Forgotten Prince | Drarry

1.4 | Final

Draco Harry'nin kolları arasında gözlerini açtı. Güneş ışığı gözlerini acıttığı için yüzünü buruşturdu ve kafasını Harry'nin göğsüne gömüp hafifçe mırıldandı.

"Sonunda uyandın, meleğim."

Draco kafasını kaldırıp, "Oh, uyanıkmışsın." dedi. "Ne zaman kalktın?"

"Yarım saat falan oluyor. Seni izlemek cazip geldiği için uyandırmadım."

Draco gülümsedi ve dirseğinden yardım alarak uzanıp Harry'nin yanağına bir öpücük kondurdu. "Günaydın o zaman."

"Günaydın." dedi Harry. Sonra dudaklarını büzdü. "Ama bu öpücük bana yeterli gelmedi."

Draco kıkırdadı ve eğilip bu sefer dudaklarını Harry'nin dudaklarına bastırıp geri çekti. "Bu yeterli mi peki?"

"Yine yetmedi ama yapacak bir şey yok. Artık giyinip kahvaltıya inmemiz gerekiyor."

Draco kafasıyla onu onayladı ve yataktan kalktı. Banyodaki günlük işlerini hallettikten sonra odaya geri döndü. Dolabına yöneldiğinde aklına gelen şeyle durdu ve şaşkınca Harry'ye döndü.

"HARRRYYYY!"

Harry gülümsedi. "Sonunda dank etti sanırım."

"HARRY BİZ RESMEN BUGÜN EVLENİYORUZ!"

"Evet bebeğim." dedi Harry. "Birazdan yardımcılar gelir."

Draco ellerini yanaklarına koydu ve odanın içinde volta atmaya başladı. "Heyecan bastı. Bugün annemlerle de görüşeceğim."

"En çok bu yüzden heyecanlıymışsın gibi bir his var içimde."

"Öyle." dedi Draco. Gözleri hafiften dolmuştu. "Ne zaman gelirler acaba?"

"Gelir gelmez onları yanına yollayacağım merak etme." dedi Harry. Draco'nun belinden tutup alnından öptü ve gülümsedi. "Şimdi sen hazırlanmana bak. Ben de çıkıyorum. Kahvaltını odana göndertirim."

"Tamam o zaman."

Harry son bir kez Draco'nun alnına öpücük kondurduktan sonra odadan çıktı. Draco da yatağa oturup pencereden gözüken mavi gökyüzüne dikti bakışlarını.

Babasıyla yüzleşmesinin üzerinden bir hafta geçmişti. Harry çalışanlara düğün hazırlıklarının bir an önce bitmesi için talimat vermişti. Draco bir hafta içerisinde bu kadar şeyin hallolacağına başta inanmıştı ama beklediğinin aksine her şey sorunsuz ilerlemişti. Bu süreçte Harry Draco'nun annesini saraya getirmek için gerekli bütün şeyleri halletmişti.

Bugün hem sevdiği adamla evlenecek hem de ailesine kavuşabilecekti.

Başka ne isteyebilirdi ki bu hayattan?

Kapısı tıklatıldığında Draco bakışlarını kapıya çevirdi. "Girin." komutunu verdikten sonra bir kaç saray çalışanı ellerinde büyük kahvaltı tabaklarıyla içeri girdi.

"Günaydın Prens Draco." dedi adam neşeyle. "Hazırlık öncesi kahvaltınızı getirdim."

"Teşekkür ederim." dedi Draco gülümseyerek. "Masanın üzerine bırakabilirsiniz."

Çalışanlar tabakları masanın üzerine koyduktan sonra Draco'nun önünde eğilmiş ve odadan dışarı çıkmışlardı . Draco da ayağa kalkıp masaya oturmuş ve kahvaltısını yapmaya başlamıştı.

Bi' on beş dakika sonra da başka çalışanlar gelmiş ve düğün için hazırlık yapmaya başlamışlardı.

İki saatlik serüvenin sonunda anca saçı yapılmıştı. Tam makyajına geçeceklerdi ki kapısı tıklatıldı. Makyöz Draco'nun göz altına kapatıcıyı sürerken Draco, "Girin!" diye komut verdi. Gözüne işlem yapıldığından dolayı kimin girdiğini görememişti.