Sirius Black'in kızı

Paha Biçilmez

Hayley yataktan kalkınca onun için hazırlanmış yemek tepsisi ile karşılaştı. Üzerinde bir not vardı. Hayley tepsinin üzerinde olan notu alıp okumaya başladı.

"Günaydın Hayley, tepside olan yemeklerin hepsini yemeni istiyorum. Ruhani güçten dolayı çok zayıfsın. Ben kütüphanede olacağım. Hadi afiyet olsun, küçük hanım ;)"

Hayley: "Hadi ama..." - gülümseyerek tepside olan yemekleri yemeğe başladı.

Shan kütüphane arşivini düzenliyor, ihtiyaç duyulan kitapları alıp göz önünde olan raflara koyuyordu.

Alexander: İşin yoğun görünüyor.

Shan: Aslında o kadar da zor değil, kitapları sevince daha kolay oluyor.

Alexander: Peki sevgin bir insana olunca, hislerin kolaylaşıyor mu?

Shan: Aslına bakarsan, sevgi için kolay ve zor yoktur, çünkü sevince kolay ve zor eşit anlam taşımaya başlar.

Alexander: Eşitlik herkes için eşit midir?

Shan: Sizce herkes aynı mıdır?

Alexander: Soruya soru ile cevap verme.

Shan: Eşit olmadığımızı gördünüz, değil mi?

Alexander: Hayleye olan ilgin. Sence farkettmedim mi?

Shan: Profesör Stewart, sizin bir profesör olarak göreviniz öğrenci ve çalışanların hisler ve ilgileri değildir. Ve ilgi alanım sizi alakadar etmez.

Shan elindeki kitapla Alexanderin yanında keçti, Alexander Shan'ın kolundan tutdu,

Alexander: İlgi alanın birine zarar verecek olursa, sonuçlarına katlanarsın.

Shan kolunu Alexanderin elinden çekip aşagı indirdi, saçlarını düzeltti. Arkasına bakmadan yargılı bir duruşla kütüphaneden çıktı.

Hayley hava almak için dışarı, bahçeye çıktı. Dinlenmesi gerektiğini düşünerek profesör McGonagall ona derslere girmemek için bir kaç gün izin vermişti.

Jayden: Şanslı kız.

Hayley arkaya dönüp baktı.

Jayden: Demek profesör McGonagall derslere girmemek için izin verdi.

Hayley Jayden'a sonra yere baktı.

Jayden: Neden hiç bir şey söylemedin?

Hayley: Ne söylememi bekliyorsun?

Jayden: Kendini savunman için bir şeyler söyleyeceğini umdum.

Hayley: Neden kendimi senden savunmak zorunda kalayım?

Jayden: Şaka yapıyorum Hayley! - diyerek gülümsedi.

Hayley şaşkınlıkla Jayden'a baktı. O asla şaka yapmaz ve çok nadir hallerde gülümserdi.

Jayden: Hayley, ilk quidditch maçında beni o bludger'dan kurtardığını unutamam.

Hayley: Anlamadım? Ben seni ne zaman kurtardım? Ben sadece, Perseus'a taraf gelen bludger'ı engelledim.