Özlem

47 3 0
                                    

Yeni sabah, yeni gün. Havada özlem kokusu vardı. Profesör Stewart astronomi kulesinden mavi gökyüzünü yıldızları görüyormuş gibi, gözlerini dikerek seyrediyordu.

Profesör McGonagall: Özlem, rahatsızlık, düşünce aynı anda farklı hissleri hissetmek zor, değil mi?

Profesör Stewart gözlerini kapattı, yüzünde hüzün vardı profesor McGonagall'ın durduğu tarafa döndü, gülümsemeye çalışarak hüznü gizlemek istedi.

Profesör McGonagall: Gizlemek.. Güçlü görünmek isteğini anlıyorum, ama unutmayın profesör Stewart, bazen hisslerini göstermek gücün kendisidir. Başarının sırrı yaşadığın ve önceden oluşan, hisslerin kuvvetine bağlı.

Büyük salonda bir kaç kişi vardı.

Perseus: Sophia günlerdi hiç bir şey yemiyorsun. Hayley gittiği günden beri..

Sophia: Aç değilim.

Davina: Üzüntün bizim üzüntümüz, Sophia. Ama kendine böyle yapman doğru değil. Hayley seni böyle görmek istemezdi.

Uçan halıyla günlerle dolaşdıktan sonra sonunda, gerektiği yere varmıştı ikili. Hayley yorgun hissediyordu. Yol boyu inip, kalktılar. O arada bacağı burkulmuştu. Ağrıyordu ama bildirmemeğe çalışıyordu. Özlüyordu. Bitkin hissediyordu.

Shan: İyi misin? Bacağın nasıl?

Hayley duymuyordu, düşünüyordu. Derin denizlerin içinde yüzer gibi, düşüncelerde yüzüyordu.

Shan: Black?!

Hayley: Ee efendim?

Shan: Nerdesin sen?

Hayley: Mektup, mektup yazmam gerek.

"  Sevgili Davina, Jasper, Sophia, Perseus, Profesör McGonagall ve Profesör Alexander. Sevgili Hogwarts, beni merak etmeğin ikimizde iyi durumdayız. Uçan halı ile gerektiği yerdeyiz. Herşey kontröl altında. İçiniz ferah olsun. Sizden haber almak isterim. Arkadaşlarımdan, hepinizden. Lütfen yazmayı unutmayın.

Sevgilerle Hayley."

Hayley: Ares bunu onlara götür ve bir yaramazlık yapma.

Shan: Gerçekten iyi misin?

Hayley: İyiyim, Shan.

Mektupu Aresin pençelerinin altında sıkıştırdı, mektupla beraber havaya kalktılar.

Shan: Sence çabuk değil miydi?

Hayley: Ne çabuk değil miydi?

Shan: Mektup yazman.

Hayley: Merak ediyor ola bilirler. Bende onları merak ediyorum aynı zamanda evimi özledim.

Shan: Özlemini gidermeye yardım edeceğim.

Üç gün sonra.

Jasper elinde bir kağıtla ortak salona koştu.

Jasper: Çocuklar, çocuklar! Ha..

Davina: Soluklan, Jasper.

Jasper: Hayley. Mektup. - elini havaya kaldırdı.

Günlerle depresyonde olan Sophia, sandalyeden fırladı. Jasperin elinde olan mektupu kaptı ve heyecanla üzerinde kalplı olan kağıdı yırtıp mektubu okudu.

Jasper: Haber vere bilirdin.

Sophia: O iyi!. İyi!.

Davina: Sesli okur musun?

Sophia: "  Sevgili Davina, Jasper, Sophia, Perseus, Profesör McGonagall ve Profesör Alexander. Sevgili Hogwarts, beni merak etmeğin ikimizde iyi durumdayız. Uçan halı ile gerektiği yerdeyiz. Herşey kontröl altında. İçiniz ferah olsun. Sizden haber almak isterim. Arkadaşlarımdan, hepinizden. Lütfen yazmayı unutmayın.

Sevgilerle Hayley."

Perseus ağzında yemekle konuşmaya çalıştı: Gordon mo Sopho sono soylomoştom.

Jasper: Ağzında olan lokmanı mideye indirerek konuşursan, daha kolay anlarız.

Perseus: Yılan olduğunu ıspatlamana gerek yok.

Japer: Dilimden anlarsın dimi - diye kahkaha attı, Jasper.

Davina: Çocuklar, şimdi sırası değil. Profesörlere haber vermeliyiz.

Çocuklar büyük salondan dışarı fırladı. Profesör Stewar, profesör McGonagall ile koridorda duruyordu.

Perseus: Efendim, müjdee! Mektup. Hayleyden mektup var.

Profesör Stewart'in kahve sarısı gözlerinde güneşin sarı ışıkları belirdi sanki. Perseusun önüne geçerek: Mektupu ala bilir miyim?

Perseus mektupu Profesöre uzattı.

Profesör McGonagall: Endişeye gerek yokmuş değil mi?

Profesör Stewart: Bizden haber alması lazım. Ares buraya gel.

Profesör sihirli sözcükler söyledi, bir anda kağıt kalem karşısında belirdi.

Profesör McGonagall Alexanderin ellerinin esintisini hissetti.

Profesör McGonagall: İzin verirseniz, ben yazarım.

Profesör Stewart kağıt ver kalemi ona uzattı.

"  Sevgili Hayley, umarım dediğin gibi iyisin. Hepimiz seni çok özledik. Bazılarımız günlerdir bir şey yemiyor, depresyonda. Bazılarımız kulede gökyüzünde seni anıyor. Shan güçlü biri sana göz kulak olduğuna eminim. Onun kadar güçlü olan sensin. Bizim için endişelenme, hepimiz iyiyiz. Kısa süreden sonra kavuşmak dileyi ile. Olanlardan bizi bilgi edinmeyi unutma. İletişimde olacağız. Güçlü kal!.

Sevgilerle Profesör McGonagall"

Profesör McGonagall: Şimdi, Ares. Mektupu al ve zamanında ona götür. Umarım yolda başına bir şey gelmez.

Ares mektupu pençelerinin altına alıp, Hogwartsın penceresinden gökyüzüne taraf uçtu.

Profesör McGonagall: Uçan halı ile ziyaret günler süre bilir, en azından Aresin kanatları daha hızlı haraket ediyor.

Profesör Stewart: Umarım gerçekten iyidir.

Bölümü beğendiyseniz, beğenip yorum yazmayı unutmayın. Beraber büyümek dileği ile 💃🏻

Sirius Black'in kızıWhere stories live. Discover now