BÖLÜM -45-

759K 6.2K 2.4K
                                    

Hellö 💦

Derin bir nefes alıp karşısında kendisine kocaman gözlerle bakan arkadaşına odaklandı genç kız.

"Ne?"

"Bana, 'Ne?' deme Hamra. Bana olayı anlat. Bana mercimeği fırına verdiğinde nasıl hissettiğini anlat." diyen genç kız iki elinin arasına yüzünü alıp kocaman gülümsedi.

"Benim, tatlı, küçük bebeğim büyümüş de bakireliğini mi kaybetmiş?" diyen genç kadın ile Hamra, bir an keyifle gülmeden edemedi.

"Sen delisin."

"Ne sandın? Yirmi iki yaşındasın kızım. Bu yaşta bakire kalmak ne? Meryem Ana olmayı planlıyorsun diye korkmaya başlamıştım." diyen Demre gözlerini devirdi ve bir an ciddi bir şekilde arkadaşına baktı.

"Şimdi sen benim abimle birlikteysen bu da ben senin görümcen, abimin de baldızıyım mı demek oluyor?"

"Ay Demre... Çok yorgunum inan. Bu konulara giremeyecek kadar hem de." diyerek yatağında diğer tarafa dönen Hamra ile Demre gözlerini devirdi ve uzanıp onu tuttuğu gibi kendisine geri çevirdi.

"Bana bak. Senin o kızıl saçlarını tek tek yolarım. Ben asırlardır bu anı bekledim. İki gözün yorgunluktan kan çanağına dönse de bana olanları anlatacaksın." diyerek sinirli bir şekilde konuşması ile birlikte yatakta bağdaş kurdu ve bir an kocaman gülümseyerek yatan arkadaşına baktı.

"Hadi anlat."

-*-

"Ben şimdi sana yenge mi demeliyim?" diyerek peşinde dolanan Demre'ye karşılık Hamra sabırla nefesini dışarı bıraktı ve ona cevap vermeden kâsesine süt doldurup sütü geri dolaba götürdü. Demre ise bıkmadan arkasından ilerlemeye devam ediyordu.

"Hep nasıl bir görümce olacağımı merak etmişimdir. Kötü ve her şeye karışan bir görümce olacağıma inancım sonsuzdu ama söz konusu sen olunca insan sekteye uğramıyor değil." diyerek bar sandalyesine oturdu ve ciddi ciddi düşünmeye devam etti.

"Ya ben şimdi sana jartiyer alsam, bunu abim için giyeceğini düşününce..." diyen Demre yüzünü buruşturdu ve başını olumsuz anlamda salladı.

Hamra ise tam o sırada karşısına oturmuş, gevreğinden bir kaşık alıp ağzına götürüyordu ama Demre'nin söyledikleri buna engel olmaya yeterliydi.

"Demre seni bununla -kaseyi gösterdi- boğarım. Uyutmadın, bari rahat ver be kızım."

Demre ise arkadaşının gösterdiği kâseye karşılık gözlerini kocaman açarak konuştu.

"Seks sonrası gevrekle mi beslenilir akıllım? Git bir hamburger söyle, pizza söyle, iskender söyle. Bu ne vizyonsuzluk? Hatta sen onu yeme bırak. Ben Musa'yı arayayım, bize güzel bir masa ayarlasın. Senin bakireliğini kaybetmeni kutlayalım." demesi ile Hamra sabır dilercesine derin bir nefes aldı ve başını olumsuz anlamda salladı.

"Olmaz. Ben çok yorgunum."

Demre ise onu duymazdan gelip önündeki tabağı aldı ve tezgâha bıraktı ve "Abimi ararım. Derim bu kız çok yorgun, geldiğinden beri uyuyor, sen buna ne yaptın." demesi ile Hamra şaşkınlıkla arkadaşına baktı.

"Bir de bayıl Demre!"

"Ha ha." diyerek parmağını şıklattı ve işaret parmağı ile Hamra'yı gösterdi. "Zeki hergele seni." dedikten hemen sonra ciddileşti ve arka cebinden telefonu çıkarıp ekranını açtı.

"Sen benimle geliyor musun, gelmiyor musun?" dediğinde Hamra'dan şüpheyle bir ses gelmedi. Demre ise abisini rehberde bulup kulağına götürdü ve arkadaşının gözlerinin içerisine bakarak bekledi.

KIRMIZI KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now