4.Kırmızı Elbiseli Kız

4K 368 122
                                    

Mazime...Yaralarıma...Hatalarıma...Pişmanlıklarıma...Her birine tek tek,hiçbirinin diğerine hakkı geçmeyecek şekilde özenle sözdüm.Bir sövdüm ki İzmir'den Muğla'ya yoldu.Bir sövdüm ki ciğerlerime nefes oldu.Sonra bir baktım gideceğim yol kalmamış bana gönderilen konuma varmışım bile.Artık eskisi kadar konuşmuyorum.Yani dışımdan...Daha çok içimde hallediyorum meselelerimi.Konuşup ne yapacağım hem.O kadar zaman konuştuk da ne oldu öyle değil mi? Susmak en güZel tercihim oldu benim.Son yıllarda kendi adıma verdiğim en doğru karar susmak.

Arabayı park edip bembeyaz iki katlı geniş bir bahçe içinde olan eski ancak bir o kadar bakımlı olan evin mavi kapılı ahşap bahçe kapısından içeriye girdim.Işıklara,çalan müziğe bakılırsa düğün başlamış bile.Lan!Ben nikah şahidiyim.Kaçırdıysam Onur yakama yapışır ve sittin sene kurtulamam dilinden.Zaten aylardır başımın etini yedi'Eda da Eda,Eda da Eda' yani kızı daha görmeden 'Ne Edaymış arkadaş 'dedirtti bana da.Eveet nerede bakalım bizimkiler...

-Oooo Serdar abi ? Hoşgeldin .

İsmimi duyduğum sesi takip edip söyleyene dönünce Ömer ile karşılaştım.Kollarını iki yana açmış ilçesine yatırıp yapmaya gelen iş adamını karşılayan belediye başkanıymış gibi karşıladı beni.Ömer,zevzek çocuk.Çocukluğumuzun baş belası ...Dayıma evci çıktığımda Onur ile tüm etkinliklerimize salça olup bizi hayattan soğutan serseri Ömer...Onunla da karşılaşmayalı epey oldu aslında.En son ben Almanya'da iken beni ziyarete gelmişti İtalya Fatih'i.Birkaç gün misafirim oldu.Daha doğrusu beyefendi sabahlara kadar Almanya'da gezmedik club bırakmadı da arada uyumaya bana uğradı.Tesadüfen evde denk geldik bir sabah beraber bir kahvaltı yaptık.Bir de havalimanına götürdüm şehzademizi ,İtalya'ya uğurladım o kadar.Tazmanya canavarı gibi rüzgarıyla geldi rüzgarıyla gitti herif.Ama baya duruldu diyor Onur.Bir kız varmış adı Betül müydü öyle bir şeydi sanırım.Burnunu sürtmüş bizimkinin.Eee kız memleketine dönmüştü ya hani?Yanında işte.Oğlum hiç anlamıyorum ben sizin işlerinizi ya.Ömer ile sarıldıktan sonra elimi yanındaki kızıl saçlı kıza uzattım.

-Merhabalar Serdar ben.Damat bey ve bu arkadaşın kuzeni oluyorum.Siz de Betülsünüz sanırım?

Hayır !O nasıl bakış?Eyvah sen Betül değilsin.Sen hiç Betül değilsin hem de.Ulan mal Serdar.Sana ne lan kimse kim.Medeni olasım tuttu.Bir de kıza Ömer sizden çok bahsetti deseydin sığır.

-Merhaba Sema ben.

Siktir!Ulan Ömer!Bu kim şimdi oğlum?Gelir gelmez yaptığıma bak ya.

-Öyle mi?Kusura bakmayın .Memnun oldum Sema Hanım.

Kaç oğlum Serdar.Kaç kaç.

-O zaman ben Onur'u bulayım.Görüşürüz Ömercim.Tekrar memnun oldum.Görüşmek üzere.

