Sirius Black'in kızı

Merlin

Yolcular ormanlık alanda dinleniyordular. Uçan halı ile buraya kadar ilerlemeyi başaran ikili kaderlerinin götürdüyü yönde ilerliyordu.

Shan: İyi ki, doğru düzgün yemek getirmişim.

Shan ekmekten bir parça Hayley'e uzattı.

Shan: Hayley, alsana.

Hayley düşünceli bir şekilde toprağa bakıyordu. Shan elinde olan ekmek parçasını Hayley'in yüzüne doğru sallamaya başladı.

Hayley: Ha.. efendim?

Shan: İyi misin? Ciddi anlamda donuk görünüyorsun, ne düşünüyordun? Öğrenebilir miyim?

Hayley: Taş hakkında, tapınaklar, genel olarak herşey.

Shan: Endişe etme.

Hayley: Ah evet, senin endişe etmene gerek yok, lanetlenen benim zaten. Çok umursa...

- sözü yarıda kaldı Hayley'in arka taraftan anlaşılmayan bir şey uçtu, tam kafalarının üzerinden geçti, sesi çığlığa benzer çok kötüydü. Karşılarında durdu, saldırmaya hazırdı. Shan ani refleksle kılıcını çıkardı.

Shan: arkamda dur Hayley!. Kımıldama!.

Shan çok cesur şekilde, sanki karşısında duran şovalyeymiş gibi dövüşmeye başladı. Kanatlı yaratığın gövdesi aslana benziyordu, kafası büyük kuş gibi, kanatları kartal kanadı. Hippogriff'e benziyordu ama değildi. Hayley bir şey yapmaya çalıştı ama nafile. Ayağı yüzünden canı çok yanıyordu. Gücünü kullanacak kadar güçlü değildi. Shan kılıcı yaratığın göğsüne geçirmek istedi ama kılıç yandan çatladı. Yaratık taş kadar sertti. Shan yine de pes etmedi. Kızgın yaratık qaqasıyla bir hamle yaparak Shan'ın kılıcını bir kenara fırlattı. Ve pençesiyle yere düşen Shan'ın bedenini ezmek için hazırlanıyordu. Ta ki arkadan gelen sese kadar.

Genç çocuk: İncendio!🔥

Yaratık çığlıklar içinde yanmaya başladı. Çocuk koşarak Shan'a yerden kalkması için yardım etti.