0.1 | İlk İzlenim

2.6K 214 216
                                    

Draco Malfoy, hayatı bir gecede tepetaklak olmuş gibi hissediyordu. Kötü bir şey olduğundan yada bundan memnun olmadığından değil. Askine, hiç hayal edemeyeceği şeyler oluyordu ve bundan gayet de memnundu. Prens'in yeni eşi olacak, kölelikten kurtulacaktı. Artık rahat rahat yemek yiyecek, bir yatakta uyuyacaktı.

Prens kendisini seçtikten sonra Draco, Kral ve Kraliçe'nin karşısında olmasına, kendisine soru yöneltmelerine rağmen başka alemdeydi. Kendi kendine sırıtıyor, bundan sonra nasıl mutlu olacağını hayal edip duruyordu.

Ancak en sonunda Kral dayananmış olacak ki, "Bizi dinlemeyi düşünüyor musun?" diye kükredi.

Draco hafifçe yerinden sıçrayıp mahçup bir ifadeyle Kral'a baktıktan sonra hızla önünde eğildi. "Özür dilerim, kralım."

"Eminim ki bu değişikliğe uyum sağlamakta zorlanıyordur, James." dedi Kraliçe. "Yüzündeki mutluluğu görmüyor musun? Korkutma damadımızı."

James kendi kendine bir şeyler mırıldanırken, Kraliçe bakışlarını kraldan çekip Draco'ya çevirdi. "Draco, bundan sonra Harry'nin nişanlısısın. Önümüzdeki ay düğününüz yapılacak. O zamana kadar, Harry'nin yanında uyuyamayacağın için, sana onun yanındaki odalardan biri verilecek. Bunda bir itirazın var mı?"

"Hayır, kraliçem."

"Güzel." dedi Kraliçe. "Saray Muhafızları seni şifacıya götürecek. Çok kilo kaybetmişsin ve bakımsızsın. Onlar ne yapmaları gerektiğini biliyorlar."

Saray muhafızları Draco'nun iki yanında durduğunda, Draco, Kral ve Kraliçenin önünde eğilip muhafızlarla beraber odadan çıktı. Altın mermer döşemeli ve tablolarla kaplı koridoru geçip taş merdivenlerden aşağı indiler. Onunla gelen kalabalık köle sürüsü, tek sıra haline dizilmişti ve muayene olmayı bekliyordu.

Draco da sıraya gireceğini sanmıştı ama Saray muhafızları onu yürümeye devam etmesi gerektiğini söyleyerek uyardılar. Uzun köle kuyruğunu geride bıraktılar ve koridorun sonundaki odanın kapısının önünde durdular. Muhafızlar, kapıyı açtı ve Draco içeri girdiğinde kapıyı kapattılar.

Şimdi Draco bu kocaman banyo tarzı yerde, güleryüzlü bir adamla tek başınaydı. Etrafa bir koku salmıyordu, Beta olmalıydı. Zaten Draco sarayda çalışan muhafızların, doktorların Beta olduğunu duymuştu.

"Demek talih sana vurdu." dedi adam. "Gerçi, artık Prens'imizin nişanlısı olduğunuz için sizinle saygılı konuşmam gerek. Kabahitimi maruz görün."

Draco şaşkınlıkla adama baktı. Evet, biranda saygılı bir şekilde konuşması hoşuna gitmişti ama kendini tuhaf hissetmişti. "Benimle istediğiniz gibi konuşabilirsiniz. Ben sonuçta hala köle sayılırım."

Adam kafasını arkaya atarak bir kahkaha patlatıverdi. Sonra da Draco'ya doğru yürüyüp onu omuzlarından tutarak küvet tarzı bir yerin önüne getirdi. "Siz artık köle değilsiniz. Prens sizi seçtiği anda, kölelikten çıkmış oldunuz. Kısacası, sizinle bu şekilde konuşmam gerek."

Draco çok uzatmak istemediği için, "Tamam o zaman." dedi.

Adam yüzünden silmediği gülümsemesiyle, "İlk başta güzel bir banyo yapın. Sonra ben gelip sizi muayene edeceğim."

Draco onu kafasıyla onayladığında, adam önünde eğildi ve sonra da banyodan çıktı. Draco ise, bir anda böyle saygı görülmenin şaşkınlığı ile olduğu yerde bir kaç saniye kapıya şaşkınlıkla baktı. Saygılı bir şekilde konuşması tamamdı da, önünde eğilmesine gerçekten gerek var mıydı? Kendisini cidden tuhaf hissediyordu.

Şaşkınlığını üstünden attıktan sonra bakışlarını küvete çevirdi. O gelmeden önce çoktan sıcak su ile doldurulmuş, içine güzel kokulu parfümler sıkılmıştı. Üstündeki paçavralardan kurtulduktan sonra, küvetin içine girip oturdu ve sıcak su bedenini anında gevşetirken, memnuniyetle gözlerini kapatıp gülümsedi.

Forgotten Prince | Drarry Where stories live. Discover now