Just Dance.

2.1K 208 72
                                    

We dance.



Saçlarımın arasında dolanan parmak uçlarını düşünüyordum. Onca düşünce arasında en belirgini buydu. Dazai'nin kemikli parmaklarının ne kadar narin olduğunu düşünüyordum. Üzerindeki kokunun ne kadar ona has olduğunu. Biraz daha sokulmak istiyordum ama bu kadarı bile benim için yeterliydi. Zaten onun benimle dalga geçecek olan kelimelerini duymak istemiyordum. Beni yine sinir edecekti.

"Seninle en son ne zaman bu şekilde uzandığımı hatırlayamıyorum."

Yalancı.

"Saçlarınla bu şekilde en son ne zaman ilgilendiğimi.."

Yalancı.

"Ya sen, hatırlıyor musun?"

"Kapa çeneni artık."

Dazai'nin güldüğünü duymuş ancak başımı kaldırmamıştım. Kollarının arasında hem en sakin olduğum, hem de en sinirli olabileceğim zamandı. Bana söylediği şeylerin hepsini tek tek hatırladığını biliyordum. İstese bana saatine kadar söyleyebilecekken inadına benimle uğraşıyordu. Zevksiz piç, ne tarz uğraşma yöntemleriydi bunlar?

Şaşırtıcı bir şekilde susmasını söylediğimden beri konuşmamış, yalnızca saçlarımı okşamaya devam etmişti. Kalp ritimleri sakindi ancak uyumadığını da biliyordum. Ne tür düşünceler içerisindeydi, merak ediyordum. Oysa onca problem varken, halletmem gereken görevleri planlıyor olmam gerekirken onun sıcaklığını düşünüyordum. Böyle basit bir şeyi düşünmek ise diğer yandan delirtiyordu. Beni kendi içimde iç savaşa sürüklüyordu. Nefret etmemek mümkün mü?

Parmaklarıma ilişen parmakları, sanki yanıtlamak istercesine kenetlenirken; dişlerimi sıktım. Yapma demek istiyordum, yapma. Nefret ediyordum. Beni böyle savunmasız bulduğu her an, daha çok nefret ediyordum.

Ve dudaklarını saçlarımda hissettiğim an yeniden nefret ettim. Çünkü ona olan özlemim beni uçuruma sürüklüyordu. Sanki Dazai Osamu, intihara hazırlıyordu beni.

"Artık uyumalısın Chuuya, bu gece seni seyredebilmem için."

I miss you Chuuya. Where stories live. Discover now