SONAY (TAMAMLANDI)-III

35.Erkek Erkeğe

Onur'un Anlatımıyla

-Ohaaaaa!O ne demek lan?

-Sen kime lan diyorsun lan?

Testesteron kokan diyalog Serdar ile Ömer arasında geçiyor.Vallahi bu sefer benim konuyla pek alakam yok.Yani birinin kuzenim diğerinin ise kardeşim olmadı dışında..

Benim ofisimde karşımdaki tekli deri koltuklara oturmuş halde Ömer şaşkın sorusuna bakılırsa bir o kadar cüretkar,Serdar desen onun da sorusuna bakarsan Ömer'in tepesine çökmesi an meselesi...

-Abi sen ne dediğinin farkında mısın?Sonay ile beraberim diyor ben yanlış mı duyuyorum ya?Ne alaka yani Sonay ile ?

Soruyu Serdar'la başlayıp benimle bitirince hangimiz cevap vereceğiz pek bilemedim şimdi kardeşime.O yüzden de hiç pozisyonumu değiştirmeden susmayı tercih ettim.

Sohbetin başından beri ikilinin haline gülmemek için dirseğim masada elimi çeneme dayayıp dudaklarımı ısırmaya devam etsem de Serdar benimle pek aynı fikirde olmadığından sanırım Ömer'in sorusuna konuşmak yerine kükreyerek cevap vermeyi tercih etti .Hep böyle medenidir canım kuzenim:

-Kimsin ulan sen bana hesap soruyorsun sığır?İnsan gibi karşıma aldım anlatıyorum.Sana kim diyor soru sor diye?Sen burada hayırlı olsun deyip tebrik edeceksin o kadar.Senden beklenen o şekil bir biat.Bitti gitti.

-Saksı değilim ben.Fikrim var benim.

-Fikrine sıçarım senin Ömer!

-Oooo ama iletişim şeklimiz bu mu yaa?Onur bey sana ne oluyor orada?Ben burada paparayı yiyorum sen de oturmuşsun patron koltuğuna alttan alttan sırıtıyorsun.Öz abimsin öz.Abilik bu değil amaa.

-Konuyla benim ne alakam var lan it.Bana ajitasyon yapma.Ben mevzuyu başından beri biliyorum.Konunun muhattabı sensin.İnsan gibi tepki versen adamı kızdırmasan o da seninle böyle konuşmaz.Ama sen hep böyle salaktın.Çocukken de bizimle böyle ters ters konuşup dayak yer otururdu.Hatırlıyor musun Serdar?

-Hatırlamam mı?Her yaşı ayrı gerzekti bunun.

-Alınıyorum bak!

-Lannn yürü git!

Serdar Urfa'dan ve sonradan öğrendiğime göre Nevşehirden döneli bir ay oluyor.Ben Urfada Sonay'ın ailesiyle tanışmalarını ,kıydıkları imam nikahını o zamanlardan biliyorum.Ömer ise tüm bunları az önce Serdar'dan öğrendi.Tüm bu şaşkınlığı da bundan işte...

-Şimdi bir şey soracağım ben.Bu ilişki ne zaman başladı yani?Gökhan...

-Sokarım Gökhan'a...Ömer!

Ömer cümlesi Serdar 'ın küfürüyle yarıda kalınca devam etmeye cesaret edemedi.Yani bir anda konuşmasını bıçak gibi kesince ben öyle anladım en azından.Serdar ise siniri bozulunca bi anda bana dönüp;

-Ben bunu dövmeden derdimi anlatamayacağım belli oldu.Bugün hiç günümde değilim birader.Sen merak ettiği her şeyi anlat.Üç gün sonra düğünü var elimde kalmasın.Artık gerisi sende.Hadi gittim ben.

-Git tabi git!Bıktım ulan sizden.Çorlu çocuklu adamın ben sizinle uğraşmak zorunda mıyım lan?

Bana komutunu verip ayaklandığı gibi çıktı kapıdan ruh hastası.Junior ruh hastasıyla da beni baş başa bıraktı.Az derdim varmış gibi...

Serdar odadan çıkınca bir anda cesareti geri gelen Ömer;

-Ne dedim ben şimdi abi?diye sorusunu bana yöneltti.

-Gökhan dedin lan daha ne diyeceksin adama.Bak oğlum bir defa anlatıyorum beni yorma.Serdar başından beri Sonay'a aşık.Arada Gökhan olduğu için sustu uzun süre ama içi de içini yedi adamın.Gökhan işi Sonay Almanya'dan dönünce bitmedi mi bitti.Serdar da bittiğinden emin olduktan sonra kıza yaklaştı.Arkadaşlıkları zamanla evrildi.Ne yapalım şimdi yani?Kuzenimiz deli gibi aşık kıza.Gitmiş ailesiyle tanışmış yetmemiş ailesi istedi diye imam nikahı da kıymışlar.İkisi de mutlu gerisi bizi ilgilendirmez.Destekleyip yanında olacağız.Sorgulamak sana mı düştü lan?

