15.Kutlama Yemeği

2.3K 348 149
                                    

                       
Bu Bölüm ,Pazar Gününü  Bekleyen Bazı Canımlara İthaf Edilmiştir semosss81 OnlYou912 .Çook Seviliyorsunuz Ablalar❤️

                          Serdar'ın Anlatımıyla

    Dergi binasından çıkarken Sonay'a 'O zaman ben seni gideceğin yere bırakayım Sonaycım zaten ben de görevden yeni dönüyorum yorgunluktan ölmek üzereyim gidip hemen uyusam iyi olur' demem gerekirken cümleyi 'Eee o zaman yeni işini kutluyor muyuz taze editör?' şeklinde kurdum.Aslında Sonay'ın beni reddetmesine o kadar hazırdım ki gözlerine bile bakamadan sormuştum sorumu.Ama o bir anda 'Aaa çok güzel olur 'deyince hem de bugüne kadar hiç aşina olmadığım cıvıl cıvıl sesiyle... Hiç beklemediğim  bir yanıt alınca olduğum yerde kalıp şaşkın şaşkın yüzüne baktığımdan sanırım.Açıklama ihtiyacı hissetti kendini Sonay;

-Ben heyecandan hiçbir şey yemedim de dünden beri.

-Yapma Sonay!Bu saate kadar hem de.

-Maalesef.Midem almazdı ki zaten.

-İnanmıyorum sana.Akşam olmak üzere küçük hanım.

-Küçük değilim ben.

-Tamam değilsin.Hadi yürü bakalım ,yanımda acil doyması gereken bir kurt var.İnsanların güvenliği konusunda endişeliyim.

-Hahahha.Çok kötüsün ya.

-Hayır sadece kolluk kuvvetiyim.Belki biraz da kötüyüm ama sen de çok açsın.

-Bu doğru.

-Çok doğru.Karnımın gurultusunu mu duyuyorsun yoksa?

-Aman Allahım!Yok artık!Koş koş.

               Sonay ile yolun karşısındaki şık bir restorana geçtik.Bize gösterilen cam kenarındaki masaya otururken hala birbirimize takılmaya devam ediyorduk.Gülüşlerimiz etraftaki masaların dikkatini çekmiş olmalı ki Sonay masamıza oturur oturmaz hafifçe bana doğru eğilip;

-Herkes sana bakıyor farkında mısın? diye sordu.

               Allahım şunun tatlılığına bak tövbe tövbe.Devlet sırrı söyleyecek gibi bir de kısık kısık konuşuyor.Ah be Sonay!Gülmemeye çalışıyorum ama ben böyle bir sevimlilik görmedim be.Sonay'ın oyununa ayak uydurup onun gibi masaya eğildim ben de ve tıpkı onun gibi kısıp sesimi;

-Anlamadım?diye sordum.

-Yani diyorum ki dergidekiler gibi burada da insanlar hep sana bakıyor.Özellikle kadınlar..Neden acaba?

-Allah Allah.Hiç farketmedim .Neden acaba?

-Bilemem artık.

-Hmm!Birine benzetmiş olmasınlar?

-Yaaa!Dalga geçiyorsun benimle!

-Hahaha.Belki biraz.

                 Geç saatlere kadar sohbetin seyri daha çok benim Sonay'ı kızdırmam ve Sonay'ın misilleme yapmaya çalışmasıyla geçti.Çalışması diyorum çünkü o kadar masum ki bana takılırken bile beni kırmaktan onu yanlış anlamamdan kopuyor.Söylediği bir şeye takılmak için kaşlarımı çatsam 'Şaka yaptım vallahi bak' diye diye bir hal oluyor masum güzelim.

                 Gece boyunca anlaşmış gibi bizim dışımızda kimse yokmuş gibi uzun uzun sohbet ettik.Sanki bugün burada tesadüfen karşılaşıp tanışmışız gibi.Tanıdığımız ortak hiç kimse yokmuş gibi...Kendini anlattı bana ,hep merak ettiğimSonay'ı.Ailesini,çocukluğunu,hayallerini,kaygılarını,huzursuzluklarını,sevinçlerini...Ben sordum o anlattı.O anlattı ben daha çok hayran oldum.Dupduru bir Sonay daha tanıdım.Bildiğimden daha neşeli,daha duygusal daha güçlü.Ve daha çok imrendim daha çok üzüldüm sahip olamadıklarıma..Bir zaman sonra nasıl geçtiğini anlamadığımız saate bakıp kalkmak zorunda kaldık.Sonay Eda Ablam kitapçıyı kapatmamıştır henüz beni oraya bırakır mısın deyince geldiğimiz neşeyle ayrıldık restorandan.

                Arabayı kitapçının sokağında park edip Sonay ile beraber kitapçıya doğru yürüdük.Gelmişken Eda'ya selam vermek istedim belki türlü bahanelerle karısının  dibinden ayrılmayan Onur'u da görürdüm.Ancak içeriye giremeden arkamızdan gelen sesle duraksadık.Gökhan kahvecinin önünde elinde sigarasıyla;

-Sonay!diye böğürünce kapıdan girmek üzere olan Sonay neye uğradığını şaşırdı.

                Elindeki sigarayı kaldırıma atıp (müsaadenizle bu hareket için kendisine SIĞIR demek istiyorum) bize doğru yürürken Sonay gayriihtiyari birkaç adım geriledi.Korkuyor mu bu kız Gökhandan?Laaan!

             Ben gözlerimi tepkilerini anlamaya çalışarak Sonay'ın üzerinde gezdirirken Gökhan karşımızda durup;

-Neredesin sen bu saate kadar?Kaç saattir sana ulaşmaya çalışıyorum ben .Beraber miydiniz siz? diye yüksek desibeliyle konuşmasını tek taraflı sürdürürken.Kendisine tek uyarımı;

-Sen o sesin tonunu bir düşür önce Gökhan.Sonra da geç içeri insan gibi konuşalım.Rahatsız etme insanları
şeklinde yaptım.

        Ama Gökhan insan iletişimden anlamadığı için;

-Ben Sonay'la konuşuyorum .Sen kimsin de karışıyorsun gibi bir şey dedi galiba.Çünkü ben pek bir yerden sonrasını hatırlamıyorum.

-Sen bana show mu yapıyorsun lan it? dedikten sonra yakasına yapıştığımı hatırlıyorum sadece.

           Gerisi karanlık,gerisi kaos,gerisi Sonay'ın gözyaşları...Ve gerisi onun üzülmesine sebep olduğum için yaşadığım pişmanlık.

Mutlu Pazarlar..Nasıldı Bölüm Canımlar?

Yıldıza dokunduk mu acaba?

SONAY  (TAMAMLANDI)-IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin