Dünyanın sonu değil

317 10 0
                                    

Sabah olmuştu. Eylül olmasına rağmen, güneşin sıcaklığı okulun taş duvarlarını ısıtıyordu. Hayley gözlerini bu gün ilk defa mutlulukla sabaha karşı açmıştı. Annesinin olup sonra ondan Hayleye kalan, boynunda olan büyülü ay kolyesine dokundu. Bu kolye onu bir vampir olarak güneşten koruyordu. Pencereden giren güneş, Hayleyin beyaz tenine yansıyordu. Kafasını cama doğru çevirip bu günün manzasını izliyordu.

Kız: Günaydın Hayley!

Hayley yanında bağıran kızın sesi ile irkildi.

Hayley: Oh, günaydın - ve gülümsedi.

Kız elini Hayleye uzatarak neşe dolu ifadeyle:

Kız: Ben Cassandra, Cassandra Wood.

Hayley kafasını yataktan kaldırdı. Şaşkınlıkla kıza bakıyordu, bir anda kendine geldi ve kızın elini tutarak,

Hayley: Memnun oldum, Cassandra. Erkencisin, ben bir az tembelim. Uyumayı severim.

Dedi Hayley ve elini kafasına götürüp saçlarıyla oynadı.

Cassandra: Evet küçük vampir, göre biliyorum. Ama çok uyursan bunu sonra profesör McGonagalla açıklaman gerekir

İkisi de kahkaha atarak güldüler.

Cassandra: Hadi oyalanma tembel, giyin dışarıda seni bekliyorum.

Hayley: Tamam.

Hayley ayağa kalktı okul formasını giyindi ve aynanın karşısına geçti. Bir ravenclaw olarak o kadar mükemmeldi ki. Beklenmedik bir şekilde ayna konuşmaya başladı "Siriusun kızı! Oh canım çok güzelsin. Ona benziyorsun saçların evet, saçların aynı onun gibi. Ben bütün odaları dolaşıyorum aynı eskiden olduğu gibi. Babanı da o zamanlar görmüştüm. Hayley, muazzamsın. Git, koş yoksa masada sana yemek bırakmayacaklar." Hayley "tamam" söyler gibi bir bakış atarak odadan dışarı çıktı. Ortak salona ilerliyordu. Gezerek okulun duvarlarnı, tabloları okulda olan bütün şeyleri inceliyordu. Onun için bura bir yeni gezegen gibi idi. Bir anda durdu gözü birine takıldı, sanki onu daha önce görmüştü. Kadın profesör McGonagall ile konuşuyordu. Hayley meraklarına karşı hiç bir zaman engel olamamıştı. Onlara taraf yaklaştı ve taş duvarların birinin arkasına saklanarak vampir duyma özelliğini kullandı. Yapmaması gerektiğini biliyordu ama bu çok farklı idi.

Kadın: Umarım öğrenciler bundan haberdar değil. Korku geçirmeleri derslerinde etki göstere bilir.

Profesör: Ah hayır, Mrs.Wilson sizi temin ederim ki, hiç bir öğrenci bunu bilmiyor. Voldemortun kızı Delpininin Azkabandan kaçıp bundan bir yıl önce bütün ormanı yakarak içinde olan vampir ve kurtadamların ölümüne sebeb oldu. Bunu bütün gazete haberlerinde yazdılar ve ben bu gazetelerin okula gelmesine engel oldum. Hiç bir baykuş bu gazetelerden birini okula getirmedi.

Mrs.Wilson: Siz doğru olanı yaptınız. Hayleyin bunu bilmesini istemiyorum. Teyzesini o kazada kaybetti. Orman yanarken Hayley hasta ve yatakta yatıyordu. Ben de oradaydım. Rebekah iyi bir şifacı idi. Ormandan onun için bitkiler toplamaya gitmişti. Orman o hale gelince Rebekah oradan sağ çıkamadı. Hayleyi alıp kendi evime götürdüm hafızasını sildim, beni ve yangını hatırlamıyor olacaktı. Teyzesinin bir kazada, güneş sayesinde öldüğünü sanıyor. Eğer olup bitenleri bilirse intikam isteyeceğini biliyorum. Delphini ortalıkta gözükmüyor amma bir gün bu çirkin işlerini aynı babası gibi devam ettirmek için geri döneceğini biliyorum.

Profesör: Umarım Hayley bundan haberdar olmaz. Ona o zamanlar apenarsos büyüsünü yapan da sizdiniz. Hep teyzesinden sonra yanında siz oldunuz. Bir gün sizinle tanışması onun için de iyi olur.

Sirius Black'in kızıWhere stories live. Discover now