~9~

3.3K 390 603
                                    





Bölüm sonunda hikaye ile ilgili önemli bir şey sorcam ona mutlaka bakın!

Hyunjin

Polisler geldiğinde Felix'i kucağıma alıp saçlarını okşadım. Neyseki bir şey olmadan onu kurtarabilmiştim.

"S...sahip..." Yıllar sonra bana böyle seslenmesi, onun ne kadar korktuğunu gösteriyordu. "Efendim balım?"

"B...bana çok kızdın değil mi?" Gergince nefesimi verip saçlarını okşamaya devam ettim. "Şu an sırası değil Felix... iyi misin? O çocuk sana başka bir şey yaptı mı?"

Başını hızla iki yana sallayıp ağlayarak boynuma gömüldü. "B..ben çok korktum..." "Biliyorum balım... sakin ol geçti her şey..."

"İfade için karakola gelmeniz gerekiyor, şimdi gelebilir misiniz?" Başımda dikilen polis memuruna küfür etmek istedim. Cidden şu an sırası mıydı.

"Hayır, yarın geliriz ifadeye." Memur yanımızdan uzaklaştığında Felix'i kucaklayıp ön koltuğa oturttum. Emniyet kemerini bağlayıp yüzüne öpücük bıraktım.

"Artık ağlama meleğim, ben yanındayım her şey geçti."

Kollarını boynuma sarıp boynumu öptü. "İyi ki yanımdasın hyung." Saçlarını karıştırıp ondan ayrıldım ve sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırdım.

Elimin üzerinde hissettiğim minik el ile ona yandan bir bakış attım. Sağ elimi sıkıca tuttuğunda ona güven verici bir gülümseme sundum.



Felix

Gözlerimi araladığımda odamdaydım. Etrafa bakındığım sırada salondan gelen sesler ile yattığım yerden doğruldum.

Yeosang'ın sesi geliyordu. Büyük ihtimalle Hyunjin, tek kalmamam için çağırmıştı onları.
Yataktan kalkıp aynada yansımama baktım.

Boynumdaki morluk bana o iğrenç anı hatırlatırken başımı hızla iki yana salladım.

Geçmişti.

Odadan hızla çıkıp salona girdim. Yeosang beni gördüğü gibi hızla oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi ve bana sarıldı.

"İyi misin?" "Evet daha iyiyim..."
Hyunjin ayağa kalkıp yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı. "Yemek yiyelim bebeğim."

Başım ile onu onaylayıp masaya geçtim. Birlikte sessiz bir yemekten sonra tekrar salona geçmiştik.

"Biz çıkalım, annem Yeosang'ı görmek istiyordu ne zamandır." Yeosang bana sarılıp yanağımı öptü.

"Akşam istersen kalmaya gelirim?" "Yok sen keyfine bak bebeğim." Yeosang gülümseyip Mingi ile birlikte salondan çıktı. Hyunjin'de onları geçirmeye gitmişti.

Televizyondan sünger bobu açıp koltuğa uzandım. Kapıda duyduğum hareketlilik ile oraya döndüm. "Hyung?" "Benim meleğim... bir şey ister misin?"

Başımı iki yana salladığımda yanıma gelmişti. "Kay bakıyım kenara..." ön tarafa kaydığımda arkama geçip yatmıştı.

Bir elini belime atıp diğer elini yaslanmam için koltuğa uzatmıştı. Koluna yaslanıp ondan tarafa döndüm.

"Ben kötü bir çocuk muyum hyung?"
Tek kaşını kaldırıp bana baktı. "Oda nerden çıktı güzelim?" 

"Ben seni üzdüm... üzen çocuklar kötü çocuk derdin?" "Beni üzmedin, sadece korktum."

"Üzüldün sen biliyorum ben.."
"Nerden biliyormuşsun bakalım?" Alnımı öpüp bana baktığında sağ elimi kalbinin üzerine koydum. "Ben hissediyorum buranın kırıldığını."

CatLix ~hyunlix~ ✓Where stories live. Discover now