38.Düğün Günü

2.7K 353 136
                                    

Merhabaaaa Önemli Bir Duyurum Var Sizlere❗️
Birkaç bölüm sonra Sonay'a final yapmayı planlıyorum.Ama diğer hikayelerimden farklı olarak finalden sonra özel bölüm yayınlayabilirim.4.hikayem ise kendimi daha hazır hissettiğimde başlayacak -yaz sonu gibi olabilir-Bu hikayemin tanıtımı yakında gelecek.esogob 'un kapak tasarlaması lazım öncesinde tabii. Bu diğer hikayelerimden tamamen bağımsız olacak.Yani karakterler tanıdık değil .Şimdilik haberler bu kadar çook sevgiler❤️

Sonay'ın Anlatımıyla

Ankara 'nın sosyete kuaförü olarak bilinen Sarı Recep'in mekanındayız.Aslında dünden beri buradayız çünkü dün bakım,manikür,pedikür kişisel bakım işlerini halletmemiz lazımdı. Bugün ise saç ve makyaj için buradayız.Emine Hala ve Betüş'ün annesi Gülseren teyze hazırlıklarını tamamlayıp erkenden ayrıldılar biz ise üç buçuk kız yani Ablam,Betüş,ben ve Elacık hala kuafördeyiz.Akşam için çok heyecanlıyım.Bir o kadar da gergin.Az önce Betül Gökhan'ın da Ankara'da olduğunu ve pek tabii düğüne katılacağını söylediği için değil.Bunu tahmin ediyordum zaten.Beni geren Gökhan'ın davranışlarını hala tahmin edemiyor olmam.Almanya'da yaşadığımız o ayrılıktan sonra birkaç defa mesaj attı cevabını alamasa da atmaya devam etti.Şu an Lena ile beraber olduklarını biliyorum.Kaçamak gibi başlayan ilişkileri artık belki de daha ciddi bir boyutta ama bu bile durdurmadı Gökhan'ı.Tüm tepkisizliğime rağmen yazmaya devam etti.Son bir aya kadar da inatla sürdürdü bu durumu .Ve ben bugün onunla karşılaşmak istemiyorum.Serdar üzülsün istemiyorum.Etrafımızda Serdar'ın canını sıkacak hiçbir şey olsun istemiyorum.Aaaa Serdar Bey!Ben onu düşünürken o da beni mi düşünüyormuş?Gözüm telefonuma gelen mesaja kayınca kalbimin pırpır atması normal mi peki?

Serdar'ın nasıl olduğumu sorduğu mesajına kucağımda telefon ekranında kendini görünce sırıtan Ela ile bir selfi çekip öyle cevap verdim.Serdar ise mesajımı aşklarım yazarak cevapladı.Bu adamın kız bebek aşkı ne olacak?Ela'yı görünce aklını kaybediyor.Şimdiden bebeği kızım o benim diye sevmeye başladı bile.Umarım hayal kırıklığı olmaz onun için.Çünkü kendini çok kaptırmış durumda.Mesajlaşmamış liseli gibi flörtöz şekilde devam ederken...Bir süre sonra makyaj için çağırılınca sevgilime mesajda da olsa veda etmek zorunda kalıp Ela'yı da annesinin kucağına bıraktım.

Akşam için koyu kırmızı uzun ancak derin yırtmaçlı bir elbise seçtim.Serdar rengini görünce bayılsa da yırtmaç konusunda son ana kadar biraz diktirmek istersem hemen bir terzi bulabileceğini söyledi durdu.Hatta dün akşam 'terzi için geç oldu ama anneme versek 3-5karış o da diker valla bak benim düğmelerimi hep o dikiyor hiç anlaşılmaz' dedi yaa.Bu adama bayılıyorum.Kendisi istemese de bunu o kadar tatlı belli ediyor ki asla kırıp dökmeden.Her geçen gün biraz daha aşık oluyorum Allahım...Ama son önerisi benim için gerçekten zirveydi.Saatlerce güldüm Serdar'a.

Aah söylemeyi unutuyordum Emine Hala henüz bilmiyor bizi düğünden sonra yarın ailecek Onur abinin babasıyla halanın beraber yaşadığı evde kahvaltı için toplanıyoruz .Betüller de balayına çıkmadan önce uğrayacaklar Serdar herkes oradayken açıklayalım artık diyor.Yarın olanlar olacak yani...Zaten bizimkiler biliyor.Hele Betül bildiğini fazlasıyla belli de ediyor.Öyle belli ediyor öyle belli ediyorki..Serdar'a ters ters bakıp durduğundan Serdar'ın da dikkatini çekti bu tavrı...Hatta sabah bizi buraya bırakırken yine öyle uyuz uyuz bakınca Serdar dayanamayıp 'ne oluyor kızımmm'diye karşılık verdi Betül'e.Betüşümüz de tam cadı olduğundan 'Daha ne olacak bee daha ne olacak'diye çıkışıp kuaföre kaçtı hemen.Serdar arkasında gözleri açık ne yaşadığını anlamaya çalışarak öylece kaldı .Tüm soru işaretlerini bana yönlendirince de 'kız kardeş sendromu sevgilim önemli değil sonra konuşuruz'deyip dikkatini dağıtacağını düşündüğüm şekilde bir de öpücük kondurup dudaklarına ve ben de Betül'ü takip edip kuaförden içeriye geçtim.

