0.7 | Taç Giyme Töreni ve Misafir

2K 197 96
                                    

Draco yeni bir güne gözlerini araladığında, gözüne giren güneş ışınları yüzünden yüzünü buruşturdu ve ağzından bir inilti çıkararak güneşe arkasını döndü. Sonra da gözlerini açtı ve kendisini gülümseyerek izleyen zümrüt yeşili gözlü gence baktı. O da gülümseyerek yatakta ona yaklaştı ve yüzünü onun göğsüne gömdü.

Dün gece Harry yalnız uyumak istemediği için birlikte uyumuşlardı. Bugün taç giyme töreni vardı ve Harry'nin aklını dağıtmak için bir an olsun Draco'nun yanından ayrılmak istemediğini anlamıştı Draco.

"Günaydın." dedi, Draco, çatlak çıkan sesiyle. Sonra da Harry'nin geceliğinin açık bıraktığı göğsüne bir öpücük kondurdu. "İyi uyudun mu?"

"Uyudum." dedi, Harry ve Draco'yu omuzlarından itip sırt üstü uzanmasını sağladı. Sonra da Draco'nun bacak arasına yerleşip ona doğru eğildi. "Sen iyi uyudun mu?"

Draco gözlerini devirdi. "Her fırsatta şunu yapmayı keser misin?"

Harry masumca ona baktı. "Neyi?"

"Bunu işte!" dedi, Draco eliyle pozisyonlarını göstererek. "Daha yeni uyandım ve uyanır uyanmaz bacak arama giriyorsun."

Harry sırıttı. "Kendime engel olamıyorum."

"Düğünden önce bu tür şeyler yapmamalıyız." dedi, Draco, doğrulmaya çalışarak. Ancak Harry onu belinden tutup buna engel oldu. "Harry, kes şunu."

"İleriye gitmediğimiz sürece sorun yok." dedi, Harry ve bir eliyle Draco'nun geceliğinin omzunu indirdi. "Sarayın her kuralına uymak zorunda değiliz."

"Zorundayız." dedi, Draco.

"Hayır, değiliz." dedi, Harry ve eğilip Draco'nun omzuna bir öpücük kondurdu. "Bugün Kral olacağım. İstersem bütün saray kurallarını değiştirebilirim."

Draco gözlerini devirdi. Harry de başka bir şey söylemeden Draco'nun omzuna öpücükler kondurmaya devam etti. Sonrasında Draco'nun boynuna ilerleyip oraya ıslak öpücükler kondurmaya başladı. Draco'nun ise bu sırada tek yapabildiği şey gözlerini kapatıp dudaklarından küçük mırıldanmalar çıkarmak olmuştu.

"Dün ahırda," dedi, Harry Draco'nun boynundan kafasını kaldırıp. "Yaptığımız şeyi bir sonuca erdirmemiz gerekiyor bence."

"İleriye gitmememiz gerektiğini daha demin söyledin."

"Gitmeyeceğiz zaten." dedi, Harry, sırıtarak. "Sadece bana güven."

Draco yine gözlerini devirdi. "Sana güvenmek mi? İmkansız."

Harry bir şey demeden Draco'nun geceliğinin bağını çözdü ve sadece boxerı ile kalmasını sağladı. Vücudu ince olmasına rağmen gözüne nasıl bu kadar seksi ve güzel geldiğini anlayamıyordu. O kadar güzeldi ki, sarhoşmuş gibi hissediyordu.

Dizlerinin üzerinde doğrulup kendi geceliğinden de kurtuldu ve tekrardan Draco'nun üzerine eğildi. Draco da Harry'yi ilk defa çıplak görmenin şaşkınlığını yaşıyordu. Vücudunun Yunan Tanrıları gibi olması normal miydi? Draco'ya göre hiç de normal değildi.

"Ne oldu?" dedi, Harry, alayla. Sonra da Draco'nun üzerine eğilip alnına öpücük bıraktı. "Beğendin mi?"

Draco hafifçe yutkundu ve gözlerini ondan kaçırdı. "Kes sesini de ne yapacaksan yap."

Harry sırıttı, yatakta emekleyip sırtını yatak başlığına yasladı. Sonra da gözleriyle kucağını işaret etti. "Gel."

Draco hafifçe yutkunup onun dediğini yaptı. Olduğu yerde doğrulup, Harry'nin kucağına oturdu. Ellerini de onun omuzlarına koydu. Harry de iki elini birden Draco'nun kalçalarına koyup, kalçalarını kendi kasıklarına bastırdı.

Forgotten Prince | Drarry Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang