Sirius Black'in kızı

Açığa çıkanlar

Geceydi hala. Bir an içinde fırtına koptu. Bakanlık havaya bakarak bir birlerine herşeyin değişeceğini görüp olanlardan haberdar ediyordular. Voldemortun kızı buralardaydı. Hogwarts profesörleri ve bu dünya içinde olan herkes herşeyi anlamış bir vaziyetde dışarını izliyordular. Mor şimşekler havada dans ediyordu.

Hava soğuk olsa da, güneş yüksekten Hogwartsın pencerelerine yansıyordu. Sabah olmuş, dünkü geceden eser elamet kalmamıştı. Hayley gözünü sabaha karşı açtı. Bacağında hala acı vardı. Vampir duyuları sayesinde acını o kadar da hissetmiyordu. Genelde çok çabuk iyileşirdi. Madam Pomfrey elinde tepsi Hayleyin yanına geldi.

Madam Pomfrey: Hayley, bu gün nasılsın? Umarım iyisindir. Dün gece senin için hazırladığım merhemi şimdi deneyeceğiz. İşe yarayacağına eminim.

Hayley: Oh ben iyiyim. Buna gerek yoktu.

Pomfrey Hayleyi dinlemeden bacağının kırık olan bölgesine merhemi sürdü. Küçük kutudan kırmızı ilacı alıp Hayleye uzattı.

Madam Pomfrey: Hadi iç bunu. Ağrıkesicidir.

Hayley ilacı içti. Karnı çok acıkmıştı. Midesi gurulduyordu.

Madam Pomfrey: Üzeriden bir kaç dakika geçsin, yemek yersin.

Pomfrey diğer hastaların yanına gitti. Bir an da köşede ona bakan Aresi gördü, Hayley.

Hayley: Seni beyaz pamuk, iyi uyudun mu ha? - diyerek tüylerini okşadı Aresin. Ares rrr diye bir ses çıkardı, memnuniyyetle.

Odanın kapısı açıldı ve içeriye Davina ve Jasper geldi. Davinanın elinde yemek tepsisi vardı.

Davina: Hayley! Nasılsın? Senin için çok endişelendik. Bacağın nasıl? - diye sordu Hayleye.

Jasper: Umarım iyisindir, Hayley.

Hayley: Arkadaşlar, ben iyim. Endişelenmenize gerek yok.

Davina: Al bu tepside olan bütün yiyecekler senin. İkimiz özel olarak senin için hazırladık.

Hayley gülümsedi.

Hayley: Gerçekten mi? Ben baya acıkmıştım ya. Çok teşekkür ederim.

Hayley yavaş yavaş tepside olan yiyecekleri yemeye başladı.

Jasper: Hayley, şimdi ders başlayacak biz gidelim. Sonra yeniden ziyarete geleceğiz. Sen rahatına bak.

Hayley: Tamam der kimi kafasını salladı. Çocuklar dışarı çıkar çıkmaz, içeri 3 çocuk geldi. Bunlar Sophia, Perseus ve gryffinor quidditch takımının vurucularından biriydi.

Sophia: Hayley, seni bu işe karıştırdığım için üzgünüm. Ben teklif etmeseydim, şimdi bunlar olmazdı.

Perseus: Hayır, hayır. Hepsi benim yüzümden oldu. O bludger ben tarafa geliyordu. Hayley beni kurtarmamalıydı. Üzgünüm.

Hayley şaşkın bir ifadeyle onlara baktı, sonra tepsini bir kenera koyup dedi.

Hayley: Çocuklar, siz iyi misiniz? Neden kendinizi suçluyorsunuz ki? Hayır öyle bir şey yok. Ve hayır Perseus, bu senin yüzünden olmadı. Sophia senin hiç bir suçun yok. Oynamak isteyen bendim ve yine arayıcınız olarak devam edeceğim. Ben bu oyunu gerçekten seviyorum.

Erkek: Bacağın için gerçekten üzgünüm ama doğru karar veriyorsun. Oyundan çekilme. Mükemmel oynuyorsun.

Sophia: Sen çok iyisin. Bu çocuk, benim abim. Jackson Argent.

Hayley: Memnun oldum, Jackson.

Jackson: Bende. - diye arkadaşcasına gülümsedi memnuniyyetle.