Saatler sonra tüm hazırlıklarımız tamamlandığında ve kapının önünde bir gelin arabası, Onur abi ve Serdar'ın arabaları durduğunda her birimiz kendi partnerlerimizin arabasına bindik.Yanımda yürüyen Serdar eli belimde beni arabaya yönlendirirken gözü yırtmacımdan çıkan bacağıma takıldı.Derin bir iç çektiğini duydum ama sanırım o Allah'ım sen bana sabır ver iç çekişi gibiydi.Arabaya geçtikten sonra gözü yine bacağımda ;

-Üşümezsin dimi sen böyle güzelim? diye sordu sevgilim.İyi bile dayandı.Hahahah..

-Yooo.Üşümem hayatım.Hava çok sıcak.

-Bebek de üşümez mi?Yani yırtmacın ucu ona çok yakın çünkü..

-Abartma sevgilim.Hadi çalıştır şu arabayı.

-İyi..Üşürsen söyle ama ceketimi vereyim.

-Tabi hayatım söylerim.

Ben senin derdini bilmiyorum sanki üçkağıtçı adam.Üşümez miymişim???

Düğün Ankara'nın çok ünlü otellerinden birinin terasında yapılıyor.Işıl ışıl Ankara manzarasına nazır...Herkes son derece mutlu...Özellikle Ömer ile Betül...

Gecenin devamı Serdar'ın sımsıkı kollarında geçirdiğim danslar,Betül'ün ailesinin harmandalısı,Ankara tayfasının misketi,iç içe halkalı halaylar şeklinde geçti.

Saatler ilerleyince misafirlerin çoğu güzel dileklerini önce gelin ile damada ve pek tabii ailelerine ilettikten sonra kalktılar .Terasta neredeyse biz bize kaldık.Masaların birleştirildiği özellikle topuklu ayakkabıların ve ceketlerin çıkarıldığı ortamda Serdar'ın yanında keyifle devam eden sohbete ortak oluyordum.Masanın en uç köşesinde oturan düğüne geç katılmış olduğu için çok şükür çok denk gelmediğim ancak şu an bakışlarını Serdar ile benim üzerimizde hissettiğim Gökhan'ın varlığını saymazsak keyfim son derece yerinde.

Sohbetin daha devam edeceğini anladığımdan lavaboya gitmek için kalkıp kalkarken de oturduğumuzdan beri eli açık bacağımda gezinen Serdar'ın soru soran bakışlarına cevap olarak nereye gittiğimi söyleme gereği duydum.Serdar'ın eşlik etme teklifini reddedip masadan ayrıldım.

Lavabodan hızlı adımlarla çıkıp merdivenleri kullanırken arkamdan gelen ayak seslerini duymazdan gelip hızla terasa çıktım.Tam bizimkilerin masası gözüme ilişmişti ki kolumdan sertçe çekilip sendelediğimden dengemi bulmak için topuklarımın üzerinde birkaç saniye beklemek zorunda kaldım.Kafamı kaldırdığımda hala neye uğradığımı şaşırmış olsam da bana sinirle bakan Gökhan ile karşılaşmayı beklemiyordum doğrusu ..Yine de kendime geldiğim gibi anında kolumu hızla kendime çekip Gökhan'ın ellerinden kurtuldum.

-Ne yapıyorsun be?Deli misin sen?İnsan gibi seslensene ödümü kopardın.

-Sonay hanımın sesi açılmış hayret.O adam mı yapıyor sende bu fazla özgüveni?

-Ben hep aynı Sonay'ım Gökhan sen sesimi duymamak için çabaladığından anlamamış olabilirsin.

-Bak bak laflara bak.Artık bol bol duyuyordur seni.Ne kadar haklıymışım sana güvenmemekte.

-Hahhhh.Bu sitemi senin bana yapman da çok manidar oldu.Sana ne benden Gökhan?Sana neeee!Düş yakamdan.

Gökhan'a son sözümü söylediğimi düşünüp arkamı dönmüşken yürümeme fırsat vermeden tekrar ve bu sefer daha sert şekilde kolumdan tutarak durdurdu beni.Gözlerim elleriyle sardığı koluma değdiğinde canımın acısına da bakılırsa parmaklarının sıktığı yerin yarın mosmor olacağı tahmin etmek hiç zor değildi kendi adıma.

-Bana bak! Hesap vereceksin bana.O kadar mesaj attım birinde Serdar'la beraberim diyebilirdin.Neden? Neden sakladın?

-Saçma sapan konuşma ya.Sen kimsin de hesap vereceğim ben sana.Bırak kolumu.

Ben kolumu ellerinden çekmek için çırpınırken arkamdan gelen bağırış ile Gökhan'ın kolumu bırakması ve benim sendelemem bir oldu.

Düşmemem için belimi saran kolun sesin sahibine ait olduğundan eminim ama göz göze geldiğim adamın bakışları benim sevgilime mi ait ondan pek emin değilim.Benim düşmemi engelleyip anında Gökhan'ın yakasına yapılan Serdar.Asıl soruyu da yine muhattabına yöneltti.Kafasını suratına gömmeden hemen önce;

-Ne yapıyorsun lan sen it?

Mutlu Pazarlar Efenim🌸
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.Çoook Sevgiler.

SONAY  (TAMAMLANDI)-IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin