CatLix ~hyunlix~ ✓

~3~

Sanırım son bebik bebik konuşan
Felix bölümü...

Hyunjin

Felix'in minik bedenini kucağıma alıp banyoya ilerlerken bana ağlayarak hayır diyordu. "Şahip yütfen bey tek yapiyim olmaj mı?"

"Meleğim daha küçüksün, olmaz."
Dudağını sarkıtıp ağlarken gözlerimi yüzünden çektim.

Klozetin kapağını indirip onu oturturken üstümdeki tişörtü çıkartıp yanına eğildim. İlk olarak tişörtünü çıkarmak için hamle yaptığımda minik ellerini benim büyük ellerimin üzerine koydu.

"Şahip..."
"Efendim bebeğim?"
"Benim vücuyum şoook piş baya kızma tayam mı?"
"Nasıl pis bebeğim anlamadım ama ben sana kızmam asla... tamam mı?" Başını sallayıp gözlerini ellerine çevirdi.

Üstündeki tişörtü çıkartıp pantolonunu da çıkartıp zıbınını açtığımda gördüğüm izler ile kaşlarımı çattım.

"Feli-"
"Ama şahip kızmıycam dedin! Bey biy şey yapmayım geyçekten bak... heyypşi o kayın yüjünden."

"Pekala güzelce yıkanalım sonra sen mamanı yiyip sünger bob izle tamam mı?" Başını sallayıp saçlarını yıkamamı beklerken kendimi zor tutuyordum. Ona kim bunları neden yapmıştı bilmiyordum ama demek ki iki gündür bu yüzden giyindirmeme izin vermiyordu.

Bornozu giydirip minik bedeni kucağıma alıp banyodan çıktım. Onu yatağıma bırakıp tulum ve altına üşümemesi için külotlu çorap giydirdim.

Minik vücudunu tekrar kucağıma alırken onun nasıl büyüyeceğini merak ediyordum. Bu kadar minik bir şey nasıl büyük bi adam olacaktı ki?

Odadan çıkarken salona ielrleyip onu koltuğa bıraktım. Dün aldığımız oyuncak ayıyı kenardan alıp kucağına bırakırken gülümsemiş ve kollarını ona sarmıştı.

"Şahip adı bay oyysun!" Gülümseyerek başımı salladım. "Olsun meleğim... sen beni bekle hemen sütünü ısıtıp geleceğim."
Başını sallayıp ayısı ile oynamaya başladığında hızla mutfağa ilerledim ve sütü ısıtıp tekrar salona döndüm. Neyseki Felix uyumamıştı.

Onu yastığa yatırır şekilde bırakıp sütü ellerinin arasına bıraktım. "Hadi sütünü iç sonrada uyu tamam mı meleğim?"
Biberonu dudaklarından ayırıp bana baktı. "Şünyey boyb izliceytim?"

Kıkırdayıp güzel burnunu öpüp ayağa kalktım ve televizyondan sünger bob'u açıp telefonumu elime aldım.

Yarından sonra işe başlamalıydım ve artık Felix'i Minho'ya bırakıcaktım. Ondan ne kadar ayrılmak istemesemde bir iş yerim vardı ve batırmak en son isteğim idi.

Onu odada bırakıp telefonumdan Minho'nun numarasını tuşladım.

"Alo?"

"Minho, benim Hyunjin. Bana gelebilir misin? Acil."

"Felix'e bir şey mi oldu?"

"Ah hayır o çok iyi, yani sanırım.. bir şeyler
sormalıyım sana."

"İzleri mi gördün?"

Derin bir nefes alıp görmese bile başımı salladım.

"Evet..."

"Pekala, ama Chris evde değil bu yüzden kedileri de getirmeliyim. Bir sıkıntı olur mu?"