Special Part.

1.9K 183 48
                                    

Sıcak bir esinti,

Minik dokunuş,

Fısıltılarla bezenmiş bir an..

Chuuya..

Sen orada mısın?

"Seni aptal. Canına mı susadın?"

Gözlerimi araladığımda üzerimde duran bedene bakmış, dudaklarımın kıvrılmasıyla yavaşça parmaklarımı uzatmıştım saçlarına doğru.

"Bu ne güzel bir sürpriz."

Chuuya iyice sinirlendiğini belli eden çatık kaşları ile bana bakarken, bedeninin titrediğini de fark etmiştim. Soğuktan olmadığını biliyordum ancak tamamen endişe olduğunu söyleyemezdim.

"Bana bak piç kurusu, bir daha ki sefere ölmek istiyorsan kendini binadan atmak yerine beni ara. Seni seve seve gebertebilirim. Bunca olaya gerek kal-.."

"O kadar çok konuşuyorsun ki."

Saçlarının arasından usulca ensesine kaydırdığım elimle kendime doğru çektiğim bedenin, usulca kırılma noktalarından teker teker bağlarını kopardığını; üzerime doğru düştüğünü hissetmiştim. Chuuya'nın kokusu.. İşte burnuna dolan en güzel şey, diye düşündüm. İki dakika önce ciğerlerime doldurmuş olduğum nefesi şimdi rahatça veriyordum.

Böylece istediğime ulaşabilmiştim. Chuuya'nın ölmeme asla izin vermeyeceğini bilerek, aynı zamanda bu sarılma anına da bir olanak sağlayarak uzun süredir çektiğim acıyı hafifletiyordum.

Kollarımın arasındaki kırılgan bedenin aynı şekilde hissettiğini de biliyordum.

Bir süre sessizce uzandıktan sonra, saçlarını okşadığım bedenin hareket etmesiyle usulca dudaklarımı araladım.

"Gerçekten seni arasam, beni öldürmeye gelir misin?"

Chuuya sinirle üzerimden kalkarken minik bir kahkaha dudaklarımdan dökülmüştü, bu hali fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Doğrularak saçlarımı karıştırırken, Chuuya yalnızca şehri incelercesine sırtını dönerek bekliyordu. Tek kelime etmeyeceğim duruşu karşısında yeniden gülmüş, yavaşça ayağa kalkmıştım. Yüksek bir yerden atlamak epey yoruyor gibiydi.

"Hadi ama, bana kızgı-.."

Aniden bana doğru dönüp, yüzüme sert bir yumruk atan bedenle bir kaç adım sendelerken, epeyce acıyan yanağımı tutmuştum.

"Piç kurusu."

Gömleğimin yakasını tek eliyle kavrayarak bedenimi kendine doğru çektiğinde gülümsedim. Boyu kısaydı ama, benimle harika dans ediyordu. Tehdit dolu bir dansın, benzersiz çiftine özel bir hareketti.

"Eğer bir daha böyle bir şeye kalkışırsan seni öldürürüm."

"Beni kurtaracağını biliyordum."

Sızlayan yanağıma rağmen sözlerimin ona ulaştığından emin olacak şekilde fısıldadım.

Fısıltı.

Chuuya şaşırsa da bunu belli etmemek adına yakamı bırakmış, omuzlarını silkmişti. Beni özlediğini belli eden kaçamak bakışı beni deli ederken usulca bedenine sokulmuş, zorlukla yutkunmuştum.

"Beni hep kurtar, olur mu?"

Dudaklarım, Chuuya'nın yumuşak dudaklarına dokunduğunda hissettiğim tek şey, yıkıcı güzelliğiydi.

I miss you Chuuya. Where stories live. Discover now