7.Ankara

2.7K 346 69
                                    

Ankara Benim Güzel Çocukluğum💛

Sonay'ın Anlatımıyla

Meşakkatli ve bol stresli geçen bir yılın sonunda Ankara'da Fen-Edebiyat fakültesini kazandığımı öğrenince annem ve babamın birbirlerine sarılıp ağladıklarını dün gibi hatırlıyorum.Nasıl bir mutluluktu bizimkisi tarif edemem.Nefes nefese verilen emeğin gururlu karşılığı...Benim çalışmalarım ,babamın alın teri ,annemin sabrı ,kardeşlerimin yoklukla sınavıydı.

Ankara'ya üniversite kaydına babam ile beraber gittik.Okula kaydımı yaptırdıktan sonra kampüsün yakınlarındaki devlet yurduna yerleştim. Ankaradaki ilk yılım yurttan okula okuldan yurda şeklinde geçti desem yalan söylemiş olmam.Sosyalleşecek imkanım pek yoktu çünkü Ankara'yı öğrenmek ,derslere alışmak ,yurtta yaşamak derken elimdeki parayı idareli kullanmam da gerekiyordu.

İlk yılın sonunda Urfaya tatile döndüğümde babama ' Seninle Adana'ya çalışmaya gelmek istiyorum madem annem geliyor ben de çalışıp para kazanmalıyım en azından kendi harçlığımı biriktireyim 'dedim.Önce haliyle itiraz ettiler, kardeşlerimle Urfa'da kalmamı istediler. Ama onlarla da vakit geçirmek istediğimi koca bir tatili onlar olmadan geçirmek istemediğimi söyleyince ısrarlarıma dayanamayıp bu isteğimi kabul etmek zorunda kaldılar. Çünkü aslında annem ile babamın da geçen kış bana para gönderirken ne kadar zorlandıklarını, kabul etmeseler de bu yıl için kaygılandıklarını biliyordum.O yaz kardeşlerimi köyde yaşayan anneanneme bırakıp Adana'ya annem ve babam ile beraber gittik.Her birimiz o kadar yorulduk ki tatilin nasıl geçtiğini hiç anlayamadık.Bu tatlı yorgunluk benim için çok önemliydi. Çünkü huzurluydum en azından ilk dönemi kendi param ile idare edebilecek bizimkilerden eğer beklediğim burs da çıkarsa hiç para istemeyecektim bu bana yeterdi.

İkinci yılımda ilk dönem göz açıp kapayıncaya kadar geçti ikinci dönem Ankara'ya ve okula daha da alışmam sebebiyle artık kendime part time bir iş bulma arayışına girdim.İşte bu arayışının sonunda Eda abla ile tanışma şansına eriştim.Kendisi benim Ankara'daki ailem, ablam ,yeri geldiğinde annem, dostum ,her şeyim oldu.

Eda abla eski bir bankacıymış .Sanırım yaşadığı bir hayal kırıklığı onu büyük bir depresyona sokmuş.Girdiği bu psikolojik bunalım sonunda bankadan istifa edip hayallerini gereçekleştirmek için şu an ikimizin çalıştığı kitapçıyı açmasına sebep olmuş. Bu dükkanı beraber açtık der hep ablam.Neden açtık çünkü Eda abla ile tanışmamız dükkanı bulduğu ilk güne denk gelir.Tanıştığımız ilk gün nasıl da dalga geçmişti benimle.İş arıyorum dedım olur dedi.Elektrikçi açacağım anlar mısın o işlerden diye sordu bir de? O kadar çaresizdim ki ne işi olduğunu bile sormamışım.Sonra kitapçı açacağını duyunca aklım başımdan gitmişti.O gün Eda abla benimle bir kaç cümle kurup pek de sorgulamadan hemen işe aldı.Neden bu kadar kolay karar verdiğini sorduğumda.Gözlerinden masumluk akıyor Sonay'ım sana güvenmeyip kime güvenecektim der hala.

Dükkandaki her şeyi ablamla beraber yaptık biz.Raf seçimleri ,kitap yerleştirmeleri ,koli koli kitapların taşınmasını bile ikimiz yaptık öyle ki yorgunluktan perişan olup sandalye tepelerinde uyukladığımız zamanlar bile oldu.Açılışımızın birinci ayı henüz dolmasa da hatrı sayılır bir müşteri kitlemiz dahi oluştu.Okulumun yoğun olmadığı günlerde tam gün, derslerimin yoğun olduğu günlerde ise Part time olarak çalışıyorum burada.Eda abla gittiğim geldiğim saatin takibini hiç yapmaz sağolsun.Benim maaşım sabittir ve o bilir ki ben müsait olduğum her an onun yanında olmaktan zevk alırım.Yalnız bu aralar kafasını kurcalayan bir takım şeyler var.Dükkanımızın hemen karşısına bir kahveci açıldı ve Eda abla bu sokağı özellikle sessiz olduğu için seçtiğinden kahvecinin açılmasından son derece rahatsız. Sanırım sahiplerine de ayrıca gıcık.Aslında onlarla da tanıştım çok kibar kendi hallerinde insanlar ama ablam en baştan sevmedi o bir kere o yüzden sonumuz ne olur hiç bilmiyorum.

Kahveciye sürekli lüks arabalı birkaç kişi girip çıkıyor .Takım elbiseli bu adamlarım bir gözleri hep bizim dükkanda oluyor sanırım bu durum Eda ablayı özellikle huzursuz ediyor.Geçenlerde o takım elbiselilerden biriyle tanıştım ben mesela ismi Gökhanmış. Kahve kahve mideyi deldik siz de çay var mı diye girdi içeri.Bizim kitap okumak için oturmak isteyen müşterilerimize hep çayımız ikramlıklarımız hazır olur.O yüzden hemen ona da ikram ettim.Çok eğlenceli bir çocuk Gökhan.Bizim okuldan 4 yıl önce mezun olmuş.Birkaç hocayla hala daha görüştüğünü ihtiyaç olursa aklımda bulunmasını söyledi sağolsun.Önceki gün onun arabasını okulunda önünde görmüştüm sanırım gerçekten bir ayağı sürekli okulda.

Sadece okul ve yurttan ibaret olan hayatıma artık bir de vakit geçirmekten en zevk aldığım yer olan kitapçı girdi anlayacağınız.Çok şükür sonunda istediğim düzeni kurabildim güzel şehrim Ankara'da.Okulumda mutluyum ,yurtta mutluyum en önemlisi de çalıştığım bu kitapçı benim bütün dünyamı oldu ve özellikle Eda ablam tek başına dev ailem...

Merhaba Nasılsınız Canımlar

Yeni bölümü beğendiniz mi?Geçmişi biraz Sonay'ın gözüyle hatırlatmak istedim.💛

Çook kıymetli okurlarım yıldıza da dokunursanız ben çooook mutlu olurum.Bolca Sevgiler🤎

İnstagram:beydegob

SONAY  (TAMAMLANDI)-IIIजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें