İyi okumalar satır arası minik yorumlarınızı eksik etmeyinnn💛
Felix
Dudaklarımı yalayıp elimle terli saçlarımı geriye attım. "Tanrım... sütünüz çok lezzetliydi Bay Hwang!" Kıkırdayıp ona döndüğümde gözleri kapalı bir şekilde geriye yaslanmış derin nefesler aldığını gördüm.
Uzanıp dudaklarını öptüm ve sarı saçlarını geriye attım. "Eve gidip duş almalıyız! Bu halde Gitmemeliyiz hyung."
"Eve gidersek evden çıkabileceğini düşünmüyorum. Şu ilerde bir mağaza var, ikimize uygun bir şeyler seçelim."
Başımı sallayıp geriye yaslandım. Elbiseyi üstüme tekrar giyip iki koltuk arasından ön koltuğa geçtim. Tabi geçerken popoma şaplak yemeyi de ihmal etmedim.
"Güzel kalçana aşığım.." tekrar kalçamı ona doğru kaldırıp hafifçe salladım. "Buna mı hyung~" kalçama eğilip hızla ısırdığında çığlık atıp yerime oturdum. "Bu yaptığın ayıp hyung!"
"Ha senin güzel kalçanı gözümün önünde sallaman ayıp değil yani?" "Evet?"
Bu sefer çenemden tutup sertçe dudağımı öptü. Ardından pantolonunun önünü kapatıp arabadan indi ve yanıma geçti. Arabayı çalıştırıp mağazaya sürdü.
O sırada bende yüzümdeki akan makyajı ve pislikleri ıslan mendil ile sildim.
"Geldik güzelim." Elimdeki pis ıslak mendil ile inip yakındaki çöp kovasına attım ve tekrar Hyunjin'in yanına geri dönüp koluna girdim. Saçımı öpüp, mağazanın kapısını ittirip açtı.
Uzun saçlı bir kız yanımıza gelip yardımcı olmak istediğini söylediğinde Hyunjin gerek olmadığını söyleyip kızı gönderdi.
Eline aldığı rastgele kumaş pantolonu ve güzel bir gömlek ile yanıma gelip tekrar elimi tuttu ve beni başka bir reyona sürükledi. "Elbise mi giymek istiyorsun güzelim?" Başımı iki yana salladığımda başka bir görevli tekrar yanımızda belirmişti. Hyunjin'e hayran gözler ile bakarken öksürmem ile gözleri bana döndü.
"Ah sen kedi çocuk olmalısın! Çok güzelsin.. Kedi çocuğu için burada kıyafetlerimiz yok fakat sizi başka-" "Yardım istemedik? Gidebilirsiniz."
Hyunjin sertçe konuştuğunda gülümseyip parmak uçlarımda yükselip dudaklarına öpücük bıraktım. Kız uzaklaştığında elimi tuttu ve siyah çizgili bir etek ile beyaz bir tişört verdi. "Pantolon giymemelisin kuyruğun iyileşene kadar." Tamam anlamında başımı sallayıp kabine girdim ve üstümdekileri giyindim.
Etek biraz dar olsada, yani kalıbı küçük gelmişti. Yine de değiştirmeyecektim. Zaten oldukça geç kalmıştık.
"Felix hemen bunun büyüğünü giyiyorsun."
"Efendim üzgünüm ama onun büyük bedeni kalmadı." "O zaman çıkartıyorsu-" dudaklarını öpüp susturdum ve kollarımı beline sardım. "Geç kaldık sevgilim."
Bir şey demek için dudaklarını araladı, ardından küfür mırıldanıp dudaklarını geri kapattı.
(Y.n Tam burda kuzenim gördü lanet... benim sıfadı eşgal
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
