I'm So Sorry.

4.4K 278 206
                                    

|Bronu Mars, Locked out of heaven.
                                  Can I just stay here?
Spend the rest of my days here?|




          Gözlerimi araladığımda karşımda ki duvarla bakıştım. Günlerce yaptığım tek şeyin bu olduğunu kabul etmeliydim. Hissettiğim derin duygunun henüz ne olduğunu anlayamıyordum ancak rahatsız ettiği ortadaydı.

Sanki başka derdim yokmuş gibi bir de bu gereksiz duygu karmaşası; her gece bedenimi ele geçirmekle kendi kendine oyalanıyordu sanki. Düşünmek istemediğim şeyler aklımı kurcalıyordu. En önemlisi, canımı yakıyordu. Uzandığım yerden doğrularak parmaklarımı saçlarıma daldırdım. Böyle olmak zorunda mıydı?

"Dazai!"

Sinirle ağzımdan dökülen isme karşılık şaşırmış ancak zorlukla kabullenmiştim. Mafya'ya; bana ihanet ettiğini öğrendiğimden beri içimde yükselen öfke inanılmazdı. Ondan nefret etmeme neden oluyordu. Hayır, daha fazlası. Daha fazlası ile savaş veriyordum. Yoruyordu. Uzaktan bile olsa beni yormak dışında bir halt yapmıyordu. Pislik herif.

Parmaklarımı saçlarımdan ayırarak yumruklarımı sıktığımda ayağa kalkmış, hava almak adına odamın kapısını aralamıştım. Daha fazla dört duvar arasında kalırsam, duvarları parçalayacağımı hissediyordum. Fakat kapıdan çıkacağım sırada gördüğüm gölge ile başımı kaldırmış, saniyeler içinde sıktığım yumruğu sallamıştım. Fakat bundan kaçınan bedenin, soğuk elimi kavraması ile bir tekme savurmuş, istediğim gibi uzaklaştırmış; duvara çarpan bedene bakmıştım. Sinir, bedenime sahipmişçesine dolanıyordu.

"Ah.. Böyle bir karşılama bekliyordum açıkçası. Çok naziksin. Her zaman ki gibi."

Dazai, yüzündeki o sinir bozucu gülümsemesi ile bana bakarken, duvarın dibinden kalkmadan öylece duruyordu. Kalbim, şaşkınlıkla ve heyecanla çarparken dişlerimi sıktım.

"Burada ne işin var, hain?"

Dudakları biraz daha yukarı kıvrılmış, gözlerini bedenimde gezinmişti.

"Geceler soğuk olmaya başladı."

"Kendini yakmayı deneyebilirsin, hem intihar dileğin gerçekleşir hem de beni rahatsız etmezsin. Piç kurusu." Yumruklarımı istemsizce daha fazla sıkarken odama geri dönmüş, kapıyı sertçe kapatmıştım. İçimdeki hislerden kurtulmak istiyordum. Bu kadar öfkeyi içimde tutmak istemiyor, yalnızca kurtulmak için debeleniyordum. İsteseydin o kapıyı kapatmaktan daha fazlasını yapabilirdin. Yapabilirdim. Burada neden olduğunu ve nasıl girdiğini bile sorgulamadığım halde onu kovamıyordum bile.

İçimden savurduğum küfürden sonra bir adım atmak üzereydim ki, belimde hissettiğim kollarla duraksamış; afallayarak yerime çivilenmiştim.

"Seni özledim Chuuya."

I miss you Chuuya. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin