BÖLÜM -16-

730K 36.7K 6.1K
                                    

Hellö 💦

Uzun zaman oldu biliyorum. Ama sonunda kavuştuk.

Vote ve yorumda rekor istiyorum bilginize. Neden olduğunu okuyunca anlarsınız 🤗

"Ahzal Bey! Ne konuştuk?" dedi genç kız ne diyeceğini bilmeksizin öylece patronuna bakarken. Şaşkındı. Şaşkınlığına şaşkınlık ekleyen bu adam ise daha öncesinde aklına gelmeyecek şeyleri dile getiriyordu.

Genç adam ise yanında şaşkın şaşkın dikelen Hamra'yı görmezden gelip kardeşine baktı.

"Bakma öyle kızgın kızgın. Hamra da muhtemelen bu kadar erken beklemiyordu."

"Neyi beklemiyordu? Ah! Vallahi çıldıracağım. Söylesene abi."

"Biz dün gece Hamra'yla bu konu hakkında konuştuk. Gerçek sevgili olmamız değil elbette. formalite bir şey bu." diyerek tableti işaret eti. Hamra, bu sözlerle rahatlamayı umdu ama formalite hala aklını karıştıran bir etkendi.

"Senin zaten sevgilin yok muydu? Bunun formalitesi nerede?"

"Gerçek sevgilimle gündeme çıkamayız. Ondan dolayı Hamra en iyi seçenek olarak gözüktü gözümde. Asistanım ve her zaman yanımda. Güzel de. Medyanın aradığı tip."

"Ama... Sen şimdi bu durumda Hamra'nın da kısmetini kapatmış oluyorsun." diyen Demre ile genç kız şaşkın şaşkın arkadaşına döndü. Bu durumda bile nasıl kısmeti düşünebilirdi anlamıyordu. Karşısındaki adamla kesinlikle böyle bir konu üzerine konuşmamışlardı ve şimdi kardeşinin önünde böyle bir durumu dile getirmesini anlamlandıramıyordu. Bu adamın amacı neydi bilmiyordu ama işler kızışmaya başlayacak gibi duruyordu.

"Ne kısmetinden bahsediyorsun Demre? Hamra'nın zaten sevgilisi olduğunu sanmıyorum." dedi ve genç kıza döndü. Soran gözlerle Hamra'ya baktı ama Hamra çoktan başka düşüncelere dalmıştı.

Bu fotoğafları herkes görecekti. İşte o zaman vah haline. Hatta çoktan bir sürü insan görmüş olmalıydı.

"Ben..." dedi genç kız ilk önce itiraz etmek isterken. Ama söz konusu Demre'ydi. Eğer Demre'nin yanında ters konuşup bu adamı terslerse bir şeyleri anlaması olasıydı. Neticede bu kısa, sarışının bütün hünherleri beyninde toplanmıştı.

"Yoksa sevgilin mi var?"

İşte bu görüş genç adamı yerinde hareketlendirip gerilmeye itmişti. Bu kız neden kendisine cevap vermiyordu?

"Hayır. Hayır ama..." dedi. Genç adam duydukları ile gözle görülür bir şekilde rahatladı. Demre ise koltuklardan birisine kendisini atıp "Ay! Vallahi gerçek olsaydı elimden çekeceğiniz vardı. En yakın arkadaşımı ne demek sana kaptırmak? Aklım almıyor." dedi genç kız abisine yandan yandan bakarak.

Ahzal ise duydukları ile kardeşine döndü ve anlamaya çalışır bir halde baktı.

"Sebep?" dedi biraz sert bir şekilde. Hamra da arkadaşının karşısına oturup sakinleşmeye çalışırken genç adam içten içe sinirini yine de körüklüyordu.

"E ağabeyciğim. Bir düşün. Hamra genç, güzel, mis gibi kız. Sense despot, sinirli, huysuz..."

"Kes sesini alırım ayağımın altına şimdi seni." demesi ile Demre gözlerini devirip yayılmaya devam etti. Bu durumdan ilk önce kendisinin haberi olsa zil takıp oynardı ama sonradan haberi olsaydı böyle olay çıkarırdı işte.

'Neyse' dedi içten içe. 'Bir dahakine olurlar artık' dedi. Sonra abisine baktı. Onun Hamra'yı incelercesine bakışlarına odaklandı. 'Yakın!' dedi içten içe sevinç çığlıkları atarken. Şu dünyada çevresinde tek değer vardığı iki insanın birleşmesi kadar muazzam bir şey olabilir miydi?

KIRMIZI KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now