Pistte çalan müziğe eşlik eden gelin hanım -evet Eda hanımı da görmüş olduk.Allah kardeşime bağışlasın-ve arkadaşları...Arkadaşları mı?Eda'ya eşlik eden kırmızı elbiseli siyah saçlı kız.Arkadaşı mı Eda'nın?Çok güzel.İnsafsızca güZel.Tövbe tövbe....Kendine gel lan.Kız kim bilmiyorsun bile.Ayıp ulan.Git Onur'u bul,hemen Onur'u bul.Bir kalabalığa karıştın mal gibi dağıldın.Hah orada damat.Geh geh gülüyor bak nasıl mutlu.Eriyor tabi sonunda muradına.Onur karşısındakiyle sohbete devam ederken ağır ağır yaklaşıp vurdum omzuna kardeşimin;

-Damat bey!

Sesimi tanıdığı dönüşünün coşkusundan belli olan Onur arkasına döner dönmez sarıldı bana;

-Lan oğlum.Gözüm yollarda kaldı ya aslanım benim.Hoşgeldin nası özledim beee.Bin yıl oldu mu görüşmeyeli.

-Az daha bokunu çıkar Onur.Binlerce yıl aslan kuzen binlerce yıl.Hahahah.

Onuru kalabalıktan birkaç adım sıyırıp iki arada muhabbeti kurduk .Sonra Eda geldi Onur beni gelin hanım ile tanıştırdı.Pırıl pırıl bir kız Eda... Allah mesut etsin çok da yakışıyorlar bizimkiyle. Müzik kesilince nikah kıyılması için damat ile gelinin bulunduğu nikah masasında yerimizi aldık.Şahitlerden biri benim .Ama diğeri...Kim mi? Kırmızı elbiseli kız ...Bu kadarı da fazla ama be ,daha yeni döndüm ülkeye lan.Kim ne yapıyorsa komik değil bak .Ben böyle tesadüfün...

Kızın adı da Sonaymış.Nikah memuru sordu ben sormadım vallahi.Hem banane yani.Sadece masaya otururken bir selam verdi kafamı salladım sadece o kadar.Masada kıza bakmayayım diye kendi canımı çıkardım hatta.Bu nikah işlemi de uzunmuş baya.Evetler dendi,imzalar atıldı,tebrikler teşekkürler bit ulan artık bit derken.Sonunda bitti derken maestro verdi müziği çiftetellimizi oynadık.Bir ara annem ile dayımın yanına geçip onlarla sohbet ettim.Annemi benim de Ankara'ya döndüğüme ikna etmeye çalıştım bir süre yine...Onur'u buldum sonrasında 'Benim uçağım var oğlum ne zaman dağılıyoruz?'dememe kalmadı.Onur ince ince kulağıma yaklaşıp balayına Roma'ya gidecekmiş beyim onu haber verdi.Ne gizem yapıyorsun lan sanki benimle gidiyor herif Romaya.Eşle dostla vedalaşırken bizimkilerle bir anda içinde kırmızı elbiseli kızın da olduğu bir gruba dahil oldum.Önce gruptan Gökhan ile ,kendisi Onur'un ekürisi olur.Onur nereye Gökhan oraya...İyi çocuktur ama biraz gergin bir tiptir.Sonra gelinimiz ile vedalaştık.Ha sahi gerçek Betül ile de-bu sefer kendisi ben Betül'üm dedi ben sormadım- tanıştık tanışır tanışmaz da vedalaştık.Sıra kırmızı elbiseli kıza geldi.

-Hah siz Sonay ile tanışmışsınızdır değil mi? Nikah şahitlerimiz olarak dedi Eda. Tam elimi uzattım çok memnun oluyordum ki ...Gökhan atladı hemen.Benim de kız arkadaşım olur abi dedi.Sonay'ın eline yalandan dokunup anında geri çektim elimi.Kırmızı elbiseli kız Gökhan'ın kız arkadaşıymış.Allah belanı vermesin Serdar...Allah kahretmesin seni...

-Öyle mi? Allah mesut etsin Gökhancım.Memnun oldum Sonay dedim.Ben bir annemlere görüneyim gitmeden diyerek yanlarından uzaklaştım.Dağıtmadan toplamak lazımdı çünkü.

Eda ile Onur'un düğünlerini hatırladık canımlar..Nasıldı bölüm?

Yıldıza dokunmayı unutmadık değil mi?
❤️

İnstagram Hesabım:beydegob

SONAY  (TAMAMLANDI)-IIIWhere stories live. Discover now