-Merak ettim ne var!

-Etme Ömer.Bak bir dahakine böyle dangur dungur konuşup adamı delirtirsen seni Serdar'ın elinden almam oğlum.Uyarmadı deme .Haa bu durumu Betül'e sakın açma.Sonay zaten konuşacakmış bugün yarın.

-Betül anlarsa.

-Sen çeneni kapalı tutarsan anlamaz.Ben aylardır Eda'ya çaktırmadım sen ne diyorsun oğlum.Ne kadar zor sen biliyor musun karımdan bir şey saklamak?

-Trafo Eda boru değil tabi!

-Kes durumu anladığına göre de defol git şimdi.Yarın İzmir'e uçuyoruz kına var sen daha buradasın.

-Lan siz çağırmadınız mı beni buraya?Anaaa!

-Bak hala konuşuyor.Siktir git lan.Birazdan karımla kızım gelecek daha alışveriş eziyetim var kızlarımla enerji toplamam lazım.

-Aaa Ela'yı da göreyim öyle gideyim o zaman.Prensesim amcasını özlemiştir.

-Defol Ömer!

-Tamam beee!Kızları öp benim için.

-Kızlarımdan uzak dur .Amcası ,kayınbiraderi demem gebertirim.

-Kıskanç herif.

Ömer sırıta sırıta odadan çıktıktan sonra artık dik tutmakta zorlandığım kafamı koltuğumda geriye doğru atıp gözlerimi biraz olsun günün yorgunluğunu atmak için kapadım.Öyle ne kadar uyukladım bilmiyorum ama kucağımdaki kıpırtı yanağımdaki ıslaklık ile irkilirken bir an nerede olduğumu anlamaya çalışıp aniden açtığım gözlerimi odamda gezdirdim.Birkaç saniye sonra ancak anlayabildim şirkette ofisimde olduğumu.Uyumuş muyum bayılmış mıyım belli değil.Karşımda mavi gözleriyle ruhumu esir alan kadın, kucağımda eli yanağımda gözleri gözlerimde miniğim...Belki de cennetteyim..

-Kızlar hoşgeldiniz.Aydınlanmış buralar.

Eda'm dudağıma kondurduğu kısa ama etkili öpücükten sonra kızımı kucağımda bırakıp az önce Serdar'ın kalktığı karşımdaki koltuğa otururken konuşmaya da devam etti;

-Hoşbulduk aşkım.Çok mu yoruldun bugün?Uyuyordun geldiğimizde..Tabi ben sessiz olalım dedim ama senin cadı kızım dinlemedi.Resmen tırmandı kucağına.

-Aaa dinler benim prensesim annesini.

-Yaaa tabii.Konu babası olunca kimseyi takmıyor küçük cadı.Sanki ben doğurmadım onu.

-Babasına aşık babası da ona.Hep böyle kıskanacak mısın sen bizi güzelim?

-Ne kıskanacağım ben be sizi.Tiplere bak.

Eda tam o tribini atarken kızım boynuma sarılıp 'ba ba biniiii 'diye annesine nispet yapınca kahkalarımı salıp karımı bakışlarıyla beni öldürecek kıvama kendi ellerimle getirmiş oldum.Benim kahkaham miniğimin hoşuma gitmiş belliki kafasını yüzüme hizalayıp minik elleriyle de yanaklarımdan tutarak beni tekrar güldürmek için az önceki cümlesini tekrarladı.

-Ba ba biniii.

Kahkahamı karımın gazabına uğramamak adına bir doz daha azaltıp miniğimin burnuna öpücük kondurduktan sonra kucağımda onunla beraber kalkıp koktuğumdan;

-Evet aşkım baba senin..

Ben kalkınca Eda da ayaklanıp bize yandan bakış atarak çantasıyla önden önden tüm havasıyla yürümeye başladı.Tabi kendi kendine söylenmesine devam ederek;

-Egolu herif.Gittim bir de ona aşık kız doğurdum yetmezmiş gibi.Şımarık ne olacak.Ben bi oğlan doğurayım da o zaman görürüm seni.

-Duyuyorum seni bebeğim.Ama fikir güzel.Bu konuda elimden geleni yapmak isterim.Maksat sana yardım olsun.

-Terbiyesiz!

-Hiç değilim.Baba terbiyesiz değil dimi prensesim?

Şirketten kucağımda kızım ,elimde karım ile çıkarken şu dünyada benden daha şanslı bir herif var mı diye de düşünüyordum.Bence yok...

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum Efenim🌸Çok Sevgiler...