CatLix ~hyunlix~ ✓

~1~

Oy ve yorum bırakmayı unutmayın🧘‍♂️

Hyunjin

Yanımdaki kıpırtı ile gözlerimi açtım. Felix yataktan inmeye çalışırken bulduğumda minik bir kıkırdama bıraktım. Sesimi duyup bana döndüğünde gözlerime bakmıştı.

"Cünaydın şahip!" "Günaydın bebeğim."

Gözleri parıldarken yanıma gelmiş ve karnıma çıkıp oturmuştu. "Ben ajıktım şahip."
"Tamam bebeğim ilk önce bezi-tanrım ne kadar aptalım! Dünden beri bezini değiştirmedim!"

Bana boş bakışlar ile bakan bebeğimi kucağıma alıp yataktan kalktım. İlk önce onun altını değiştirmek için bezi alıp tekrar yatağa yaklaştım. Örtüyü serip onu üstüne yatırdım ve bezini açtım. Gördüğüm kızarıklıklar ile pişik olan poposuna güzelce kremler sürmüştüm. İlk elimi değdirdiğimde ağlayarak kaçsada daha sonradan onu tatlı sözlerle yatıştırmıştım.

"Şahip?"
"Efendim meleğim?"

"Diğer şahip neyde?"
Diğer sahip dediğinde kaşlarımı çatarak ona bakmıştım. Kimden bahsediyordu ki?

"Şey.. şahip seni şinirlendim mi? Kaşlayını çayyın ya?" Kaşlarımı düz hale getirip ona güzel bir gülümseme yolladım.

"Hayır meleğim sinirlenmedim sana."
Başını sallayıp kollarını bana uzattığında kenardaki çorapları alıp giyindirdim ve minik bedeni kucağıma aldım.

"Hah! Şahip işte o... miyo şahip neyde? Beyi şok şevmişti..." mırıldanarak eli ile duvardaki resmimi gösterdiğinde oraya döndüm. Minho, ben ve Jeongin'in olduğu bir fotoğraftı.

"Minho'yu mu diyorsun?" Başını hızla sallayıp fotoğrafa uzanmaya çalıştı. Kıkırdayıp başımı iki yana salladım. "Minho senin sahibin değil, senin sahibin benim." Mırıldanma sesi çıkartıp, başını bana sürttüğünde kuyruğu koluma değmişti.

Bu şirin haline kahkaha atıp salona ilerledim.
Minho'yu eve çağırmam gerektiğini aklıma not edip mutfağa girmeden önce Felix'i koltuğa oturttum.
"Meleğim ben sana süt ısıtıcam sen sakın koltuktan aşağıya inme tamam mı?"

Elini yanağıma çıkarmış ve okşamıştı. Kaşlarını yukarı kaldırıp dudaklarını büzerken, "ama ya şıkılıyşam?"

Gülümsedim ve minik dudağını öptüm. Melek gibiydi. "Hemen geleceğim meleğim merak etme."

Başını sallayıp gülümsedi, ardından televizyona döndü. Bende mutfağa girip hızla sütü ocağa koydum. Kendime bir kahve yapıp paket kruvasanlardan alıp kahve ile birlikte tepsiye koydum. Sütü ocaktan alıp minik biberona doldurdum. Bileğime damlattığım sütün sıcaklığından emin olduktan sonra onu da tepsiye koyup salona girdim.

Felix'i yerde dizlerinin üstüne görünce endişelensemde yerdeki halının tüyleri ile oynadığını görünce minikçe gülümsedim.

"Bebeğim?" Hızla başını yerden kaldırıp bana baktığında gülümseyerek ona baktım. İlk baştaki korkulu gözleri yerine sevinç aldığında yanına ilerledim. Tepsiyi sehpanın üzerine bırakıp onu kucağıma çektim.

"Ne yapıyorsun bebeğim?" "Şıkılmıştım... ipley şok tayttı!" Minikçe kıkırdayarak konuştuğunda gülümseyip burnunu öptüm. "Sütünü iç meleğim sonrada seninle bir şeyler almaya gidelim."

Başını sallayıp tepsideki süte iştahla bakarken uzanıp sütü aldım ve onun uzanmasını sağlayıp eline biberonu verdim.