                                    

"Sen.. Aptal mısın, lanet olası? Ne yaptığını sanıyorsun?"

Chuuya tüm gücüyle beni kendinden uzaklaştırırken, beklediğimden daha sert bir şekilde kendimi yerde bulmuştum. Bedenim, zeminle buluştuğunda dudaklarıma misafir olan tadı bir kez daha tatmak adına oldukça şımarıkça bir harekette bulundum.

"Güzeldi."

Chuuya'nın olduğu yerde sinirlenerek bağırdığını duysam da, oralı olmamış; yalnızca kahkaha atmıştım. Onu şaşırttığımı biliyordum aksi takdirde biraz daha yumrukları ile yüzleşmek zorunda kalabilirdim.

"Bu yaptığın.. Tanrım, sen delisin. Senin düşmene izin vermeliydim."

Bakışlarım gökyüzünü yoklarken, sırt üstü uzandığım soğuk mermeri hissettiğim söylenemezdi. Aklımı başımdan alan birtakım şeyler vardı, göğsümü garip hisle çevreleyen.

Hissetmiştim.

"Chuuya, hissettim."

Bakışlarının üzerimde olduğunu sezmiştim, aynı zamanda hangi yüz ifadesini takındığını da biliyordum.

"Ne demek istiyorsun, piç kurusu? Yine saçma sapan konuşacaksan-.."

"Hayır, Chuuya. Ah.. Bunları izah edemiyorum. Ama hissediyorum. Bir şeyleri.. Kavrayabiliyorum."

İnsan dünyasına ait olmayan bedenim, düşüncelerim ve hislerim vardı. Açlık hissetmezdim, acı duygusunun derinliklerini anlayamazdım. İnsani ihtiyaçların ne demek olduğunu çözemiyordum. Belli belirsiz özlemi hissettiğim bir yerçekimi mevzusu vardı elbette. İlgimi çeken, daha çok.. Renk katan mı demeliydim.. Öyle bir şeye sahiptim elbette. Ancak sahiplik olarak adlandırmaktan epey uzaktaydım.

Chuuya.. O sahip olduğum bir şey değildi. O evrenime eşlik eden farklı bir şeydi.

Kendi düşüncelerimin içinde verdiğim savaşı bitirdiğimde, Chuuya'nın yanıma uzandığını fark ederek başımı çevirdim. Şapkası öylece saçlarından kurtulmuştu, uzamış tutamlar zeminde yayılıyordu.

Ona söylemek istiyordum. Hiçbir şeyim tadını alamazken, dudaklarının ne kadar yumuşak olduğunu düşündüğümü.

Aptalca. Şımarıkça.

"Bir daha böyle bir şey yaparsan seni kendi ellerimle binadan aşağı doğru iterim. Ve seni bir daha asla kurtarmam."

Chuuya'nın sesinde ki ciddi ton, bir miktar gülmeme neden olsa da, bundan hoşlanarak başımı tekrardan gökyüzüne çevirdim. Sessizliği yine bölecek olan kişinin kim olduğunu bildiğimden, yalnızca bir süreliğine böyle kalmayı tercih etmiştim.

"Ben de hissettim Dazai Osamu."

Ve o dünyayı saran sessizlik, ikisinin arasındaki bir bağ kadar güçlü ve deliceydi.

I miss you Chuuya. Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang