1.3 | Geçmiş

778 74 45
                                    

Draco sabah gözlerini açtığında bedenini saran kolların sahibinin kokusunun burnuna dolmasıyla gülümsedi ve ona biraz daha yanaşıp tekrardan gözlerini kapattı.

Harry Draco için huzur kelimesinin vücut bulmuş haliydi. Hiçbir şey yapmadan, sadece varlığı ile bile Draco'ya huzur veriyordu ve mutlu ediyordu. Dün öğrendiği şeylerden sonra eğer Harry Draco'nun yanında olmasaydı, Draco bu kadar yükün üstesinden gelemeyebilirdi. Ancak şu an Harry sayesinde güçlü ve rahatlamış hissediyordu.

Öz babasının şu an sarayda, zindanlarda olduğu fikri kafasını kurcalasa da içinde herhangi bir gerginlik veya korku yoktu. Çünkü biliyordu ki o adam ona hiç babalık yapmamıştı. Yaptıysa bile on beş yaşına gelince ve Draco'nun omega olduğunu öğrenince onun hafızasını silip köle pazarlarına düşmesine neden olduktan sonra yapıp yapmaması çok da önemli değildi.

Ancak Draco annesini düşündüğünde içinde bir anda büyüyen kelebeklere, heyecana ve gerginliğe engel olamıyordu. Bir kaç gün sonra annesini ve kardeşlerini görecekti. Onları şu an hatırlamıyor olmak Draco'yu üzüyordu ama bugün Lucius Malfoy'un yanına indiğinde, annesi ve kardeşleriyle olan güzel anıları hatırlayacağı için az da olsa sakinleştirebiliyordu kendini. Kötü anılarla da karşılacağını biliyordu elbette ama önemli değildi. Köle pazarında beş yıl geçirdikten sonra o kötü anılar onu çok da korkutmuyordu.

"Draco."

Draco Harry'nin sesiyle bir anda düşüncelerinden sıyrıldı ve kafasını Harry'ye çevirip gülümsedi. "Günaydın."

"Sana tam üç kere seslendim." dedi Harry. "Ne düşünüyordun?"

Draco elini boşver anlamında salladı. "Annemleri falan düşünüyordum işte. Biraz gerginim."

Harry gülümsedi ve eğilip Draco'nun sarı saçlarına küçük bir öpücük kondurdu. "Lucius Malfoy ile yüz yüze gelmekten korkmuyor musun?"

"Hayır." dedi Draco kararlı bir sesle. "Geri kazanacağım kötü anılardan bile korkmuyorum. Çünkü yanımda sen varsın."

Harry gülümsemesini genişletti. "Evet. Artık hayatımın sonuna kadar hep yanındayım. Her konuda, her şekilde."

"Teşekkür ederim. Her şey için."

Harry bir kere daha Draco'nun saçlarına öpücük kondurduktan sonra olduğu yerde doğruldu ve yataktan kalktı. "Odama gidip hazırlanacağım. Sen de hazırlan. Kahvaltı saatine az kaldı."

Draco kafasıyla onaylayıp yataktan kalktı. "Tamam."

Harry kapıya yönelirken, Draco da banyoya ilerledi ve üstündeki geceliği çıkarıp duşu açtı. Hızlıca bir duş aldıktan sonra odasına geri döndü ve üstünü giyinip başına tacını taktı. Sonra da odasından çıktı. Harry'nin odasının kapısını tıklatmadan açtı ve içeriye girdi. Arkasından kapıyı kaptırken, Harry'nin gömleğini üstüne geçirdiğini gördü.

Yarım ağız gülümseyerek ona doğru yürüdü ve Harry'nin ellerini iteleyerek gömleğin düğmelerini iliklemeye başladı.

"Şu düğün işini hemen halletmek istiyorum." dedi Harry. "Ayrı odalarda kalmamıza dayanamıyorum artık."

Draco kıkırdadı. "Bu kadar sabırsız olma. Daha savaştan yeni döndün."

"Bir şey olmaz." dedi Harry. Draco düğmeleri iliklemeyi bitirince yatağının üstündeki ceketini aldı ve üstüne geçirdi. "Seninle bir an önce evlenmek istiyorum. Çok fazla bekledik."

Draco gülümsemesini genişletti ve parmak uçlarında yükselip Harry'nin dudaklarına bir öpücük kondurup geri çekildi. "O zaman bir ay içinde hallederiz."

Forgotten Prince | Drarry Where stories live. Discover now